“Akademisyenler dört duvar arasından çıkıp toplumsal sorunlara el atmalı”

Türkiye'de "üçüncü nesil üniversite" kavramını hayata geçiren Abdullah Gül Üniversitesinin Rektörü Prof.

“Akademisyenler dört duvar arasından çıkıp toplumsal sorunlara el atmalı”

Türkiye'de "üçüncü nesil üniversite" kavramını hayata geçiren Abdullah Gül Üniversitesinin Rektörü Prof. Dr. İhsan Sabuncuoğlu, yükseköğrenim kurumlarının toplumdan uzaklaşmamaları ve bu bağlamda akademisyenlerin toplumsal sorunlara eğilmeleri gerektiğini söyledi.

Dünyada ve Türkiye'de yükseköğrenim kurumlarının en büyük problemlerinden birinin toplumdan kopmaları, toplumun ihtiyaçlarından uzaklaşmaları ve toplumun ihtiyaç duyduğu nitelikteki insanları yetiştirememeleri olduğunu belirten Prof. Dr. Sabuncuoğlu, söz konusu ihtiyacı gidermek için çok sayıda özel ve vakıf üniversitesinin kurulduğunu, ancak bu durumun soruna çözüm olmaktan ziyade zaten enflasyonist artışa sahip olan üniversitelerin sayısını daha da artırdığını ifade etti.

"Özel üniversitelerin sayılarının artması akademik geleneği zedeledi"

Söz konusu artışın üniversitelerin şirketleşmesine ve binlerce yıllık akademik geleneğin zedelenmesine de neden olduğunu kaydeden Prof. Dr. Sabuncuoğlu, Abdullah Gül Üniversitesinin, Türkiye yükseköğrenim literatürüne dahil ettiği "üçüncü nesil üniversite" anlayışına dair şunları söyledi:

"Üniversitelerin, toplumun ihtiyaç duyduğu nitelikte insan yetiştirmenin dışında araştırmalarının da topluma dokunması, araştırma sonuçlarının teknolojiye ve topluma faydaya dönüşmesi lazım. Bu konuda son yıllarda iyi adımlar atılıyor. Bu durum özellikle Amerika'da ve dünyadaki bazı üniversitelerde çok tatmin edici ve ileri boyutta yapılıyor. Artık akademisyenler dört duvar arasından, bilgisayarın karşısından uzaklaşıp ya da içine girdiği laboratuvardan çıkıp toplumun sorunlarına el atan, yaptığı çalışmaları toplumsal bir faydaya dönüştüren, bunun için çaba sarf eden bir şekle geliyor. Ama bizim ülke olarak bunu hızlandırmamız lazım. Tüm bunların ötesinde üniversitelerin bir de içinde bulunduğu şehirlerde belediyelerle, sivil toplum kuruluşlarıyla, iş ve sanayi dünyasıyla, üniversite öncesi eğitim yapan kuruluşlarla işbirliği ve onlarla etkileşim içerisinde, onların güncel ve çabuk çözülebilecek sorunlarını çözmek için etkileşim içerisinde olması gerekiyor."

"Topluma katkı kavramını Türkiye üniversitelerinin gündemine yerleştirdik"

Prof. Dr. Sabuncuoğlu, AGÜ olarak toplumsal fayda bağlamında yaptıkları çalışmaları şöyle özetledi:

"Türkiye'de 185 üniversite ve yaklaşık 7 buçuk milyona yakın üniversite öğrencisi var bu popülasyon içinde 100 kadar akademisyeni ve yaklaşık bin civarında öğrencisi olan ve Anadolu'da bulunan bir kurum olmamıza rağmen her şeyden önce toplumla bütünleşme, topluma katkı kavramını Türkiye'nin gündemine yerleştirmiş bir kurumuz."

