Erdoğan: 15 Temmuz, arkasında hesapların olduğu tarihi bir kırılma noktasıdır

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,"15 Temmuz asla sıradan bir darbe girişimi değildi. Arkasında çok büyük hesapların olduğu tarihi bir kırılma noktasıdır.Her kim 15 Temmuz'u küçümsemeye, önemsizleştirmeye, itibarsızlaştırmaya, karikatürleştirmeye çalışıyorsa bilin ki amacı, işte bu derin tarihi anlamı gölgelemek, gözlerden kaçırmaktır." dedi.

Erdoğan: 15 Temmuz, arkasında hesapların olduğu tarihi bir kırılma noktasıdır

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,TBMM'de düzenlenen 15 Temmuz Şehitlerini Anma Programı'na katıldı. Erdoğan programda gerçekleştirdiği konuşmasına,"İstiklalimizi ve istikbalimizi borçlu olduğumuz tüm şehitlerimize, özellikle de 15 Temmuz şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum." sözüyle başladı.

TBMM 15 Temmuz Anıtı'nı işaret eden Erdoğan şunları söyledi:

"Zaten şu anda önünde merasim yaptığımız anıtta da kufi olarak malum Rabb'imizin buyurduğu, 'Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz. Onlar diridirler ancak siz bilemezsiniz.' hükmü yer almaktadır. Bu uğurda şehadete koşan şehitlerimize şahsım, milletim adına özellikle biz de şükranlarımızı ifade ediyoruz. Bin yıldır her karışını şehit kanlarıyla suladığımız bu toprakların vatanımız haline gelmesi ve kalması için verdiğimiz mücadelelerde yer alan gazilerimizi minnetle yad ediyorum." 

Erdoğan: 15 Temmuz, arkasında hesapların olduğu tarihi bir kırılma noktasıdır

"BU MECLİS PRANGAYI KIRIP ATAN MECLİSTİR"

15 Temmuz 2016 gecesinde, Türkiye'ye saldıran FETÖ'cü hainlerin TBMM'yi özellikle hedef almasının, rastgele bir tercih olmadığını söyleyen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Bu Meclis, masa başında değil savaş meydanında kurulmuş bir Meclistir. Bu Meclis, sadece düşmanla değil ihanetle de mücadele ederek zafere yürümüş bir Meclistir. Bu Meclis, ülkemizi her sıkıntılı dönemin ardından milletimizin umudu olarak yeniden ayağa kaldıran Meclistir. Bu Meclis, Polatlı'dan top sesleri gelirken de tepesine bombalar yağdırılırken de azimle milletin hizmetinde olmayı sürdürmüş Meclistir. Bu Meclis, mayası bağımsızlık ateşiyle yoğrulmuş bir Meclistir. Bu Meclis, tarihe gömülmek istenen 700 yıllık bir cihan devletinden genç bir Cumhuriyet çıkartarak, milletimizin ayağına takılmaya çalışılan prangayı kırıp atan Meclistir."

"BU MECLİSLE BİRLİKTE MİLLETİME HİZMET ETMEKTEN ŞEREF DUYUYORUM"

Meclis'in 10 yılı aşkın süre mensubu olarak görev yapmaktan şeref duyduğunu belirten Erdoğan, "Milletin seçtiği Cumhurbaşkanı olarak, bu Mecliste yemin ederek göreve başlamış olmaktan şeref duyuyorum. Türkiye'nin en büyük yönetim reformunu bu Meclisle birlikte yürütmüş olmaktan şeref duyuyorum. Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak 17 yılı aşkın süredir bu Meclisle birlikte milletime hizmet etmekten şeref duyuyorum. Milli iradenin üstünlüğünü tesis etmek ve korumak için kimi zaman vesayete, kimi zaman darbecilere, kimi zaman teröristlere, kimi zaman küresel güçlere karşı bu Mecliste omuz omuza mücadele vermiş olmaktan şeref duyuyorum."dedi.

Dünyada, gazi unvanını bu kadar hak eden ve bu kadar hakkıyla taşıyan başka bir Meclis bilmediğini vurgulayan Erdoğan şunları kaydetti:

 "Dünyada, Meclisine bu kadar sahip çıkan ve gerektiğinde gövdesini ona siper eden bir başka millet de bilmiyorum. Rabb'ime, bana böyle bir milletin ferdi olma şerefini bahşettiği için hamd ediyorum." 

