Hasankeyf nerede? Hangi ilde? Hasankeyf son hali 2022 | Hasankeyf tarihi

Yaklaşık 12 bin yıllık bir tarihi olan Hasankeyf, Batman'a bağlı olan, iki yakasını Dicle'nin ayırdığı tarihi bir ilçedir. Türkiye'de sayılı tarihi yerler arasında bulunan Hasankeyf son zamanlarda büyük merak konusu oldu. Bu tarihi bölgenin sık sık baraj suları altında kalması gündeme gelmesine neden oluyor. Peki Hasankeyf nerede? Hangi ilde? Hasankeyf son hali 2020 | Hasankeyf tarihi

Hasankeyf nerede? Hangi ilde? Hasankeyf son hali 2022 | Hasankeyf tarihi

Hasankeyf nerede? Google'da en çok araştırılan konular arasına giren ve Türkiye'nin sayılı tarihi yerlerinden olan Hasankeyf'in önemli bir kısmının sular altında kalması bu güzide bölgenin yeniden gündeme gelmesine neden oldu. Yaklaşık 12 bin yıllık bir geçmişi bünyesinde barındıran bölge ile ilgili merak konusu olan her şey haberimizde. İşte Hasankeyf son hali 2020 ve Hasankeyf tarihi...

HASANKEYF NEREDE?

Hasankeyf, Batman'a bağlı olan, iki yakasını Dicle'nin ayırdığı tarihi bir ilçedir. İlçenin tarihi, 12.000 yıl öncesine kadar gitmektedir. 1981'de doğal koruma alanı ilan edilmiştir.

hasankeyf-880-dha-16-9-1519040151-16-9-1594110472-002.jpg

HASANKEYF TARİHİ

Kayalara oyulmuş konutları nedeniyle, Süryânice Kifo (kaya) kelimesinden türetilmiş Kifos ve Cepha / Ciphas isimleriyle bahsedilen şehir "Mağralar Şehri" ya da "Kayalar Kenti" anlamına Arapça ve "Hısnı Keyfa" denilmiştir. "Hısn-ı keyfa" adı Osmanlılar zamanında Hısnıkeyf, halk arasında da Hasankeyf şekline dönüşmüştür.

KÖPRÜNÜN AYAKLARI GÖRÜNMEMEYE BAŞLADI

Batman'da Ilısu Barajı Hidroelektrik Santrali'nde (HES) tutulan su miktarındaki artışın başlamasıyla birlikte tarihi antik kent Hasankeyf'te de sular yükselmeye başladı. Hasankeyf'in sular yükselmeden önceki ve sonraki hali havadan görüntülendi.

10.jpg

1280px-hasankeyf.jpg

Hasankeyf’in ne zaman kurulduğu kesin olarak bilinmemekle birlikte tarihi antik döneme kadar dayanmaktadır. Hasankeyf höyüğünde yapılan çalışmalarda 3.500 yıldan 12.000 yıl öncesine kadar arkeolojik buluntulara rastlanılmıştır. Yerleşim, Yukarı Mezopotamya’dan Anadolu’ya geçiş yolu üzerinde ve Dicle nehrinin kenarında kurulmuş olması nedeniyle stratejik bir öneme sahipti. MS 2. ve 3. yüzyıllarda sınır yerleşimi olarak Bizanslılarla Sasaniler arasında el değiştirmiştir. Diyarbakır ve çevresini ele geçiren Roma İmparatoru II. Constantius, bölgeyi Sasanilerden korumak amacıyla iki sınır kalesi inşa ettirmiştir. MS 363 yılında inşa edilen kale uzun süre Roma ve Bizans egemenliğinde kaldı. Hıristiyanlığın bölgede 4. yüzyıldan itibaren yayılmaya başlamasından sonra yerleşim Süryani piskoposluğunun merkezi durumuna geldi. Kadıköy Konsili tarafından MS 451 yılında Hasankeyf’teki piskoposluğa Kardinal unvanı verilmiştir. Hasankeyf 640 yılında, Halife Ömer döneminde İslâm ordusu tarafından ele geçirildi.

