Fayiz Mustafa es-Sarac internette sıkça araştırılmaya başlandı. Peki Fayiz Mustafa es-Sarac kimdir? Kaç yaşıdna? Fayiz es-Sarac'ı kimler destekliyor? İşte tüm merak edilenler...
FAYİZ MUSTAFA ES-SERRAC KİMDİR?
Fayiz Mustafa es-Serrac (Arapça: فائز السراج or فايز السراج; d. 1960, Trablus) Libyalı iş adamı ve siyasetçi. Mevcut Libya Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı ve Başbakanı.
Trabluslu önemli bir aileden gelmektedir. Babası, Libya Krallığı sırasında hükümette bakan olarak görev yapmış ve çağdaş Libya'nın kurucularından biriydi. Mühendis olduktan sonra Kaddafi döneminde Konut Bakanlığı'nda çalıştı.
2014 yılında Ahmed Maitik başkanlığındaki Genel Ulusal Kongre Hükümeti'nde Konut Bakan Yardımcısı olarak görev yaptı.
17 Aralık 2015 tarihinde imzalanan Libya Siyasi Uzlaşı Anlaşması sonucunda oluşturulan Libya Ulusal Uzlaşı Hükümeti Başkanı olarak seçildi. 30 Mart 2016 tarihinde Libya Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanlığı'na seçildi. 5 Nisan 2016 tarihinde de Libya Başbakanı oldu. Her iki görevi de birlikte yürütmektedir.
Bazı eleştirmenler tarafından "dış güçler tarafından dayatılan bir siyasetçi" olarak görülmektedir.
FAYİZ MUSTAFA ES-SERRAC'IN SİYASİ HAYATI NASILDIR?
Serrac'ın babası, 1951 yılında bağımsızlığını kazanan Libya'da yönetime yakın bir isim oldu ve üst düzey görevlerde bulundu.
Fayiz es Serrac, gerek karakteri, gerekse ailesinin imkanları sayesinde eğitimine başarıyla devam ederek, Libya'da bir Mimarlık Fakültesi'ne girdi.
1982 yılında mimar olarak mezun oldu. Mezuniyetinin ardından birçok önemli inşaat firmasında çalıştı.
Aynı zamanda Libya yönetimine bağlı çok sayıda bakanlık için danışmanlık görevi yürüttü. Muammer Kaddafi yönetimi döneminde çok sayıda kamu projesinde önemli rol oynadı. Trablus Mühendislik Danışmanlık Ofisi'ni teşkil etti.
Siyasetle olan ilgisi, Libya'da Kaddafi'nin devrileceği 2011 yılına kadar, çeşitli bakanlıklara ve siyasilere verdiği danışmanlık hizmetleriyle sınırlı kaldı.
2011 sonrası
Siyasete girişi ise 2011 yılında Kaddafi'nin devrilmesiyle oldu. Libya'da kurulan Ulusal Geçiş Konseyi'ne dahil oldu.
Ailesinin ve kendisinin Trablus'ta ve ülkedeki saygın konumu, siyasette yükselmesinde önemli bir etken oldu.
2014 yılında Trablus'tan bağımsız aday olarak meclise seçildi. Bu dönemde Kamu Hizmetleri ve İskan Bakanlığı görevinde bulundu.
Zamanla popülaritesi artan Serrac, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tanınan ve kurulmasına BM'nin öncülük ettiği Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin başbakanı oldu.
2015 yılında imzalanan Suheyrat Anlaşması'yla Libya'da sağlanan mutabakatta Libya Başkanlık Konseyi Başkanlığı görevine geldi. Ancak anlaşma Hafter etkisindeki Tobruk merkezli hükümet ve Trablus merkezli hükümete bağlı gruplar arasındaki anlaşmazlıklar sebebiyle hayata tam anlamıyla geçmedi.
2016 yılında iki suikast girişimi atlatan Serrac, IŞİD kontrolündeki Sirte'nin ABD desteğiyle geri alınmasında da Trablus merkezli hükümetin liderliğini yürüttü.
Libya'nın batısında, Trablus çevresinde kontrol sahibi olan UMH'yı oluşturan birçok farklı silahlı grup bulunuyordu. Serrac, kendisine doğrudan bağlı olan bir silahlı güce sahip olmadı. Bunun aksine, çok sayıda farklı silahlı grubu bir çatı altında birleştiren bir siyasi erkin başındaydı.
Bu sebeple, Libya'nın doğusunu kontrol altında tutan Halife Hafter'e kıyasla daha zayıf bir askeri-siyasi otoritesi oldu.
Bu doğrultuda, bir savaş ağası niteliğindeki Hafter zamanda Libya'nın büyük bölümünü kontrol altına alırken, iç çatışmalarla mücadele eden UMH'nın etki alanı günden güne daraldı.
Hafter, 2019 yılının Nisan ayında Trablus'u ele geçirmek için operasyonun başladığını ilan ederken, Serrac'ın en büyük müttefiki ise Türkiye oldu.
Türkiye, Serrac'ın liderliğindeki UMH'ya siyasi ve askeri destekte bulundu. Türk yapımı zırhlı araçların ve Bayraktar insansız hava araçlarının gönderildiği ülkeye, Türk askerlerinin gönderilmesi de gündeme geldi.
Serrac halen, Libya Başkanlık Konseyi Başkanlığı ve Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başbakanlığı görevini sürdürüyor.
ULUSAL MUTABAKAT HÜKÜMETİ'Nİ KİM DESTEKLİYOR?
Merkezi Trablus'ta bulunan Ulusal Mutabakat Hükümeti, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere Türkiye, Avrupa Birliği ve uluslararası kurumlarca meşru kabul ediliyor ve destekleniyor.
