Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını her gün binlerce kişiyi hayattan koparmaya, milyonlarca kişiyi de hasta etmeye devam ediyor. Özellikle salgına yakalanan kişilerin belirli süre boyunca testleri pozitif çıkarken İstanbul Sarıyer'de yaşayan lösemi hastası Muzaffer Kayasan, bu durumu en derinden yaşayan birey oldu. 2020 yılının Kasım ayında Kovid-19'a yakalanan ve hastanede gördüğü tedavisinin ardından Kovid-19 testi yaptıran Kayasan'ın yaptırdığı hiçbir test negatife dönmedi.

YETKİLİLERDEN YARDIM BEKLİYOR

14 aydır salgın nedeniyle karantinada olan Kayasan, evinde tek başına yaşadığı için torunlarına hasret bir yaşam sürüyor. Yetkililerden kendisine yardım edilmesinin isteyen Kayasan yaşadıklarını anlattı. 

"DOKUZ AY KALDIM HASTANEDE"

Koronavirüs salgınına nasıl yakalandığını anlatan Kayasan, lösemi olduğu süreçte karantinada olduğunu ve çok dikkat ettiğini belirterek, hastaneye kontrole gidip geldiğini söyledi. Bu süreçte koronavirüse yakalandığını belirten Kayasan," Kovid-19 bu nereden geleceği belli mi olur? Çok ağır enfeksiyon geçirdim. Artık bu işin bittiğini bile düşünmeye bile başladığım anda sağ olsunlar İstanbul'da iyi bir hastanede iyi doktorlar tarafından müdahale edildi. İlk olarak dokuz ay kaldım hastanede." diye konuştu. 

Doktorların hastalığı yenmesinin ardından kendisine 10 gün izin verdiği bu süreçte fenalaştığını kaydeden Kayasan,"  Nefes darlığı ve diğer semptomlarla birlikte tekrar hastaneye yattım. Hastaneye tekrar yattığımda Kovid-19'un devam ettiğini söylediler." ifadelerini kullandı. 

"BENİM TEK SIKINTIM SEVDİKLERİME DOKUNAMAMAK"

Daha sonra tekrar Kovid-19 testi yaptırmaya başladığını söyleyen Kayasan, beş ay daha hastanede yattığının altını çizerek," Bugüne kadar toplam 14 ay Kovid-19 ile birlikte geçti. Kovid-19 ile beraber yaşıyorum. Benim ailemde küçük çocuk yok. Ama torunum var mesela. Geliyor, camın arkasından görüşüyoruz. Bazen internetten görüşüyoruz, görüntülü olarak. İnanır mısınız yani insan dokunmak istiyor. Benim tek sıkıntım sevdiklerime dokunamamak. Anlatması çok zor bir şey." şeklinde konuştu.

"KOVİD-19 YAŞAM TARZIMI BİTİRDİ"

Koronavirüs aşısı olmadığını belirten Kayasan,"  O kadar rahatsızlık verici bir şey ki Kovid-19 aşısı olamıyorum. Kovid-19'um aileme sarılamıyorum. Kovid-19'um kimseyle görüşemiyorum. Sosyal hayatım, aile hayatım diye hiçbir şey kalmadı. Kovid-19 yaşam tarzımı bitirdi. Sosyal yaşam tarzım yok artık” diye konuştu.

78 KEZ TEST YAPTIRDI, SONUÇ DEĞİŞMEDİ

Üç yıl önce kanser hastalığının tedavisi için başarılı bir kemik iliği transferi olan  Kayasan, daha sonra Kovid-19'a yakalandığını ifade ederek," 2020 tarihi itibariyle de Kovid-19'le yaşıyorum. Bu 14 aylık süre içerisinde totalde yetmiş altıya yakın test oldum. Yetmiş yedi yetmiş sekizi buldu. Bunların hepsi aralıksız olarak Kovid-19 testi pozitif çıktı. Sürekli pozitif çıkıyorum. Bilim adamlarımıza, doktorlarımıza sorduğumuz zaman lösemi olduğum için bağışıklık sistemimin düşük olduğunu söyleyip ona göre verdikleri ilaçlarla on dört aydır beni yaşatıyorlar." dedi.

SEMPTOMLARI YOK AMA KOVİD-19 OLARAK GÖRÜNÜYOR

Sözlerini sürdüren Kayasan, 14 aydır karantinada olduğunu belirterek, eşinin şuana kadar yanında kaldığını ve iki kez yaptırdığı testin negatif çıktığını söyledi. Oğlunun da yaptırdığı Kovid-19 testinin sonucunun pozitif çıktığını belirten Kayasan,"  'Acaba taşıyıcı konumuna mı düştüm?' dedim ama evde de kimseye bulaşmadı. Ben kimseye bir şey bulaştırmıyorum ama sıkıntı bende. Dışarıdan kedi geçse bana bir şey bulaştırabiliyor. Bilim adamlarının dediği şu; Kovid-19 kalıntıları hala vücudunuzda. Semptomları yok ama Kovid-19 olarak görünüyorsunuz. Anlatamıyorum”  diye konuştu. 

TURKOVAC AŞISI OLMAK İSTİYOR

Fırsatı olması durumunda aşı olacağını belirten Kayasan, aşı gönüllü olduğunu kaydetti. TURKOVAC aşısı olacağını ifade eden Kayasan, sistemin kendisini kabul etmediğini belirterek, aşı olmayanlara sitem ederek şöyle konuştu:

" Doktora gidiyorum , bakıyor Kovid-19'sun aşı olamazsın diyor. Ben ne yapacağım şimdi bana bir çare gösterin. Ben yine şunu söylüyorum. Aşı ol, hayatta kal. Hastaneye gidip perişan olmaktansa, ayakların yürürken hastaneye git aşını ol. Evine bile geliyorlar. Devlet sana her imkanı tanımış, yaşamak isteyen aşı olsun”