Emeviler, Abbasiler, Hamdaniler ve Mervaniler egemenliğinde kalan yerleşim 1102 yılında Artuklular tarafından ele geçirilmiştir. Artuklu beyliği' nin 1102-1232 yılları arasında başkentliğini yapan Hasankeyf, en parlak dönemini bu tarihlerde yaşamıştır. Artuklular döneminde imar edilerek kale kasabası özelliğinden kurtulup şehir haline geldi. 1232 yılında Eyyubiler tarafından ele geçirilen yerleşim, 1260 Moğollarca ele geçirildi ve tahrip edildi. Hasankeyf' in Eyyubi hakimi Hülagü' ye bağlılığını bildirerek şehirdeki egemenliğini devam ettirebildi.

hasankeyf-tarihi-koprusunun-kalintilarinin-kaleden-gorunumu.jpg

Hasankeyf, 14. yüzyılda önemli bir şehir olma özelliğini korumakla birlikte eski parlak günlerine kavuşamadı. 1462 yılında Uzun Hasan tarafından ele geçirilen şehir Akkoyunlu topraklarına katıldı. Akkoyunlular' ın zayıflamasıyla 1482 yılında Hasankeyf' te Eyyubi emirlerinin yönetimi yeniden başlamıştır. Bir süre sonra Safeviler' in denetimine geçen yerleşim, 1515 tarihinde Osmanlı topraklarına katılmıştır. 1524 yılına kadar Osmanlı yönetimine bağlı Eyyubi yöneticiler tarafından idare edilen Hasankeyf, bu tarihten itibaren Osmanlı idarecileri tarafından yönetilmeye başlamıştır. 17. yüzyıldan itibaren ana ticaret yollarının değişmesi ve Osmanlı-İran savaşları sonucunda ticarette görülen duraklama neticesinde şehir önemini yitirdi. 1867 yılından sonra Mardin Midyat’a bağlı olan yerleşim, 1926 yılında Gerçüş ilçesine bağlanmıştır. 1990 yılında Batman'ın il olmasıyla ilçe bu şehre bağlanmıştır. Ilısu Barajının yapılması kararlaştırılınca tarihi yerleşimin sular altında olacak olması nedeniyle 3 km uzaklıkta yeni yerleşim kuruldu. Bu esnada tarihi yerleşimdeki Artuklu Hamamı, Sultan Süleyman Koç Camisi, İmam Abdullah Zaviyesi, Er-Rızık Camisi ve minaresi, Zeynel Abidin Türbesi, Eyyubi (Kızlar) Camisi ve kale giriş orta kapısı gibi büyük ölçekli yapılar ile türbe ve zaviye gibi tarihi yapılarda Dicle Nehri kıyısında kurulan Kültürel Park'a taşındı. 2019 yılı Kasım ayında Ilısu Barajı'nın su tutmasıyla 2020 yılı Şubat ayından itibaren su altında kalmaya başlamıştır.

HASANKEYF NÜFUSU

1526 yılında Hasankeyf' te 1301 hane bulunmakta olup, bunlardan 787 hanede Hıristiyanlar, 494 hanede Müslümanlar ve 20 hanede de Yahudiler yaşamaktaydı. 16. yüzyılın ikinci yarısında yerleşim daha da büyümüş ve 1006’sı Hıristiyanlara, 694’ü Müslümanlara ait olmak üzere hane sayısı 1700’ e yükselmiştir. 1935 yılında 1425 kişiden oluşan nüfus, 1990 sayımına göre 4399’a yükselmiştir.[4] 1975 nüfus sayımlarına göre ilçe nüfusu 13.823 olan Hasankeyf'in, sürekli verdiği göçler nedeniyle 2000 yılında nüfusu 7493 'e düşmüştür.

TARİHİ ESERLER YENİ YERİNE TAŞINIYOR

Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından yapımı tamamlanan Veysel Eroğlu Barajı'nın (Ilısu) ardından göl sahasında kalan Hasankeyf'teki tarihi eserlerin, yeni yerine taşınma işlemleri tamamlandı.

Dünyanın en eski yerleşim merkezlerinden olan tarihi ilçe, baraj göleti, tarihi yapıları, Paleolitik, Neolitik, Kalkolitik, Tunç Çağı, Demir Çağı, Ortaçağ, Roma, Artuklu ve Osmanlı dönemlerine ait 1453 eserin yer aldığı Hasankeyf Müzesi, yerli ve yabancı turistleri ağırlamayı bekliyor.

Hasankeyf Kaymakamı Haluk Koç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Veysel Eroğlu Barajı'nın (Ilısu) su seviyesinin, maksimum düzeye ulaştığını belirtti.

