Pendik’te bulunan İmam-Hatip Ortaokulu ve Liselerindeki öğretmenlerle diğer okullardaki Din-Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerinden oluşan takriben 850 kişiye yönelik Mesleki Gelişim Seminerleri verildi.
Pendik Yunus Emre Kültür ve Sanat Evinde 22-23 Haziran tarihlerinde iki gün süreyle devam eden ‘’Mesleki Gelişim Semineri’’ ne katılan öğretmenlere 500 kişilik salon yeterli gelmeyince kapalı devre wideo-kamera sistemiyle ikinci salonda da program icra edildi.
Pendik İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Abdurrahman Kayabaş’ın takdim ve selamlama konuşmasından sonra ‘’İmam-Hatiplerin Dünü ve Bugünü’’ konulu ilk semineri Pendik İlçe Milli Eğitim Müdürü Coşkun Otluoğlu verdi.
28 Şubat Süreci İmam-Hatipleri Olumsuz Etkiledi
İmam-Hatip Okullarının Cumhuriyet’in kuruluşundan günümüze kadar olan tarihçesini kronolojik olarak özetleyen Otluoğlu ‘’28 Şubat sürecindeki iki uygulama, İmam Hatip Liseleri'ni olumsuz etkilemiştir. Bunlardan birisi, 8 yıllık kesintisiz eğitimin başlaması neticesinde İmam Hatip Liseleri'ndeki ortaokulların kapatılması; diğeri ise üniversite sınavlarındaki katsayı uygulaması ile mezunların kendi alanları dışında üniversiteye girmesinin engellenmesidir’’ dedi.
Otluoğlu ’’2009 yılında katsayı uygulamasının kaldırıldığı açıklandı ancak bu karar, Danıştay tarafından iptal edildi. 1 Aralık 2011'den itibaren puan sistemi tamamen ortadan kalktı.
İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile birlikte 2012-2013 eğitim öğretim döneminde İmam Hatip Liseleri'nin ortaokul bölümleri tekrar açılmış ve 5. sınıf öğrencileri bu okullara kaydedilmeye başlamıştır’’ dedi.
Önümüzdeki Yıllar Nitelik Artırma Dönemi Olacak
İmam-Hatiplerin son 10-15 yıllarının hak arama mücadelesiyle geçtiğini belirten Otluoğlu ‘’bu sorunun giderilmesiyle birlikte İmam Hatipliler için fiziken çoğalma aşaması başladı. Fiziki olarak çoğalmayı, İmam Hatip Ortaokullarının açılması, İmam Hatip Liselerinin sayısının arttırılması, yeni yurtlar ve dersliklerin açılması gibi öğrencinin sayıca çoğaltılmasını hedefleyen çalışmalar olarak düşünebiliriz’’ diyerek konuşmasına şöyle devam etti ‘’Önümüzdeki yıllarda İmam Hatipler için üçüncü aşama başlayacaktır. Bu aşamayı ‘nitelik arttırma dönemi’ şeklinde tanımlayabiliriz’’ dedi.
Otluoğlu konuşmasını ‘’İmam Hatip Liselerinde ‘nitelik arttırma dönemi’ üç gerekçeyle önemlidir. İlk gerekçe, 28 Şubat sürecinin sebep olduğu kayıpları telafi edecek olması. İkinci gerekçe, halk dindarlığının şekillenmesinde İmam Hatip mezunlarının güçlü pay sahibi olmasıdır. Üçüncü gerekçe ise İmam Hatiplerin bazı ülkeler için model okul olmasıdır’’ şeklinde tamamladı.
Hepimizin Ortak Sorunu Ahlak Eğitimi
Düzce Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr Gülsüm Pehlivan AĞIRAKÇA ‘’Hepimizin ortak sorunu ahlak eğitimidir’’ diyerek başladığı konuşmasına ‘’Çocuğun aileden sonra en önemli sosyal çevresi okuldur. Çocuğun ahlak eğitimi almasında okul ve öğretmenin rolü öne çıkıyor’’ şeklinde devam etti. Ağırakça ‘’20. Yüzyıla kadar okullarda ahlak eğitimi verilmeli mi, verilmemeli mi tartışması yoktu. Zira din eğitiminin içinde idi ahlak eğitimi. Günümüzde ise birçok ülkede din eğitiminin içinde veya bağımsız olarak ahlak eğitimi verilmektedir. Bizde ahlak eğitimi olsun-olmasın tartışması Tanzimat’tan sonra gündeme gelmiştir. Meşrutiyet Döneminde en çok ahlak ders kitapları yazılıyor. Kitap yarışmaları yapılıyor. Kınalızadenin kitabı tüm ahlak kitaplarına kaynaklık etmiştir’’ dedi.
Öğretmenler Model Olmalıdır
Ağırakça ‘’Din-Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenleri haftada bir saatlik girdiği dersiyle ‘okulun tüm ahlaki konularından sorumludur’ anlayışı tamamen yanlıştır. Halbuki tüm derslerin temel bir amacı olmalıdır. Tüm okul ekip halinde sorumludur. Ortak bu kaygıda işbirliği yapması gerekir’’ dedi.
Üslubumuz Sevgiyle Yoğrulmuş Üslup Olmalıdır
Emine Yigit ARAS da ‘’Nurettin Topçu ve Maarif Davamız’’ konulu sunumunda ‘’ Nurettin Topçu realist bir kişidir. Kavramları ütopya değildir’’ dedi. Nurettin Topçudan veciz ifadeleri sıralayan Aras ‘’Topçu muallimleri ideal rol model olarak tanımlıyor. Kaybettiğimiz bütün değerleri bize kazandıracak olan muallimlerdir. Yine kendi ifadesiyle ‘kırk sene öğretmenlik yaptım. Mabede nasıl girdiysem sınıfa da öyle girdim’ diyor. Düzenin olduğu her yerde Mektep vardır. Üslubumuz sevgiyle yoğrulmuş bir üslup olmalıdır’’ dedi.
Öğretmen Peygamberlik Mesleğini İcra Ediyor
Elif Özcan da ’’Eğitimde Mesleki Gelişim ve Bir Eğitimcinin Başucu Kitabı’’konulu sunumunda ‘’Dünyanın en büyük sanatkârı öğretmenlerdir’’ dedi. Özcan ‘’Eğitim cephede savaşmaktan daha önemlidir. Öğretmen Peygamberlik mesleğini icra ediyor. Öğreticilik ve eğiticilik. Öğretmenlik, öğrenciyi kalıplaştırmak değil şekillendirmektir. Meslek bilincinde olma ve bunu her daim taze tutma bilincinde olmalıyız’’ dedi.
HABER: A.Y.
