İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara’da 107. Dönem Kaymakamlık Kursu Açılış Programı'na katılarak konuşma yaptı. Pınarcık Köyü'nde yaşananları hatırlatan Bakan Soylu, ''Bugün birileri eskiden yaşananları hatırlamıyor olabilir. Birileri rahatsız olsun, bunu her yerde söyleyeceğim. 1987'de yine 3 koldan saldırdıkları 30 sivil vatandaşımızı katlettikleri Pınarcık Köyü katliamı var. Bu nasıl vahşet diye kendi kendimizre dövünüp dururduk.'' ifadelerini kullandı.
"DOKUNDUKLARINDA YIKABİLECEKLERİ BİR TÜRKİYE İSTİYORLAR"
Geçtiğimiz hafta Gaa'da katledilen 13 vatandaşımıza saygısını belirten ve operasyon esnasında şehit verilen 2 Yüzbaşı ve Astsubay'a rahmet dileklerini ileterek konuşmasına başlayan Bakan Soylu, Birinci Dünya Savaşı'nın ardından gündeme getirilen Sevr Anlaşması'nı hatırlatarak bugün dayatılan Sevilla haritasını eleştirdi. Türkiye'yi sürekli dar alanlara çekilmeye muhtaç hale getirilmesi yönünde çalışmalar olduğunu ifade eden Bakan Soylu, "Ekonomik olarak yoğun bakımda her an dokunduklarında yıkabilecekleri bir Türkiye istiyorlar. Kendi insanına mahcup, tarihimize, medeniyetimize, kültürümüze, değerlerimize uzak bir Türkiye istiyorlar. Etrafında olan bitene sağır bir Türkiye istiyorlar. Bu politikadan sala vazgeçmediler." dedi.
Konuşmasının devamında göçmen sorununa değinen İçişleri Bakanı Soylu, bu konuyla alakalı sunulan çözüm önerilerini dış ülkelerin görmezden geldiğini ve göçmenlerin ülkelerine dönmesi için her türlü zulmü yaptıklarını vurgulayarak gelir eşitsizliği nedeniyle ortaya çıkan manzarada, göçe zorlanan insanların binlerce km ailesiyle yola dökülenlerin aldıkları riskin Batı medeniyetinin umurunda olmadığını söyledi.
"BUNU YAPANLAR HAYVANLARDAN AŞAĞI MAHLUKLARDIR"
Gara'da katledilen 13 Türk vatandaşını tekrar hatırlatan Bakan Soylu, 1984 yılından bu yana dek PKK terör örgtünün 6 bin 21 vatandaşı katlettiğini, bunu her yerde söyleyeceğini ve birilerinin rahatsız olması gerekkitiğini belirterek 1987 yılında yaşanan Pınarcık Köyü katliamını hatırlattı. Yine PKK tarafından 30 sivil vatandaşın katledildiği olayda, "Bu nasıl vahşet diye kendi kendimize dövünüp dururduk. Bunu bir insan yapmış olamaz. bunu yapanlar hayvanlardan aşağı mahluklardır" ifadelerini kullanan Soylu, Peçenek Köyü katliamı sonrasında da baş sağlığı için köye gidenleri taşıyan minibüsün hava uçurulduğunu ve 3 sivil vatandaşımızın şehit olduğunu belirtti.
1990 yılında Elazığ'ın Kovancılar beldesinde 9 mühendisin kurşuna dizildiğini, 1993'te Erzincan'da Başbağlar köyünün etrafını saran 100 kişilik terörist grubunun 20'sinin köye girdiğini, toplam 32 kişiyi katlettiğini; aynı yıl Van'da yine kurşuna dizmek suretiyle 14'ü çocuk, 8'si kadın 26 vatandaşın katledildiğini söyleyen Bakan Soylu, listenin çok uzun olduğunu ve alelade bir terör örgütüyle karşı karşıya olunmadığını, bu cenazeleri devlet olarak kendilerinin kaldırdığını belirtti.
"MİSAFİR DEĞİL İŞKENCE ETTİLR, SONUNDA DA ÖLDÜRDÜLER"
Ardından "HDP'den bu katliamların hiçbiri için kınama hatırlayan var mı?" diye soran Bakan Soylu, HDP'nin bu katliamları gündemine bile almadığını vurguladı.
Bu kadar olaya rağmen kimsenin komisyon kurma ve soruşturma yapma teklifinde bulunmadığını belirten Soylu, "Geçen hafta Gara'da 13 masum insanın kafasına kurşun sıktılar. 6 yıldır ellerinde işkence ettiler. Birilerinin dediği gibi misafir etmediler. doğrudan işkence ettiler, sonunda da öldürdüler. Üniversitelerde slogan atan devrim devrim diye kafa ütüleyen bayatlamış sol örgütlerden bir tane kınama var mı? yoktur. Olmaz da olamayacak da." şeklinde konuştu.
"BU ACI OAYI SİYASET MALZEMESİ HALİNE GETİRMEKTEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL"
Olayın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla Akşener ve Kılıçdaroğlu'nu ziyaret ederek Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'la birlikte bilgi verdiklerini anlatan İçişleri Bakanı Soylu, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun meseleyi siyasi tartışma boyuruna çektiğini ifade ederek,
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na tepki gösteren Soylu, "Sayın Kılıçdaroğlu'nun bizim ardımızdan sanki bu detayları anlatmamışız gibi görüşmeden çıkar çıkmaz grup toplantısında meseleyi siyasi tartışmaya dönüştürüvermesi, sorumlunun sayın Cumhurbaşkanımızı olduğunu söylemesi PKK'yı aklamaktan, üstünden yük almaktan, bu acı olayı bir siyaset malzemesi haline dönüştürmekten başka bir şey değildir" şeklinde konuştu.
PKK'nın karşısında her birlikte cephe olma fırsatının bu tutumlar yüzünden kaçırıldığını söyleyen Bakan Soylu, bunun en büyük hayal kırıklığı olduğunu dile getirdi.
