Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, "Kadınlarımızın istihdama katılımının artırılmasına özel önem veriyoruz. Bir taraftan çocuklarını yetiştirebilecekleri, diğer taraftan da ülke ekonomisine üreterek katkı sağlayabilecekleri bir ortam ve teşvik sistemi oluşturuyoruz. Gençlerimizin iş gücüne katılımını ve istihdam olanaklarını artırmaya yönelik politikalarımız da sürmektedir" dedi.
Hizmet-İş Sendikasının 40'ıncı yılı kapsamında düzenlenen "Kaliteli Kamu Hizmetleri ve Sendikal Haklar Aracılığı ile Sürdürülebilir Kalkınma" paneli, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan'ın katılımlarıyla gerçekleştirildi. Panelin açılış konuşmasını yapan Bakan Elvan, sendikanın 40'ıncı yılı vesilesiyle Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan'ı tebrik etti. Sendikaların işçiler başta olmak üzere çalışanlara toplu sözleşme yoluyla ekonomik fayda ve iş güvencesi sağladığını ifade eden Elvan, "İktidara geldiğimiz günden itibaren hükümet olarak sendikalaşma hakkını ve sendikaları önemsiyoruz. Politikalarımızı da sendikal hakları ve sendikalarımızın önerilerini dikkate alarak hayata geçiriyoruz. Bu anlamda bizim açımızdan sendikalaşma aynı zamanda sürekli mücadele ettiğimiz kayıt dışılığın azalması anlamına gelmektedir. Zira bir yerde sendikalaşma varsa kayıt dışılık azalır. Sendikalaşma, oluşturulan katma değerin bir bölümünün vergiye dönüşerek toplumun diğer kesimlerine daha adil dağıtılmasına hizmet etmektedir. Kamu sektörü, farklı idare türlerini, örgütlenmeleri ve dinamikleri içerisinde barındırması nedeniyle homojen bir yapıda değildir. Hükümet olarak bizim görev anlayışımız daha hızlı, kaliteli ve güvenilir kamu hizmeti ile vatandaş memnuniyetini yükseltmek, şeffaflık ve hesap verebilirliği yaygınlaştırmak, vatandaş odaklı hizmet dönüşümü stratejisini kapsamlı bir şekilde uygulamaktır. Bu anlayışıyla sendikalaşmayı hükümet politikalarımızın tamamlayıcısı olarak görüyoruz" şeklinde konuştu.
"Hizmet alımı yeniden başladı"
Özel sektördeki kar amacının yerine kamu tarafı olarak sunulan hizmetin kaliteli bir biçimde sürdürülebilirliğini temel amaç olarak gördüklerini belirten Elvan, kamu politikasında değişime gitmeden önce en önemli paydaşlardan birisi olan vatandaşların taleplerini iyi analiz etmeye çaba gösterdiklerini, kamu politikalarındaki tüm yenilikleri vatandaşların görüşlerini dikkate alarak sahiplenilmesini sağladıklarını ve bunun bir güzel örneğini taşeron işçilerle ilgili yapılan düzenleme olduğunu kaydetti. Taşeron kapsamında çalışan işçilerin haklarının verilmesi için hükümetin tüm üyelerinin özverili gayretleriyle çok önemli adımlar atıldığını aktaran Elvan, "Kamuda personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı yeniden tanımlanmış, bu tanımlar kapsamında taşeron işçiler kadroya geçirilmektedir. Daha önce bu düzenlemenin hazırlık çalışmalarında gündeme gelmiş olan özel sözleşmeli personel statüsü uygulamasına gidilmeyerek işçi sendikalarının çekinceleri dikkate alınmıştır. Bu düzenleme ile mevcut durumdaki ikili yapı (sürekli işçi-taşeron işçisi) ortadan kaldırılarak kamuda çalışma barışının güçlendirilmesi amaçlanmıştır. Kamu hizmetlerinin başarısı için insan kaynağının sürekli bir biçimde iyileştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu düşünceyle sosyal güvencelerini daha da iyileştirdiğimiz söz konusu çalışanlarımızın çalışma verimlerinin artacağını ve bunun da hizmet kalitesine yansıyacağını öngörüyoruz" ifadelerini kullandı.
"OVP ile iş gücü piyasamızın daha etkin hale getirilmesini hedefledik"
Hükümet olarak 2000'li yılların başından itibaren kararlılıkla uygulanan ekonomi politikaları ve gerçekleştirilen yapısal reformlar sonucunda Türkiye'nin ekonomik ve sosyal alanda önemli mesafeler katettiğini aktaran Elvan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Kalkınma Bakanlığı olarak çalışma hayatının iyileştirilmesi ve istihdamın arttırılmasına yönelik pek çok politikanın hayata geçmesi için çaba gösteriyoruz. Kalkınma yaklaşımımızın odağında insan refahı var. Bu yüzden aldığımız tüm kararların nihai sonucunun emeğiyle geçinen vatandaşlarımızı nasıl etkileyeceğini değerlendiriyoruz. Bunun için Kalkınma planlarımızda, Orta Vadeli Program'da ve yıllık programlarımızda çalışanlarımızın ekonomiye ve dolayısıyla topluma olan katkılarının artırılması için gerekli politikaları oluşturuyor, tedbirleri uyguluyoruz. Kadınlarımızın istihdama katılımının artırılmasına özel önem veriyoruz. Bir taraftan çocuklarını yetiştirebilecekleri, diğer taraftan da ülke ekonomisine üreterek katkı sağlayabilecekleri bir ortam ve teşvik sistemi oluşturuyoruz. Özellikle kamu çalışanlarına yönelik yaptığımız pek çok düzenleme kadınlarımızın bu dengeyi daha rahat kurmalarına hizmet etmektedir. Gençlerimizin iş gücüne katılımını ve istihdam olanaklarını artırmaya yönelik politikalarımız da sürmektedir. Güçlü büyüme oranları ve uyguladığımız politikaların sonucu olarak kadınlarımızın iş gücüne katılımı artmakta, genç işsizliğindeki düşüş eğilimi de güçlenmektedir. 2017 yılı Ekim dönemi itibariyle 1 milyon 378 bin kişiye ilave istihdam sağlanmış ve bu konuda büyük bir başarı yakalanmıştır. İşgücüne katılım oranının yüzde 53,1 gibi bir seviyeye yükselmesine rağmen bu istihdam artışı gerçekleşmiştir. Son bir yılda hem kadınlarda hem gençlerde işsizlik oranını 2'şer puan (Kadınlarda yüzde 16'dan yüzde 14'e- Gençlerde yüzde 21,2'den yüzde 19,3'e) indirdik. 2018-2020 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program'da iş gücü piyasamızın daha etkin hale getirilmesini hedefledik. Bu kapsamda üretimde dijital dönüşüm ve teknolojik değişime uyumun sağlanmasını, iş ve iş gücü arasındaki beceri uyumunun artırılmasını, özel politika gerektiren grupların istihdamının artırılmasını ve kayıt dışı istihdam ile mücadeleyi temel amaç olarak benimsedik. Bunlara ilaveten 11. Kalkınma Planımız için de sosyal boyutu ağır basan bir özel ihtisas komisyonu ve çalışma grubu seti oluşturduk. Bu çalışmalarımıza katılımcı anlayışımızın bir gereği olarak sendikalarımızdan da önemli ölçüde katılım sağlandı ve katkı sunuldu. İş sağlığı ve güvenliği başta olmak üzere çalışma şartlarının daha da iyileştiği, sosyal güvenliğin ve daha kaliteli işlerin herkes için sağlandığı bir iş gücü piyasası için çalışmaya devam edeceğiz."