"Öğrencilerimizi kurumların ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte yetiştiriyoruz"

"Müfredatlarımızı, eğitim metot ve yöntemlerimizi çağa uygun nitelikte uyguluyoruz ve mezunlarımız iş hayatında başladıklarında da umuyoruz ve bekliyoruz ki, çalıştıkları kurumların ihtiyaçlarını karşılayacak bireyler olarak kariyerlerini sürdürecekler."

"Araştırma mekanizmalarımızı imkanlarımız ölçüsünde belirledik"

"Biz küçük bir üniversiteyiz, az sayıda akademisyenimiz var, her şeyi yapamayız, bunu biliyoruz dedik ve odak alanlarımızı belirlemeye karar verdik. Belirlediğimiz odak alanlarında çağın gerektirdiği disiplinler arası çalışmalar yürütmeye karar verdik ve araştırma mekanizmaları bu doğrultuda şekillendirdik."

"Belediyelerle, iş dünyasıyla ve eğitim kurumları ile ortak çalışmalar yürütüyoruz"

"Başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere ilçe belediyelerimizle, üniversitemizdeki ilgili birimlerle projeler yapıyoruz. Kayseri bir sanayi ve ticaret şehri. Her ay en az bir, bazen iki ya da üç ar-ge faaliyeti olan bir şirketi ziyaret ederek, onlarla birlikte ar-ge projeleri yapma noktasında çalışmalar yürütüyoruz. Ayrıca kadın derneklerinin yürüttüğü çalışmalara kayıtsız-şartsız gerekli destekleri sunuyoruz. Çok sistematik bir şekilde, yalnızca Kayseri'de değil, bütün Türkiye'de her yıl 160 civarında okulu ziyaret ederek hem üniversitemizi hem Kayseri'yi hem de yükseköğretimi ve meslekleri tanıtıyoruz."

Abdullah Gül Üniversitesinin, toplumsal fayda kapsamında yaptığı çalışmalardan bazıları şöyle:

Üniversite-Sanayi İşbirlikleri: Kayseri sanayisindeki Bamen Başyazıcoğlu Tekstil, Hasçelik, Aspilsan, Dener Makine, Güven Makine, Kayseri Şeker Fabrikası AŞ, Has Kablo şirketlerinin Ar-Ge Merkezleri ile ortak projeler geliştiriliyor.

2050 Yılında Kayseri projesi ile Kayseri Büyükşehir Belediyesi ile Kayseri'nin akıllı kent olması çalışması yapılıyor.

Kayseri'deki liselerle yapılan ortaklık projeleri ile lise öğrencilerine hem üniversitenin kampüste imkanları tahsis ediliyor. Öğrencilerin kampüs imkanlarından faydalanmaları sağlanıyor. Örneğin lise öğrencileri, üniversitenin kütüphanesinden faydalanabiliyor. Kampüsteki sınıflarda deneme sınavları ve sınav öncesi kamplara giriyor. Ayrıca üniversitedeki akademisyenlerden üniversite tercihi ve meslekler konusunda destek alıyor. Bazı liselerin öğrencileri üniversitedeki laboratuvarlardan da faydalanıyor.

Çocuk Üniversitesi projesi kapsamında ise Kayseri'deki hem çocuklara, hem de üstün zekalı çocuklara girişimcilik, hukuk, kod yazma, drama gibi atölyelerle eğitimler veriliyor.

AGÜ Akademi birimimizin hayat boyu öğrenme projesi kapsamında KOBİ'lere onların ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda sertifikalı eğitimler veriliyor.

Uluslararası Ofisimizin düzenlediği Kültürlerarası Etkileşim Çalıştayı aracılığıyla lise öğrencileri, üniversitemizin yabancı öğrencileri ile buluşturuluyor. Bu sayede lise öğrencileri hem İngilizce konuşmalarını geliştirip pratik yapma imkanı buluyor, hem de farklı ülkelerin kültürlerini öğreniyor.

0
0
0
0
0
0
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