Güllaç nasıl yapılır?

Güllaç nasıl yapılır? sorusu Ramazan ayının gelmesiyle internette merakla araştırılmaya başlandı. Biz de sizler için derledik. İşte evde yapabilmenizi için en kolay ve en güzel güllaç tarifi

Güllaç nasıl yapılır?

11 ayın sultanı Ramazan ayının gelmesiyle arama motorlarında güllaç tarifi araştırılmaya başlandı. Peki Ramazan ayının vazgeçilmezlerinden birisi olan Güllaç nasıl yapılır? Tüm merak edilenler haberimizde.

GÜLLAÇ NASIL YAPILIR?

Ramazan aylarında yapılan geleneksel bir Türk tatlısı olan güllaç tarifini sizler için derledik. İşte tüm malzemeleri ile kolay güllaç tarifi

Güllaç Malzemeleri:

10 Güllaç yaprağı
1,5 litre süt
2 bardak şeker
Parça ceviz
Gül suyu (İsteğe göre)
Vanilya

Üzeri için malzemeler

File fıstık
Ceviz
Nar
Antep fıstığı (Toz halinde)

GÜLLAÇ YAPILIŞI

Derin bir tencerenin içine süt ve şeker konulur ve şeker eriyinceye kadar ısıtın. Üzerine vanilyayı ekleyin. Süt el yakmayacak bir kıvamdayken altını kapatın.

Güllaç yaprakları ortadan ikiye kırın. Derin bir tepsiye 2 kepçe süt alıp üzerine güllaç yaprağını parlak kısmı üste gelecek şekilde sütün üzerine koyun. Üzerine tekrar süt dökün. Beşinci sıradan sonra üzerine ceviz dökün. Kalan süt ve güllacı da aynı şekilde cevizlerin üzerine sırayla koyun. Dilerseniz son bir bardak sütün içine gül suyu koyup bu şekilde dökebilirsiniz.

Daha sonra tatlıyı 2 saat buzdolabında dinlendirin. Üzerine nar, fıstık ve fıstık veya vişne dökerek servis edebilirsiniz.

2020 RAMAZAN İMSAKİYESİ İÇİN TIKLAYINIZ

Güllaç nasıl yapılır?

GÜLLAÇ YAPMANIN PÜF NOKTALARI NELERDİR?

Güllaç yaprakları oldukça narin malzemeler. Bu nedenle onları kolaylıkla boyutlandırmak için güllaç yapraklarınızı kullandığınız tepsinin ya da borcamın boyutlarında hazırlayın. Ardından işin en önemli noktası olan sütlü şerbetini yapmaya başlayın. Güllacın tazecik sütlerle yapılanı makbul. Lezzetini arttırmak için taze günlük sütleri kullanabilirsiniz.

Sütünüzü genişçe bir tencerenin içerisine alın. Ardından üzerine toz şeker ilave edin. 1 litre süte 1 su bardağı toz şeker yeterli olacaktır. Ardından bir çırpma teli ya da kaşık yardımıyla karıştırarak şekerin erimesini sağlayın. Şeker içerisinde eriyip süt ılıklaşınca ocaktan alın. Şerbetiniz sıcak ya da soğuk değil ılık olsun mutlaka. Çok sıcak olursa yapraklar çabucak ıslanıp kendini bırakır. Çok soğuk olursa da sütünü çekmez. Bu nedenle ılık olması ve sütün kaynamaması oldukça önemli.

Kullanacağınız borcam ya da tepsinin tabanına hazırladığınız bu şerbetten 3-4 kepçe kadar dökün ve yarısından azını tane güllaç yaprağını tabanına yerleştirin. Bu şekilde 5 dakika kadar sütü yapraklar çekene kadar bekletin. Böylelikle üzerine konan diğer malzemelerde yumuşama olmasını da engellemiş olursunuz.

Üzerine dilerseniz ceviz ya da meyve ilave ettikten sonra yeni katını çıkın ve tekrar aynı yaprak yerleştirme süt dökme işlemini uygulayın. Güllacınızı oda sıcaklığında 5-10 dakika beklettikten sonra buzdolabına kaldırın.

Servis etmeden önce üzerini ilediğiniz şekilde süsleyerek servis edebilirsiniz. Güllacınızın dibinde bir miktar süt kalacaktır. Tamamını çekmesini beklemeyin, tamamını çekerse kuruma yapabilir. Meyvelerinizi de kararmayan ve ekşi olmayan meyvelerden seçin ve servis etmeden önce üzerini süsleyin ve ardından afiyetle tüketin.

Güllaç nasıl yapılır?

GÜLLACIN TARİHÇESİ NASILDIR?

II. Murad devrine yani 1400'lü yıllara ait kayıtlarda güllacın Osmanlı mutfağına girdiği ve kitaplarda yer aldığı görülmektedir. Bu tarihe kadar uzanan güllaç tarifleri arasında güllaç, yumurtalı güllaç ve tava güllacı şeklinde üç tarife rastlanmaktadır. Halk arasında da 15. yüzyıl ortalarına kadar mısır nişastasından yufka açıp stoklar ve havayla temas halinde olduğu için kuruyan bu yufkaları süt ve şekerle ıslatıp yerdi. Zamanla içine gül suyunun da eklenmesiyle ortaya “güllü aş” ismi verilen tatlı çıktı ve tıpkı “sütlü aş”ın “sütlaç”a dönüşmesi gibi bu tatlının ismi “güllaç” olarak anılageldi. Arif Bilgin’in Osmanlı Saray Mutfağı kitabındaki bilgilere göre, güllaç ilk kez saraya 1489 yılında alındı.

