Yaşadığımız dünyayı kimin yönettiğini iyi analiz etmek zorundayız! Ses getiren olayların, ülke ekonomisini sarsabilecek oluşumların, elbette fikir babası bir dizginleyeni vardır! Bizim kulağımıza fısıldanan masalları dinlemeyi değil, yazılan planları açığa çıkartıp, destanlar yazmayı öğrenmek zorundayız bu coğrafyada!
Dünya gündemine oturan ‘’Sarı Yelekliler’’ kimdir? Amaçları nedir? Bunu ele-alalım…
Bize anlatılan masalı yazalım öncelikle; Petrol zamlarına, hayat pahalılığına karşı çıkan, hiçbir stk, parti, örgütün birleştirmesiyle değil, bunalan halkın evlerinden ‘’Sarı Yeleklerini’’ giyinip kendi sokaklarında terör estiren, masum bir halk (!) hareketlenişi… Aslında bizim verdiğimiz bir sınav bu, Gezi Olaylarının şekil almış hali. Diyoruz ya hani senaryo aynı, senaryoyu yazan parmaklarda aynı! Ortada ‘’Gölge Oyunu’’ var sevgili okurlarım. Oyuncusu Abd destekli vatan-sever halk(!) oynatanı ise Siyonizm-dir!
İçinizden geçen şu soruyu duyar gibiyim; Türkiye ciddi büyüme oranına sahip, gelecek vaad eden, rakiplerini zora sokacak, tehtid haline gelen bir ülkeye darbe vurmayı anlarım da, neden Avrupa böyle bir yangının içinde?
Okurlarım sizleri çok uzaklara değil 27 Ağustos’a götüreceğim.
Macron’un sivri dili, sevgili dostunu kızdırmış, görünmeyen eller yine harekete geçmişti. Macron ;
- ‘’Türkiye’nin AB üyeliğine nokta konulması şarttır’’
- ‘’Rusya ve Türkiye ile stratejik ortaklığa gidilmelidir’’
- ‘’AB güvenliğini artık ABD ye emanet edilemez’’
- ‘’Avrupa Rusya ve Türkiye’nin geçirdiği değişime dikkat etmelidir’’
- ‘’Euro Bölgesi projesinden bahsetmesi’’
Almanya Dış İşleri Bakanı Heiko, Macron’a özenmiş gibi ;
- ‘’Daha kapsamlı bir askeri işbirliğine gidilmesi gereklidir’’
- ‘’Avrupa-Abd ilişkilerinde sorumluluğu paylaşarak, yeni bir ağırlık merkezi oluşturulmalıdır’’
Amerikasız savunma, Amerikasız Avrupa sözcülüğü, Dolarsız atılım demek. Yani Amerika’nın damarlarını tıkamak, Amerika’yı Avrupa’dan budamak mesele… ‘’Sarı Yelekliler’’ projesinin çıkış kaynağı bu cümlelerdir! Yakında Sarı Yelekliler Almanya da, haberlerini okumanız muhtemel olacaktır! Kim dostunu kızdırırsa kulağı çekilir, bu köyün ağası benim denilir! Fransa bu olayları biraz ağır geçirecek, Almanya biraz zel-zele yaşayıp mesajı alacaktır. Olaylar en geç iki hafta sonra gündem değiştirerek, toz tutacaktır… Bu şekilde Abd’nin büyüklüğü tekrar tanınacak, dünya beş’ten küçüktür cümlesine itaat edeceklerdir! Türkiye ile sıkıntılar patlak verecektir!
-Ne güzel değil mi okurlarım ülkenizin ismi geçmeden istediğinizi tehtidle yaptırmak? Dünya Siyonizm den kurtulacak mıdır? Fikir özgürlükleri rahatça söylenecek midir?
Okurlarım ; Dünya beş den büyüktür diye aslanlar gibi haykıran, Kudüs için ‘’İsrail’in yaptığı haydutluktur, vahşettir, devlet terörüdür, katlettiği masumların hesabını uluslar arası yargı önünde mutlaka vermelidir’’ diyen ‘’Siyonist Çark Kırıcı’’ yiğitler olduğu sürece, bu kanlı ideoloji sistemi elbette son bulacaktır! Abdulhamit’in yalnızlığı, puslu yolda çakalların dostluğunu yapmadığımız sürece…
YAZAR; MURAT YENER