Hasankeyf'in çok köklü bir medeniyete sahip olduğunu ifade eden Koç, dünyada örnek gösterilebilecek tarihi hassasiyetle, taşınabilir eserlerin yeni Hasankeyf'e götürüldüğünü vurguladı.

hasankeyfin-kalesinin-ustunden-gorunumu2004.jpg

ÜÇ LİMANDA TAMAMLANDI

Tarihi ilçeyi birkaç aşama şeklinde, turizm amaçlı değerlendirmek istediklerini dile getiren Koç, şöyle konuştu:

"Turistlerimizin arkeopark alanından kaleye naklinin nasıl olacağına ilişkin değerlendirmeler yaptık. Üç limanımız tamamlandı. Öncelikle müze limanı ile kale limanı arasında yolcu taşımacılığı düşünüyoruz. Buradaki bölgenin yapısına uygun, konforlu, düşük ses seviyesine sahip, turistlerimizin memnuniyetle bu noktada seyahat etmelerini sağlayacak teknelerle ilgili kurumlara rapor gönderdik."

TEKNELER 1 EYLÜL'DE İŞLETMEYE BAŞLIYOR

Kale ve müze limanları arasında turistleri taşıyacaklarını ifade eden Koç, "Tekneleri 1 Eylül itibarıyla işletmeye almayı hedefliyoruz. İki yaka arasındaki düzenli seferlerin yanı sıra gelen ziyaretçilerimizi gezdireceğimiz kısa tur güzergahımız da olacak." dedi.

Teknelerin en az 10 kişi kapasiteli olacak şekilde hizmet sunacağını aktaran Koç, "Ziyaretçilerimiz burada çeşitli su üstü sportif faaliyetleri de yapabilecek. Çok önemli bir bölgede turizm hareketliliğini burada başlatmış olacağız." diye konuştu.

hasankeyf-dicle-pano-crop.jpg

Su üstü sporları, jet ski, hız tekneleri ve su üstünde çeşitli sportif faaliyetler yapılması için çalışmalarının devam ettiğini işaret eden Koç, parkur belirlendikten sonra faaliyete geçileceğini söyledi.

Turistlere uygulama oteli ile konaklama imkanı sunulduğunu ifade eden Koç, "Burada bir gençlik kampı planlamamız var. Planlamasını hızlı bir şekilde yapıyoruz." ifadelerini kullandı.

YAMAÇ PARAŞÜTÜ DE YAPILACAK

Kaymakam Koç, DSİ'nin tarihi ve kültürel eserlerin taşındığı arkeopark alanının çevre düzenlemesiyle ilgili projeyi ihale ettiğini belirterek şunları kaydetti:

"Bölgenin incisi' diyebileceğimiz bir Hasankeyf ile misafirlerimizi ağırlayacağız. Burada yamaç paraşütünü de faaliyete alacağız. İlgili spor kulüplerimiz burada gösteri uçuşları yapacak. Mevcut Hasankeyf'in su altında kalmayan güzelliklerinden ağlayan mağarası, şelalesi, Şahap Vadisi, Saha Vadisi, Atlıhan ve diğer güzergahtaki doğal güzellikler, trekking ile ilgilenen, doğa yürüyüşünü sevenlerin ilgisini çekecek alanlar var. Ziyaretçilerimiz bu faaliyetlerden memnuniyetle ayrılacak."

thumbs-b-c-e06617b97358291f396f8957048d51eb.jpg

YILDA 40-5O MİLYON GELİR HEDEFLENİYOR

İlçedeki altyapı ve planlama çalışmalarının çok boyutlu olduğunu ifade eden Koç, sözlerini şöyle tamamladı:

"Biz yıllık 40-50 milyon liralık ekonomik büyüklüğe ulaşacağımızı hedefliyoruz. Tabii ki buradaki ekonomik aktivitenin olumlu geri dönüşümünün buradaki Hasankeyf halkı ve yatırımcılar için olacağını, buranın gelişmesine ve örnek bir turizm merkezi olmasında etkili olacağına inanıyoruz. Hasankeyf'in, önemli bir tarihi ve turistik merkez olma aşamasında çok iyi bir yere geleceğine inanıyoruz. Buradaki çevre düzenlemesi de bittiğinde eski ile yeninin birleştirildiği ve kendi hafızasını koruyan bir Hasankeyf'i görmüş olacağız."

0
0
0
0
0
0
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KATMAK İÇİN TIKLAYIN