Erdoğan: 15 Temmuz, arkasında hesapların olduğu tarihi bir kırılma noktasıdır

"MİLLETİMİZİN DİRENİŞİ SAYESİNDE DARBE GİRİŞİMİ BAŞARISIZLIKLA SONUÇLANDI"

Erdoğan, 15 Temmuz gecesi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Özel Harekat Başkanlığı, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü ile Meclis binasına bomba yağdıran darbecilerin, ne yaptıklarını gayet iyi bildiğini dile getirdi.

15 Temmuz gecesi, tankları ve zırhlı araçlarıyla Ankara'nın, İstanbul'un caddelerinde önlerine gelen herkesi ezip geçerek ilerleyen darbecilerin, yaptıkları işin gayet şuurunda olduklarını belirten Erdoğan,"15 Temmuz gecesi, devletin vatanı korumak üzere namuslarına emanet ettiği silahları millete çeviren darbeciler, o tetiklere taammüden dokunuyor, bilerek kan döküyor, can alıyorlardı. Eğer güçleri yetseydi, bu Meclisi taş üstünde taş bırakmayacak şekilde yıkmaktan çekinmeyeceklerinden emin olunuz. Eğer güçleri yetseydi, ülkenin Cumhurbaşkanı başta olmak üzere seçilmiş tüm yöneticilerini katletmekten çekinmeyeceklerine emin olunuz. Eğer güçleri yetseydi, kendileri gibi düşünmeyen milletimizin her bir ferdine hayatı zehir etmekten çekinmeyeceklerine emin olunuz. Eğer güçleri yetseydi, uğruna nice fedakarlıklar yaptığımız bin yıllık vatanımızı müstevlilere bırakmakta tereddüt etmeyeceklerinden emin olunuz. Eğer güçleri yetseydi, Türk milletini Anadolu'dan ve Avrupa'dan kazıyıp atmak, İslam'ın tüm izlerini bu topraklardan silmek isteyenlerin bayram edeceğinden emin olunuz. Hamdolsun, Allah'ın yardımı ve milletimizin direnişi sayesinde güçleri yetmedi ve darbe girişimi başarısızlıkla sonuçlandı." ifadelerini kullandı.

Erdoğan: 15 Temmuz, arkasında hesapların olduğu tarihi bir kırılma noktasıdır

"TERÖRLE MÜCADELEDE NE OLMUŞSA 15 TEMMUZ'DA O OLMUŞTUR"

15 Temmuz'un, asla sıradan bir darbe girişimi olmadığının altını çizerek tarihli bir kırılma noktası olduğunu söyledi. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

" Açık söylüyorum, Malazgirt'te ne olmuşsa 15 Temmuz'da o olmuştur. Kosova'da, Niğbolu'da ne olmuşsa 15 Temmuz'da o olmuştur. İstanbul'un fethinde ne olmuşsa 15 Temmuz'da o olmuştur. Çanakkale'de, İstiklal Harbi'nde ne olmuşsa 15 Temmuz'da o olmuştur. Cumhuriyet tarihi boyunca neredeyse kesintisiz verdiğimiz terörle mücadelede ne olmuşsa 15 Temmuz'da o olmuştur. Velhasıl 15 Temmuz, bu topraklarda yaşadığımız asırlar boyunca verdiğimiz varlık yokluk mücadeleleri zincirinin en son halkasıdır. Her kim 15 Temmuz'u küçümsemeye, önemsizleştirmeye, itibarsızlaştırmaya, karikatürleştirmeye çalışıyorsa bilin ki, amacı işte bu derin tarihi anlamı gölgelemek, gözlerden kaçırmaktır.

"BAZEN TEK KAHRAMAN KOSKOCA BİR MİLLETİN KADERİNİ DEĞİŞTİRİR"

Erdoğan şu ifadeleri kaydetti:

"Dünyada, milletleri millet yapan ve asırlar boyunca etrafında bir arada tutunulmasını sağlayan destanlara baktığımızda, çoğunun konu ve hacim olarak 15 Temmuz'un gerisinde olduğunu görürüz. Buna karşılık, cihan savaşları gibi gerçekten çok büyük katliamların, acıların yaşandığı hadiselerden ise herhangi bir destan çıkmamıştır. Bazen tek bir kahraman koskoca bir milletin kaderini değiştirir. 15 Temmuz'da, ülkemizin dört bir yanında milyonlarca kahraman ortaya çıkmış ve kendileriyle birlikte tüm milletin geleceğine damga vurmuştur. Türkiye Büyük Millet Meclisimiz ve o gece burada darbecilere duruşları ve sesleriyle meydan okuyan milletvekillerimiz dahi tek başına 15 Temmuz'u tarihimizin en önemli destanlarından biri yapmaya yeterlidir."

