Hadesten Taharet ne demek, ne anlama geliyor? Diyanet İşleri Başkanlığı

Hades genel olarak hükmî kirlilik, hadesten tahâret de bu hükmî kirli­likten temizlenme demektir. Diyanet'in İlmihal-1 "İman ve İbadetler" kitabında Hadesten Taharet konusuna değindi.

Hadesten Taharet ne demek, ne anlama geliyor? Diyanet İşleri Başkanlığı

Abdestsizlik durumu yani namaz abdestinin olmayışı ve cünüplük hali, dinî literatürde hades yani hükmî kirlilik olarak nitelendirilir. Hadesten tahâret, namaz abdesti olmayan bir kimsenin abdest alması, gusül yapması gereken bir kimsenin gusül etmesi yani boy abdesti alması demektir. Bu çeşit tahâret, maddî kirleri giderme, beden sağlığını koruma gibi birçok yararı içinde bulundursa da esas itibariyle başka hik­metlere mebnî dinî muhtevalı ve ibadet içerikli (taabbüdî) bir temizliktir.

Bilinen namaz abdestinin olmaması durumu, küçük hades diye; cünüplük, âdet görme (hayız) ve loğusalık gibi, gusül yapmayı gerektiren durum­lar ise büyük hades diye adlandırılır.

Cünüp olan kimseler, boy abdesti almadan namaz kılamazlar. Aynı şe­kilde âdet yahut loğusalık halinde olan kadınlar da bu halleri devam ediyor­ken namaz kılamazlar. Bu halleri sona erdikten sonra, namaz kılabilmek için boy abdesti almaları gerekir. Boy abdesti almak için su temin edemeyen veya su bulduğu halde bu suyu kullanma imkânı bulamayan kimseler te­yemmüm ederler. Aynı durum, namaz abdesti almak için su bulamayan kimse için de geçerlidir. Tilâvet secdesi ve şükür secdesi gibi namaz benzeri işler (eksik namazlar) için de hadesten temizlenmiş olmak yani abdestli bu­lunmak şart görülmüştür.

evden-cikarken-okunmasi-gereken-dualar-nelerdir-1517559069-2295.png

Namaz kılarken herhangi bir sebeple abdest bozulursa namaz da bozul­muş olur. Namaz kılarken bilerek abdest bozucu bir fiil işleyen kişinin na­mazı bozulur. Ancak bu iş, namazın sonunda yapılmış ise, kişi kendi fiili ile namazdan çıkmış sayılacağı için Hanefîler'e göre namaz bozulmaz.

bdc84lnc.jpg

Özel durumlarında kadınlar namaz ve oruç gibi ibadetlerden muaftır. Kur'ân-ı Kerîm'de hayız durumunun bir eza ve rahatsızlık hali olduğu bildi­rilmekte ve erkeklerin bu durumdaki eşleriyle cinsel ilişkide bulunmaları yasaklanmaktadır. Hz. Peygamber, bu durumda olan kadınların namaz kıl­mayacaklarını ve oruç tutmayacaklarını açıklamıştır. Kadınlar bu dönemle­rinde kılamadıkları namazları kazâ etmeyecekler, fakat tutamadıkları oruç­ları kazâ edeceklerdir. Bu hükümler üzerinde icmâ edilmiş ve bu konuda aykırı bir görüş öne sürülmemiştir.

diyet-sinav-duasi-var-mi-fiili-dua-ne-demektir-13573459-3539-amp.jpg

Öte yandan özel durumlarında kadınların namaz ve oruç gibi ibadetlerden muaf tutulması, bir "haktan mahrumiyet" değil, "görevden muafiyet"tir. İbadetler, bir dinin temel unsurları içerisinde yer alması bir yana, o dinin alâmet-i fârikası, ayırıcı özelliğidir. İbadetler, diğer sosyal ve hukukî kurumlardan farklı olarak, zamana ve zemine göre değişme göstermeyen sabit konulardır.

Üzerinde görüş birliği sağlanmış ibadet konularında değiştirme yapılacak olursa, din, kendine mahsus özel­liklerini yavaş yavaş yitirir ve tanınmaz hale gelir. Bu bakımdan özellikle ibadet konularında gerçekleşmiş olan icmâlara dikkat etmek, bunlara aykırı davranmamak şarttır. Zaten bu tür icmâlara aykırı davranmak, öteden beri âlimler tarafından bid‘at ve sapıklık olarak değerlendirilmiş, hatta konunun önem derecesine göre bazı icmâları inkâr edip karşı gelmenin küfür olacağı belirtilmiştir.

Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı

13
2
14
8
3
13
6
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