Osmanlı sultanlarının sofralarından eksik etmediği güllacın 200 gramında yaklaşık 300 kalori bulunuyor ve büyük çoğunluğu Ramazan ayında olmak üzere günümüzde Türkiye’de yılda ortalama 250 ton üretilip tüketiliyor.[kaynak belirtilmeli] Güllaç, Ramazan deyince akla gelen ilk tatlılardan biridir. Güllaç, sütlü olduğundan iftardan sonra rahatlıkla yenebilecek, hazmı kolay ve hafif bir tatlıdır. Sarayda da bu özelliğiyle çokça tercih edilmiştir. Arif Bilgin’in Osmanlı Saray Mutfağı kitabındaki bilgilere göre, güllaç ilk kez saraya 1489 yılında alındı.

Güllaç nasıl yapılır?

GÜLLAÇ NEDEN RAMAZAN AYINDA MEŞHURDUR?

Beslenme uzmanları ve diyetistenler, güllacın içerisinde bolca bulunan protein, B ve E vitaminleri sebebiyle bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiğini, bu vitaminlerin sakinleştirici ve stresi azaltıcı etkileri olduğunu belirtiyor. Ayrıca oruçtan ötürü aç kalan vücutta düşen kan şekerinin normal seviyesine gelmesine yardımcı olduğu da biliniyor.

GÜLLAÇ HANGİ ŞEHRİMİZE ÖZGÜDÜR?

Güllaç 1400'lü yıllardan beri Türk mutfağının geleneksel tatlılarından biri. Arif Bilgin’in Osmanlı Saray Mutfağı kitabında güllaçın Osmanlı sarayına girişinin 1489 yılında gerçekleştiği söylenir. İlk olarak Kastamonulu Ali Usta tarafından sarayda yapıldığı söylenen güllaç, Kastamonu'da güllaç baklavası olarak da sunulur.

Güllaç nasıl yapılır?

RAMAZAN AYININ ANLAM VE ÖNEMİ NEDİR?

Ramazan ayı, ay takvimine (aya göre hesaplanan) göre, dokuzuncu ayın adıdır. Ramazan ayının dinimizde büyük bir önemi ve diğer aylar arasında seçkin bir yeri vardır. Çünkü kutsal kitabımız Kur'an bu ayda indirilmeye başlanmıştır. Kur'an'da bin aydan daha hayırlı olduğu bildirilen "kadir gecesi" yine bu ay içinde kutlanır. Ayrıca İslam'ın temel ibadetlerinden olan oruç da bu ayda tutulur. Bu nedenle Ramazan ayı, Müslümanlar için en kutsal aydır ve ona "on bir ayın sultanı" denilmiştir.

Ramazan ayını değerli kılan nedenlerden birisi, Kutsal kitabımız olan Kur'an'ın bu ayda indirilmiş olmasıdır. Yüce Allah Kur'an'da " Ramazan ayı insanları kurtuluş yolan götüren, doğruyu yanlıştan ayıran Kur'an'ın indiği aydır. "(Bakara suresi, ayet 185) buyurmuştur. 

Kur'an', Allah tarafından insanlara öğüt vermek ve yol göstermek için gönderilmiştir. Bu nedenle Kur'an insan için hayati değer taşır. Kur'an okumak bir ibadettir. Peygamberimiz Allah'ın bildirdiği görev ve sorumluluklarımızı sıkça hatırlamamız için Kur'an'ı çok okumayı teşvik etmiştir.

Müslümanlar, ramazan ayında Kur'an okumaya her zamankinden daha çok özen gösterirler. Bunun için evlerde veya camilerde bir araya gelerek, her gün Kur'an'dan yirmi sayfa okurlar. Ramazan ayının sonuna gelindiğin de ise Kur'an'ı baştan sona bir kez okumuş olurlar. Buna hatim denir. Daha sonra hatim duası yapılır. Müslümanlar yüzyıllar boyu bu geleneği devam ettirmişlerdir.

Ramazan ayını önemli kılan etkenlerden biri de, dinimizin temel ibadetlerinden olan orucun bu ay içinde tutulmasıdır. Yüce Allah Kur'an'da "…Kim Ramazan ayına ulaşırsa oruç tutsun" (Bakara suresi, 185. ayet) buyurarak, ramazan ayında oruç tutulmasını emretmektedir. Bu nedenle Müslümanlar ramazan ayı boyunca oruç tutarlar.
Ramazan ayı oruç, ibadet ve sabır ayıdır. Allah'ın rahmet ve bağış kapılarının açıldığı aydır. Sevgili Peygamberimiz, ramazan ayında içtenlikle yapılan dua, ibadet ve iyiliklerin Allah katında daha değerli olacağını bildirmiştir.

0
0
0
0
0
0
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