Erdoğan: 15 Temmuz, arkasında hesapların olduğu tarihi bir kırılma noktasıdır

"17- 25 ARALIK EMNİYET YARGI DARBE GİRİŞİMİDİR"

Erdoğan, “Ülkelerin ve milletlerin tarihi dönüm noktalarını anlamak için bu tür hadiselerin öncesiyle sonrasını mukayese etmek gerekir” diyerek sürdüren Erdoğan, “Türkiye, 15 Temmuz öncesi FETÖ’cuların bürokrasideki, medyadaki sivil toplum kuruluşlarındaki iş dünyasındaki siyasetteki mensupları vasıtasıyla yaptığı herhangi bir hamleyi adeta sonu felçle sonuçlanan bir ülke durumundaydı. Çoğu defa yaşadığımız durumun sebebini özellikle bilmeden çok enerji sarf ediyor az netice elde ederek hedeflerimize doğru yol almaya çalışıyorduk. Bir noktadan sonra ülkemizin karşılaştığı sıkıntıların gerisinde bu örgütün siluetini görmeye başladık. Ama örgütün sinsi yapısı sebebiyle tespitlerimizi somutlaştırmakta ve etkili tedbir almakta zorlanıyorduk. Örgütün kendini pervasızca ilk belli ettiği yer 17-25 Aralık emniyet yargı darbe girişimidir. Bu tarihten itibaren FETÖ’nun saldırıları ve ihanetleri artmıştır. " dedi.

Açıklamalarını sürdüren Erdoğan,"FETÖ’nun asıl büyük hamlesi ise 15 Temmuz’da gelmiştir. Yüce Meclis o gece milletimizin İman dolu göğsünün çelikleşmiş serhatti olarak, görev yaparak darbecilerin bozgununu hızlandırmıştır. 15 Temmuz’da deşifre olan FETÖ hücrelerinin hızla tasfiyesi ile Türkiye her alanda yepyeni ufuklara kavuşmuş, yepyeni hamleler içine girmiştir. TSK, uzun yıllardır icrası için bir türlü harekete geçiremediğimiz operasyonlarını ardı ardına yapmaya başlamıştır. Bürokrasiden iş dünyasına kadar her yerde insanlarımız özgüven ile yönlerini geleceğe çevirmişlerdir. TBMM’de çıkardığı kanunlarla ülkemizin reform gündemine çok önemli katkılarda bulunmuştur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gibi tarihimizin en büyük yönetim reformunu hayata geçirmek bu meclise nasip olmuştur. "diye konuştu.

Erdoğan: 15 Temmuz, arkasında hesapların olduğu tarihi bir kırılma noktasıdır

"TBMM, DÜNYADAKİ MİLYONLARCA KARDEŞİMİZİN DE UMUT KAPISIDIR"

Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"15 Temmuz’un adeta perçinlediği birlik ve beraberliğimizin en önemli tezahürünü TBMM’nin çalışmalarında görmek mümkündür. Milli iradenin tecelligahı olan meclisimiz aynı zamanda bir olma, iri olma, diri olma, kardeş olma, hep birlikte Türkiye olma irademizin de zirvesidir. Onun için tek vatan dedik, tek bayrak dedik, tek millet dedik, tek devlet dedik ve yolumuza böyle yürüdük. Hep birlikte önce Türkiye dediğimiz sürece bu meclisin çatısı altındaki görüş ayrılıklarının, tartışmaların, müzakerelerin hepsi de makbulümüzdür, hatta zenginlik kaynağımızdır. TBMM, ülkemizdeki 83 milyon vatandaşımız ile birlikte bölgemizdeki ve dünyadaki yüz milyonlarca kardeşimizin de umut kapısıdır. Aldığımız her karar sarf ettiğimiz her söz sergilediğimiz her duruş çarpan etkisiyle dalga dalga geniş bir coğrafyaya yayılmaktadır. Meclisiyle, Cumhurbaşkanlığıyla, diplomasisiyle, ordusuyla, altyapısıyla hem kendimiz hem tüm dostlarımız için çok daha güçlü ve kararlı şekilde yolumuza devam ediyoruz” 

