Sosyal olayların etkilediği birçok değişken vardır. Ekonomi, Siyaset, Sosyal ilişkiler ve nihayetinde birey olarak insan.Yakın zamanda bu olayların tezahürünü görmek mümkündür: 28 Şubat post-modern darbede tanklar Sincan şehir merkezinde yürütülerek başlayan askeri müdahale, bir sosyal olaydı. İnsan yapımı olan bu olay, sosyale/topluma müdahaleyi içeriyordu.

Bu Müdahale o dönem için ötekileştirilmiş bir sınıf olansiyasi yapıyı dolayısıyla Müslüman bir cenahı baskılamıştır. Bu baskılama aracı askeri müdahale sadece parti kapatma ve okul sistemini değiştirmekle kalmamış. Bir neslin hem de başarılı bir neslin mağdur olmasına neden olmuştur. Bu mağduriyet, kız öğrencilerin örtülerinden dolayı okullarından atılması, büyük bir teveccühe mazhar olmuş bir partinin kapatılması, kimi kamu görevlilerinin özelikle rütbeli askerlerin kamudan ihracı, Müslüman iş adamlarının kıskaca alınarak iflas ettirilmesini kağşamaktaydı.

Yine yakın zamanda meydana gelen hükümet karşıtı eylemelerin sembolü haline gelen Gezi Parkı direnişi(!). Bu direniş adı altında uzun yıllarrant elde eden güç odaklarının ekonomik güç kaybını azaltmak veya daha da önemlisi yeniden büyük ihalelere ve devlet destekli projelere düşük bütçeyle sahip olma arzusunun girişimi mi? bilinmez. Ama bu güç odaklarının finanse ettikleri tescilli olan direniş gezidirenişi(!) de bir sosyal olaydı. Bu sosyal olay da 28 Şubatçıların neden olduğu distopik toplum hayalleri gibi, ekonomik, toplumsal ve bireysel neticeler doğurmaktır.
Bir başka ve de daha büyük çaplı sosyal olayda 15 Temmuz darbe girişimiydi. Bu darbe diğerlerinden farklı olabilir ama nihayetinde toplumsal huzuru bozma, düzeni alt üst etme, distopik bir toplum oluşturma hayalini taşıması açısından benzer saikler içermekteydi.

Bu darbeye fiili olarak maruz kalan binlerce kişi değil, sadece; bir bütün olarak diğer sosyal olaylarda olduğu gibi tüm Türkiye’yi etkilemiştir. Ayrıca tüm dünya ilgili kalmıştır. Öyle ki kimisi aleyhte ve de kimisi de lehte dualar ederek iştirak etmiştir. Kimisi Filistin’de ağlamaklı bir sesle “Allah’ım son kalenin yardımcısı ol” derken bir diğeri Pensilvanya’danşakirtlerine/teröristlerine yardım niyazında bulunmuştur. Ama bu niyazı kime yaptığı malumunuz!
 Takdiri ilahi bu ya! Toplumun çoğunluğunun, doğrunun, mazlumun, muztazafların, mağdurların yanında/lehinde bir netice ortaya çıkarak: Darbe tüm uzantıları ile püskürtüldü.

Bugünlerde 28 Şubat darbe girişiminde bulunanlara verilmiş olan cezalar emsal olacaktır. Yumuşama ve acımaya yer olmadan “bin yıl sürecek” diyenlerin yaptıkları yanlarına kar kalmamıştır. 28 Şubat davasında 21 sanığa verilen müebbet hapis kararına ilişkin Ankara Adliyesi önünde açıklamalardan biri de AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ravza Kavakçı ait.Konuşmasında şunları söyledi:"Burada bulunan kıymetli hazirun, 28 Şubat'ın, 28 Şubat darbesinin hayatlarının üzerinden geçmiş olduğu kıymetli vatandaşlarımızın bir kısmı burada. Bugün Türkiye Cumhuriyeti tarihi açısından çok önemli bir gün. Türkiye demokrasi tarihi açısından çok önemli bir gün çünkü Türkiye'de ilk defa darbeciler, adalet karşısında hesap verdiler. 28 Şubat'ta Sincan'da tankları yürütenler, insanları 'irticacı' diye etiketleyenler, genç kızların eğitim hayatlarının önüne set çekenler, insanları başörtülü-başörtüsüz diye ayıranlar, imam hatiplerin önünü kesenler, seçilmiş bir hükümetin istifasını gerçekleştirenler ve toplumu kutuplaştırmaya çalışanlar, fiilleriyle, adalet karşısında hesap verdi.”

Yukarda dedik ya sosyal olayların etkilediği başka sosyal olaylar ortaya çıkmaktadır. Buradan İbn Haldun’un tezi bir kez daha kendini yinelemiş ve kanıtlamıştır: Tarih tekerrür eder. Toplumu kaosa götürme fikrinde olanlara mesaj olmasını onlara hatırlatarak dillendirmek tebliğ etmenin sorumluluğu gereği hepimize düşmektedir.