İbrahim Ciminli

İbrahim Ciminli

Bağımlılık Çıkmazı

• İthalat ve ithal ürün bağımlılığı
• Faiz bağımlılığı
• Borç alma bağımlılığı
• Batı hayranlığı bağımlılığı
• Marka bağımlılığı
• Savunma sanayi bağımlılığı
• Üretmeden tüketme bağımlılığı
• Sosyal medya bağımlılığı
• Teknolojik ürünlerde bağımlılık
• Dolar bağımlılığı

Günümüzde artık bir ülkeyi işgal etmek yerine yukarıda saydığım ve sayamadığım bağımlılıklara mahkum ederseniz, topraklarını ele geçirmenize gerek yoktur. Bu tip ülkeler kendilerini bağımsız zannederler ancak sağlam iplerle bağlanmış, tüketim kölesi haline getirilmiş, pazarları ve beyinleri işgal edilmiştir. Gece-gündüz çalışıp kazandıkları emeklerini, varlıklarını başkalarının kasasına doldururlar.

Bütün bağımlılıklar tehlikelidir; hem bir ülkeyi, hem de halkını varlığından, milli benliğinden, şahsiyetinden, onurundan yavaş yavaş mahrum bırakırlar. Sigara, alkol ya da uyuşturucu bağımlılığından daha kötü duruma düşürürler. Nasıl ki; sigara, alkol ve uyuşturucu yavaş yavaş öldürür, yukarıda saydığım bağımlılıklar da ilk başta hoş gelir; tüketim mahkumu bir ülke kendini ithal ürünler satın alarak gelişmiş zanneder fakat sonunda bakar ki iliklerine kadar sömürülmüş, derin uykudan uyandığında artık çok geç olmuştur. Eğer ithalat için vereceği parası da kalmamışsa, hele bir de borçla bunu yapmışsa vay ki vay!

Batılılar borç vermeye iştahlıdırlar; kolay borç verirler, düşük faizli fakat kredi antlaşmasında olmaması gereken; gizli ya da açık ekonomik, siyasi, askeri hatta tarımsal kontrol ve şartlara bağlanmış sözleşmeler yaparlar. Verdikleri ucuz ve kolay kredi bir araçtır asıl maksat kredinin bağlandığı protokol maddeleridir. Bu prokotokolü imzalamak bir nevi kölelik antlaşmasıdır. Osmanlı Devleti’ni böyle batırdılar ve sonunda “düyun-u umumiye” ile devletin tüm gelirlerine el koydular. Tarımdan başlayarak savunma sanayisine kadar, çalışanlara vereceğiniz maaşa kadar her şeye karışırlar. Daha yakın geçmişte; IMF’ye borcumuz olduğu zamanlarda çalışanların ve emeklilerin maaşlarına bile müdahale ediliyordu. Bununla da kalmazlar; ürettirmezler, tüketim kölesi haline getirirler, paranızın değerini de onlar belirler. Borç faizini cazip tutup, sonradan paranızın değeri ile oynayarak ödeyeceğiniz faturayı her gün yükseltirler. İşte “dolarizasyon”böyle bir tuzaktır. Borç sarmalından kurtulamazsınız. Dolar sizin için bir araç değil, bir mal, ya da ürün haline dönüşür. Elin oğlu kağıdını altına dönüştürür. Değerli bir maden gibi bilinçsizliğinizin pazarına sürer, kendi paranızı bırakıp yerine dolar kullanırsınız. Kırılgan bir ekonomiye sahip olursunuz. Toplumsal huzur tehdit altına girer. Terör örgütlerinin hedefi haline getirirler. İstediklerini yapmaz, yeteri kadar taviz vermezseniz, sıra ülkenizin topraklarını parçalamaya gelmiştir. Zaten önceden besleyip hazırladıkları teröristleri de hazırdır. Ve böyle bir ülkenin karşı koyacak gücü de kalmamıştır.

İslam dünyası maalesef böyle bir durumdadır. Bir çoğunun petrol zenginlikleri vardır, şimdilik bununla idare ediyorlar. Ancak bu nimet sınırsız değildir, bir gün sonu gelecektir. Petrol ve doğalgaz zengini olmayan ülkelere de, ağır protokol şartlarına bağlamak için biraz nazlanır gibi yaparak, borç vermektedirler. Dünya bankası, IMF ve buna benzer uluslararası kredi kuruluşları işte bu borç verme mekanizmasını oluşturuyorlar.

Petrol zengini ülkelerin paralarını Amerikan ve Avrupa bankalarının hesaplarında tutuyorlar. Ve bu paraları gelişmesini engelledikleri ülkelere kredi olarak veriyorlar. Bunların eline düşenin iflah olması mümkün değildir.

“Günümüzde kolayca Avrupa’dan, Amerika’dan para buldum diyenler; aslında bu tuzağa gönüllü atlayanlardır ve bunlar tuzaklanmış cevize ağzı sulanarak atlayan fareler gibidirler, sonu hüsrandır.”

Eğer bir ülkenin idarecileri yukarıdaki gibi düşüncelere sahip iseler o ülkenin başına gelebilecek bundan daha büyük felaket yoktur. Kendi insanını, bilim adamlarını, müteşebbislerini ve gençlerini önemsemeyip gözü hep dışarıda olanlar, ülkeyi hiçbir zaman için kalkındıramazlar, zaten böyle bir dertleri de olmaz. Çünkü onlar dış güçlerin içerideki acenteleridir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KATMAK İÇİN TIKLAYIN