Erdoğan: 15 Temmuz, arkasında hesapların olduğu tarihi bir kırılma noktasıdır

"HİÇBİR GÜCÜN DEMOKRASİMİZE PRANGALAR VURMASINA GÖZ YUMAMAYIZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada kartların yeniden karıldığı, sancılı olduğu kadar kritik bir döneme girildiğini belirterek,“Türkiye gerek coğrafi ve stratejik konumu ve gerekse kültürel ve tarihi birikimiyle bu sürecin tam merkezinde yer alıyor. Üç kıtanın kavşağında bulunan bir ülke olarak bu değişim sürecini başarıyla yönetmek mecburiyetindeyiz. Sadece kendimiz için değil, tüm komşularımız, yüz milyonlarca kardeşlerimiz için güçlü olmak, sağlam durmak zorundayız. Hiç kimsenin bizi hedeflerimizden koparmasına, büyük ve güçlü Türkiye idealimizden vazgeçirmesine müsaade edemeyiz. Kimin adına ve ne sebeple olursa olsun hiçbir gücün demokrasimizin ayaklarına yeni prangalar vurmasına göz yumamayız. Merhum Mehmet Akif’in dediği gibi, tarih ancak ibret almayanlar, hatalarından ders çıkarmayanlar için tekerrür eder. Milletin emanetini taşıyan siyasetçiler olarak bizlerin de tarihten ders alarak istikbalimizi inşa etmemiz gerekiyor." şeklinde konuştu.

Erdoğan: 15 Temmuz, arkasında hesapların olduğu tarihi bir kırılma noktasıdır

"DARBELER TÜRKİYE'Yİ DIŞA BAĞIMLI BİR EKONOMİYE BAĞIMLI HALE GETİRMİŞTİR"

Erdoğan koronavirüs salgını sonrası şekillenecek yeni dünya düzeninde Türkiye'nin hak ettiği yerini mutlaka alması gerektiğini söyleyerek," Ülkemiz, geçmişte önüne çıkan pek çok fırsatı maalesef değerlendirememiş, kavgalar, kısır ideolojik çekişmeler sebebiyle enerjisini heba etmiştir. Neredeyse her 10 yılda bir tekrarlanan darbeler ve antidemokratik müdahaleler Türkiye’yi dışa bağımlı bir ekonomiye mahkum etmiştir. Türkiye enerjisini boş tartışmalarla harcarken yarışa benzer şartlarda başladığı birçok devlet kalkınma yolculuğunda ülkemize maalesef fark atmıştır. Son 18 yılda demokrasiden ekonomiye, savunmadan terörle mücadeleye, sağlıktan tarım, turizm, ulaştırma her ne olursa olsun her alanda yakalanan tarihi başarının gerisinde bu yanlışa düşmemekte gösterdiğimiz kararlılık vardır. " diye konuştu.

"GELİN BU ÜLKEYİ 2023 HEDEFLERİNE BİRLİKTE ULAŞTIRALIM"

Erdoğan sözlerini şöyle tamamladı:

"Yalan, istismar ve gerilim siyasetini kapımıza asla yaklaştırmadık, yaklaştırmayacağız. Milletin gündemini, iftira ve yalanlarla zehirleyen, şeref ve edep fukaralarına rağmen vakarımızdan biran olsun taviz vermedik, vermeyeceğiz. Etnik, dini ve mezhebi farklılıklar üzerinden milletimizin bölünmesine, parçalanmasına müsaade etmedik, etmeyeceğiz. İnsanımızı birbirine düşürmeye çalışanlara inat hep 83 milyonun kardeşliğini, kader ortaklığını savunduk, savunacağız. Vesayetin gölgesine sığınmak yerine, milletin sinesine sığınmayı tercih ettik. Bizim nazarımızda hiçbir şey Türkiye’nin istiklalinden, vatanımızın istikbalinden, milletimizin birlik ve beraberliğinden daha kıymetli değildir. Kefenimizi giyerek çıktığımız bu kutlu yolculukta milli iradenin üstünde bir güç, millete hizmetkarlıktan daha büyük bir paye tanımıyoruz. İnşallah bundan sonra da aynı samimiyetle mücadelemizi sürdüreceğiz. Şimdiye kadar olduğu gibi ayrıştırmanın değil kucaklaştırmanın, kavganın değil barışın tarafında yer alacağız. Sokak terörüyle, şiddetle, baskıyla Türk siyasetini esir almaya heveslenenleri inşallah hep birlikte hüsrana uğratacağız. Kendi ikbal ve çıkarları için Türkiye’yi ateşe atmaya hazır muhterislere inat 15 Temmuz gecesi olduğu gibi gerektiğinde milletimizle sırt sırta verip vatanımız, demokrasimiz, bağımsızlığımızı savunmaya devam edeceğiz. 15 Temmuz’un 4’üncü yıl dönümünde, o büyük destanın seneyi devriyesinde buradan samimi bir çağrıda bulunmak istiyorum. Yüce Meclis’in çatısı altında görev yapan, kalbi millet ve memleket sevdasıyla yanıp tutuşan herkesi büyük ve güçlü Türkiye davamıza destek olmaya davet ediyorum. Gelin şehitlerimizin emanetine hep beraber sahip çıkalım, gelin bu ülkeyi 2023 hedeflerine birlikte ulaştıralım, gelin 2023 ve 2071 vizyonumuzu beraber inşa edelim, gelin Türkiye’yi aydınlık yarınlara hep birlikte taşıyalım. Bunu başardığımızda Allah’ın izniyle, ülkemizin önünü kesebilecek, milletimizi hedeflerine ulaştırmaktan alıkoyacak hiçbir engel yoktur."

20200715-2-43451771-56702311.jpg

Şentop, 15 Temmuz dolayısıyla Meclis'te düzenlenen törendeki konuşmasında, her on yılda bir gerçekleşen, nesilleri tarumar eden, vatandaşla devleti arasında aşılmaz duvarlar örüp siyasi kan davaları başlatan ve milleti yoksullaştıran bütün darbelerin, Türkiye'nin ilerlemesine, kalkınmasına ve refahına yönelik yabancı kaynaklı saldırılar olduğunu belirtti.

15 Temmuz hain darbe girişimini anarken, şehitlerin kahramanlığını ve gazilerin fedakarlığını hatırlamakla yetinilemeyeceğini vurgulayan Şentop, "Eğer o gece milletimizin gösterdiği direnişin gereğini yapmak istiyorsak, Türkiye'nin kalkınması, büyümesi ve bağımsız bir güç olarak yükselmesi yönünde geliştirilen politikaları sürdürmek ve desteklemek zorundayız." diye konuştu.

Hem şehitlere ve gazilere hem de gelecek kuşaklara olan borcu hakkıyla ifa etmek için bir hakikatin iyi bilinmesi gerektiğine işaret eden Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Eğer Türkiye, hegemon güçlerin kurduğu sözde müzakere masalarında bir sorun başlığı olmaya itiraz edip, aynı masanın eşit, saygın ve güçlü bir mensubu olmayı istemeseydi; coğrafyalar yeniden tanzim edilirken kendi aleyhine sonuçlar doğuracak taksimata itiraz etmeseydi; içinde yer aldığı ittifaklarda neden bazı ülkelerin sadece haklara ve neden kendisinin sadece görevlere sahip olduğunu sorgulamasaydı; teknolojide, sanayide ve özellikle savunma sanayinde yerli üretim imkanlarına yönelmeseydi, 15 Temmuz darbe girişimi gerçekleşmezdi."

"TÜRKİYE'Yİ HAK ETTİĞİ GÜCE KAVUŞTURMALIYIZ"

Mustafa Şentop, 15 Temmuz'da milletin ortaya koyduğu tek özelliğinin cesareti olmadığının altını çizerek, o gece milletin cesaretinin yanında ne ölçüde basiretli olduğunu gösterdiğini ve Türkiye'nin bütün kurumlarına "Bu işgal ve darbe teşebbüsü karşısında geri adım atmamalı ve Türkiye'yi hakettiği güce kavuşturmalıyız." mesaj ve ödevini verdiğini kaydetti.

FETÖ denilen çetenin, yabancı devletlere ve servislere dayanarak Türkiye'de iktidar arayışında olmanın en son ve en alçak örneği olduğunu belirten Şentop, şöyle konuştu:

"Siyaseten belli başlıklarda farklı düşünebilir, karşıt telakkileri ve görüşleri savunabiliriz. Zaten demokrasi ve sivil siyaset, buradan neşet eder. Fakat, mesele milletin istikbal ve refahı, devletin bekası ve haysiyetiyse yabancı güçlerle söz ve iş birliği içinde olmak, onlarla ortak politikalar geliştirmek, bu vatanın hiçbir evladına yakışmaz. Türkiye'yi zayıf düşürmeyi amaçlayan yabancı menşeli projelerin distribütörlüğünü yapmak, ne siyasettir ne gazeteciliktir ne de entelektüellik veya akademisyenliktir. Bu olsa olsa, ihanettir." 

"MİLLETİMİZ, İNTİZAM VEREN ASALETİYLE PARLAMIŞTIR"

TBMM Başkanı Şentop, bugün 4. yılı anılan 15 Temmuz direnişinin, tüm milletin zaferi olduğu gibi, yarına ışık tutan, genç nesillere ilham olması gereken bir kahramanlık tablosu olduğuna işaret etti.

Şentop, şunları kaydetti:

"Bu direnişte milletimiz, mayasındaki kahramanlıkla bir kez daha tarihe nizam, coğrafyalara intizam veren asaletiyle parlamıştır. O gece, emniyet güçlerimiz, milletten ve devletinden yana olan bütün kamu kurumlarımız, belediyelerimiz fedakarca tavır almışlardır. Milletvekillerimiz, Yüce Meclisimiz üzerine düşeni yapmıştır. Ve elbette Sayın Cumhurbaşkanımız, milletimizin önünü açan liderliğiyle tarihin akışını değiştirmiştir."

Liderin idare ettiği cemiyete veya millete ne yapılması gerektiğini söyleyen değil, onu yapmak için en önde yürüyen, ifası elzem olan vazifeyi ilk üstlenen kişi olduğunu vurgulayan Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Eğer Türk-İslam ordusu Malazgirt Ovası'nda kendisinden en az 5 kat büyüklükteki Roma ordusunu 1,5 saatte yok ettiyse, bunun temel sebebi, Sultan Alparslan'ın beyaz kefenini giyip atının kuyruğunu bizzat bağlayarak ordusunun önünde yürümesidir. Eğer Sultan Fatih, nice imparatorların ve orduların alamadığı Istanbul'u fethettiyse, bunun sebebi, Sultan Fatih'in atını coşkuyla denize sürecek kadar fetih arzusunu ruhunda yaşatmasıdır. Eğer 100 yıl önce Milli Mücadele başarılı olduysa, bunun sebebi, Gazi Mustafa Kemal'in cephede olması ve Gazi Meclisin kahraman vekillerinin bu milli merkezi terk etmemesidir."

Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 15 Temmuz gecesi milleti meydanlara ve havalimanlarına davet ettiğini anımsatarak, "Aslında siz milletimizi meydanlara değil, vatan yolunda büyük bir fedakarlığa davet etmekteydiniz. Fakat herkes bilir ki, fedakarlık harcı kelimelerle değil, samimiyetle karılır. Kahramanlık duvarını örerken tuğlayı tuğlaya rapteden de, işte bu harçtır. O gece, Türkiye'yi hedef alan hayasızca akına, alçak darbe teşebbüsüne karşı milletimiz, cennet vatanını koruyan bir duvar ördü. Ve o duvar, bir hükümeti, bir meclisi değil, milletimizin istikbalini korudu." şeklinde konuştu.

"TÜRKİYE ALT EDİLEMEZ"

TBMM Başkanı Şentop, 15 Temmuz gecesi Türkiye'yi, iradesini ve istikbalini korumak için mücadele ederken yaralanan gazileri minnet ve hayırlı ömür temennisiyle selamladı, hain darbe girişimine karşı bedenlerini siper, canlarını feda eden ve şehadete yükselen bütün vatan evlatlarını gıptayla, şükranla ve rahmetle andığını söyledi.

Sözlerini 15 Temmuz gecesinde şehitlerin ve gazilerin kuşandığı o kararlılıkla tamamlamak istediğini dile getiren Şentop, "Vatan bölünmez, millet yenilmez, Türkiye alt edilemez." dedi.

 

0
0
0
0
0
0
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