Oğuzhan Bayrak

Oğuzhan Bayrak

İBB'lik Yapma

Kolay olmasa gerek böylesi takiye yapmak, haine destek olup biryandan ulusalcı gözükmek. Camilere saldırırken garajlarda bekletilen otobüslerle 16 milyon İstanbulluyu ölüm yolculuğuna çıkarmak.

Şaşıracak ne var ki; dün bölücüye destek olan, terörist leşlerinin başında gözyaşı döken, Türkiye düşmanlarına methiyeler düzen ve Türkiye’yi şikayet etmek için efendilerinin dilinde ülkemize ihanet zihniyet bugünde milletimizin ortak düşmanı olan Koronavirüs ile ittifak yapmıştır.
Bölücü terör örgütlerinden, koltuk üzerinde korku içinde izledikleri darbecilerden, Türkiye düşmanlarından medet umanlar şimdi Koronavirüs ile ölümcül bir ittifak kurmuşlardır. Hükümete ve devlete kirli bir savaş açan ihanet ittifakı şimdi, yayılsın diye adeta Korona duasına çıkacak hale geldi.

İBB tarafından Koronavirüs ile mücadele kapsamında hiçbir tedbir alınmazken, özellikle toplu taşımada insanların hayatlarıyla oynanırken, İSTANBUL ŞEYSİ hedefine Camileri ve Müslümanları alarak yeni bir sinsi saldırı başlatmıştır. Koronavirüs ile mücadele yürüten başta sağlık personelleri olmak üzere devletin tüm kurumları seferber olurken, İstanbul, Ankara ve İzmir Büyükşehir Belediyelerinin sorumsuzluğu, vurdumduymazlığı akla CHP belediyelerinin insan sağlığı ile neden oynadığı sorusunu getiriyor ister istemez.

Bitmiş bir hastanenin yollarını yapmaya para bulamayan İstanbul Şeysi, faiz oyunları ve tekerlemelerle 16 Milyon İstanbulluyu onlarca yılda bitmeyecek borçlarla batıya esir hale getirmiştir. İstanbul’un her köşesinde iptal olan projeler, yürütülemeyen hizmetler ve zulmedilen 16 milyon İstanbulluyu çileden çıkaran bu hataların ana sebeplerinden bir diğeri de, liyakat yerine yalakalık ve siyasi diyetlerle işe alınan danışman kadrolarının finanse edilmesi mecburiyetidir.

Liyakata göre işe alacağız diyen İstanbul Şeysi, işe alınan manken, belediye başkan aday ve adaylarını nasıl ve hangi akılla açıklayacak.

16 milyon İstanbulluyu bir avuç siyasi seçilmiş ile köleleştirmeye çalışırken, Anadolu’ya saldığı İBB çalışanları ile gelecek siyasi hareketler için propaganda yaptıran İstanbul Şeysi, İstanbul’un kaynaklarını kendi siyaseti adına kullanırken, İstanbullunun parasını kendi siyasi emellerini finanse etmek için kullanmaya devam ediyor.

Hastane yolu yapmak yerine yandaşların yolunu bulmasına gayret eden İstanbul Şeysi, koskoca İBB’yi 90 günde 90 metre yol yapamaz sokmuştur. Göreve geldiği günden beri beceriksizlikten üst üste yolculuk eden İstanbulluyu taşıyan Metrobüs kazalarını adeta seyirci gibi izlemekten öteye gidememiştir.

Göreve gelir gelmez kadrolarla oynayan, İSMEK başta olmak üzere birçok kurumu çalışanlarından intikam almak için etkisizleştiren, kurslarını açmayan, öğretmenlerini işsiz bırakan İstanbul Şeysi, aynı zulmü iptal edilen tiyatro oyunları ile tiyatro sanatçılarına da uygulamaktan geri kalmamıştır.

Tüm pandemi süresince mücadeleye destek olmak yerine, Koronavirüs ile ittifak yapan İstanbul Şeysi, salgın hastalığı dahi devlete ve hükümete karşı olan savaşında bir silah gibi kullanacak kadar ihtirasla hareket edecek hale gelmiştir.

İşlerinin eğriliği içlerinin eğriliğinden olan İstanbul Şeysi ve ekibi, İBB imkanlarını milletin hizmetine seferber etmek yerine, hizipçilik ve siyasi fanatiklik ile milletten intikam alma aracı haline getirmiştir. Kendilerini koltukların ve makamların efendisi olarak görenlerin kirli ve gizli tarafları birbir taciz iddialarıyla gözler önüne serilirken, ey İstanbul Şeysi! Sandık var sandık diyoruz.

Sandık var ve unutma zaman su gibi akar…

Önceki ve Sonraki Yazılar