Fenerbahçe ve Türk futbolunu ele geçirmeyi hedefleyen Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 3 Temmuz 20211 tarihinde başlattığı sözde şike soruşturması kapsamında kumpas kurdukları gerekçesiyle 88 sanığın yargılandığı davanın karar duruşması, İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları karşısındaki binada gerçekleştirildi. Duruşmaya, müdahil olan Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, kararların açıklanmasının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Başkan Koç'un konuşmasından satır başları şu şekilde:
"Her zaman başımız dik, alnımız açık."
Fenerbahçe açısından üzülerek söylüyorum, tarihi bir gün. Keşke bugünleri yaşamasaydık.
Fenerbahçe'nin bir pazar sabahı başlayan ve bugüne kadar maddi manevi çok büyük zararlara uğratan bu davada, çok önemli bir dönüm noktasına geldik. Hukuken henüz bitmedi.
"FENERBAHÇE'YE YAŞATILANLAR, HİÇBİR HUKUKİ SONUÇLA ÖLÇÜLEMEZ"
Hukuki sonuçlar ne olursa olsun, Fenerbahçe'ye yaşatılanlar, Fenerbahçe'nin ve milyonlarca taraftarının yaşadıkları, hiçbir hukuki sonuçla ölçülemez.
3 Temmuz Kumpas Davası'nda kul hakkı yediler, iftira attılar. İnsanlar kanser oldu, intihar etti. Çoluk çocuk, utancından okula gidemedi.
Kurguladıkları, iğrenç emellerine hizmet etmek için, bu ülkeyi yeniden dizayn etmek için, aldıkları güçle bu ülkenin kılcal damarlarına sirayet ederek ülkemize çok büyük zararlar verdiler. Biz bunlardan bir tanesiyiz.
"BUNDAN YETERİNCE DERS ALINMASI LAZIM"
Allah, bugünleri Türkiye'ye bir kez daha göstermesin. Bu insanların bu kadar güç sahibi olmaları, devletin kılcal damarlarına sızarak istedikleri her şeyi yapacak hale gelmeleri... Nasıl müsaade edildiyse, bundan yeterince ders alınması lazım.
Bu dersler alındı mı emin değilim. Bunların hiçbir zaman yaşanmaması için, çocuklarımızın ve torunlarımızın bunları yaşamaması için, Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak bu dersleri almamız lazım.
"HESABINI SORMAMIZ GEREKEN DAHA ÇOK KURUM VE KİŞİLER VAR"
Hukuken hakkımızı arama safhasındayız. Bu yolculuğun sonuna gelmiş gibi görünüyoruz. Bir iki adım daha kaldı. Fenerbahçe'nin yaşadıklarını ve bunların neler olduğunu, taraflı tarafsız herkesin kabul edeceği bir noktaya geldik.
Bizim için daha gidecek çok yol var. Bunun hesabını sormamız gereken daha çok kurum ve kişiler var. Biz olalım, başkası olsun... Aziz Başkan mücadelesini verdi, şimdi biz mücadelemizi veriyoruz. Bu koltukta kim olursa olsun, sonuna kadar bu mücadeleyi vereceğiz.
Biz mutlu değiliz. Biz çok kızgınız, kırgınız. Bu kızgınlık ve kırgınlık, bu camia hakkını alana kadar devam edecektir.
Benim en çok hesaplaşmak istediğim kesim de, rüzgarı arkasına alarak Fenerbahçe'nin yapayalnız olduğu dönemde, bu terör örgütünün bütün gücünü arkasına aldığı dönemlerde, Fenerbahçe'ye her şekilde vuran, saldıran, iftira atan kişi ve kurumlar.
"BUNLARI BU YAPTIKLARINA PİŞMAN EDECEĞİZ"
Bunlarla hesaplaşmalıyız. Bizim gücümüz milyonlarca taraftardan gelmektedir. Buraya kadar sabrettiğimiz gibi, bunları bu yaptıklarına pişman edeceğiz.
Bu, işin Fenerbahçe ayağı. Bizim kadar, hatta bizden daha mağdur olmuş kişi, kurumlar ve aileler var. Türkiye Cumhuriyeti, bunların en sonuncusunu temizleyene kadar bu işin üstüne gitmelidir.
İnanın daha hiçbir şey bitmiş değil. Çocuklarımız ve torunlarımızın, bunları hiçbir şekilde yaşamaması için onlara sağlam bir ülke bırakma adına, bunların temizlenmesi lazım.
Bu kudretli devlet, gücüyle bunu yapabilecek bir devlettir. Yeter ki sonuna kadar gidilmek istensin."
