8 Kasım Karabağ Zafer Günü dolayısıyla Kara Harp Okulu'nda bir program düzenlendi.

Şehitlere saygı duruşu ve Türkiye ve Azerbaycan ulusal marşlarının çalınmasıyla başlayan programın açılış konuşmasını yapan Bakan Akar, gecenin öneminden bahsederek, “Önemli bir gece, anlamlı bir yıl dönümü. Sayın cumhurbaşkanımızın en samimi selamlarını iletmekle görevlendirildim. Bu günlere kolay gelinmedi. Azerbaycan Türkü'nün bizim kalbimizdeki, hayatımızdaki yeri çok özel ve önemli. Dostluğun çok ötesinde kardeşlik bağı ile bütün faaliyetlerimizi yürüttük, yürütüyoruz. Biz bir ananın iki çocuğuyuz, bu bilinçle çalışmalarımızı sürdürdük. Dünyada bu kadar samimi, bu kadar birbirini anlayan, tanıyan ikinci bir millet yok" diye konuştu.

"KADERDE VE KIVANÇTA BİRİZ"

“Yaptığımız tüm faaliyetlerde kendi haklarımızı nasıl değerli görüyorsak Azerbaycanlı kardeşlerimizin de hakkını öyle görüyoruz” diyen Bakan Akar, şöyle devam etti: “Bu zafer gününde gerçekten yüksek bir duygu ile meselelere bakıyoruz. Ermenistan’ın Azerbaycanlı kardeşlerimizin topraklarını işgal ettiğinde, 1 milyondan fazla Azerbaycanlı kardeşimiz toprağını terk ettiğinde, Hocalı katliamı olduğunda bunları görmeyenlerin Azerbaycan hakkını aldığında ortaya çıkmaları gerçekten manidardır. 30 yıllık işgalden sonra Ermenistan, Azerbaycan topraklarına pervasızca saldırılarını sürdürdü ama bunun da bir sınırı vardı. Bu 44 günde Türk’ün gücünü dünyaya gösterdiler. Bu süreçte kardeşimiz Azerbaycan için elimizden ne geldiyse ortaya koyduk. Bu manada askeri işbirliği konusunda Azerbaycan’la birlikte karar veriyoruz, birlikte uyguluyoruz. Kaderde ve kıvançta biriz. Karabağ Zaferi'nin kazanılmasında şanlı Azerbaycan ordusunu tebrik ediyorum. Ermenistan saldırılarını pervasıza sürdürmeye çalıştı. Bunun da bir sınırı vardı, Azerbaycanlı kardeşlerimiz ayağa kalktılar, topraklarını işgalden kurtardılar.”

"BİZ GÜÇLÜ OLMAK DURUMUNDAYIZ"

Bakan Akar, bölgenin istikrara kavuşması için iki ülkenin de elinden geleni yaptığının altını çizerek, “Ateşkesten sonra Ruslar ile birlikte ortak çalışma sürüyor. Yapılan faaliyetler çerçevesinde bütün gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Tesis edilen mekanizmalar var, bu mekanizmaların hayata geçirilmesi ile bölgenin bir an önce istikrara, barışa kavuşması için elimizden gelen neyse biz ve Azerbaycan yaptı, yapmaya da devam ediyor. Azerbaycan ve Türkiye’nin birlikte Ermenistan’a uzatılan barış elinin Ermenistan tarafından önce anlaşılması, sonra gereğinin yapılmasının çok önemli olduğunu herkesin görmesi lazım, öncelikle de Ermenistan’ın. Azerbaycan-Ermenistan sınırında 40 kişilik bir misyon duruyor, peki bunlar şu ana kadar deredeydi? Bunun cevabı yok. Biz güçlü olmak durumundayız, hazırlıklı olmak durumundayız. Biz Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleşmesi için her türlü çabayı destekliyoruz. Fakat çözümsüzlüğü körükleyen bazı girişimler var, bunlara karşı durduğumuzu herkesin bilmesi lazım” açıklamasında bulundu.