Türkiye İş Bankası grup şirketleri arasında yer alan Bayındır Sağlık Grubu'ndan yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Bayındır Söğütözü Hastanesi Dermatoloji Bölümünden Doç. Dr. Pınar Öztaş, salgın döneminde maske kullanımına bağlı olarak yaşanabilecek problemler hakkında bilgi verdi.
Maske takarken cilt bakımında dikkat edilmesi gerekenler!
Sıcak havaların gelmesiyle birlikte maske kullanımı sonucunca dermatolojik rahatsızlıklar yaşanabiliyor. Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır Söğütözü Hastanesi Dermatoloji Bölümünden Doç. Dr. Pınar Öztaş, maske kullanımının cilt bakımının önemini arttırdığını belirtti.


Maske kullanımı cilt bakımının önemini artırdığını belirten Öztaş, cilt sağlığı için maskenin altına makyaj yapılmaması tavsiyesinde bulundu.
Öztaş, güneşli günlerin gelmesi ile birlikte hem terlemeye hem de güneş ışığına bağlı dermatolojik hastalıklarda artış görüldüğünün altını çizerek, şunları kaydetti:

"Güneş cildimizden D vitamini sentezlenmesine yardımcı olurken, bilinen en kuvvetli antidepresan olarak da görev alıyor." diyerek güneş ile olan ilişkimizde orta yolu bulmamız gerektiğini vurguladı.

Pandemi döneminde maske kullanımına bağlı olarak yaşanabilecek problemlere de dikkat etmek gerektiğini söyleyen Öztaş, "Güneş en önemli ultraviyole kaynağı. Cildimizden D vitamini sentezini sağlıyor ve bilinen en kuvvetli antidepresan olarak rol alıyor. Tüm olumlu etkilerine karşın yaz aylarına adım attığımız şu günlerde güneşten faydalanırken dikkatli olmamız gerek, güneş altında uzun süre korumasız kalmak cildimize zarar verir." açıklamasını yaptı.

Yaz aylarında güneş ile temasımızın daha fazla olması sonucunda cildimiz tepki verebildiğini ve güneşin temasıyla öncelikle vücutta kızarıklık başladığını sonrasında temasın uzamasıyla birlikte ise bronzlaşma meydana geldiğini belirten Öztaş, bazı cilt tiplerinde ise kızarma olmaksızın da bronzlaşma gerçekleştiğini söyledi.

Öztaş, bronzlaşmanın aslında cildin kendini korumak için geliştirmiş olduğu bir tepki olduğunu ve cilt adeta korunmak için bir perde çekmeye çalıştığını açıkladı.
Öztaş, mavi göz, açık renk veya kızıl saç, beyaz ten, güneş ile kolayca güneş yanığı olabilen cilde sahip olmak, vücutta çok sayıda benlerin olması ve yüksek dozda UV ışınına maruz kalmak cilt kanserlerinin gelişimi açısından önemli risk faktörlerinden olduğunu belirtti.

MUTLAKA GÜNEŞ KREMİ KULLANILMALI
Güneşe çıkmadan yarım saat önce yüksek koruma faktörlü güneş kreminin mutlaka sürülmesi gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Pınar Öztaş, "Ancak krem sürdüm diye güvende hissedilerek uzun saatler güneş altında kalınması son derece yanlış bir durum. Bu kremlerin özellikle yaz aylarında 3-4 saatte bir tekrarlanması gerekiyor." uyarısında bulundu.

Öztaş, özellikle güneş hassasiyeti olanların, romatizma hastalığı bulunanların, güneş duyarlılığını artırdığı bilinen ilaç kullananların, hamilelerin ve önceden deri kanseri geçmişi olanların güneşten daha fazla korunması gerektiğini aktardı.

Bazı kozmetiklerin, parfümlerin, kolonyaların ya da ilaç içeren kremlerin de güneş ile temas etmesiyle kızarıklık ve leke yapabileceğini bildiren Öztaş, "Bu ürünler güneşli günlerde mümkün olduğunca kullanılmamalı. Eğer gerekiyorsa güneş koruyucu ile beraber kullanılmasını öneriyoruz." dedi.
Güneş ve etkilerinden bahsederken dikkat edilmesi gereken bir diğer konunun ise benler ve melanoma olarak isimlendirilen ben kanserleri olduğunu söyleyen Öztaş, benlerin vücutta nerede, ne boyutta ve ne şekilde olduğunun dikkatle gözlemlenmesi, yeni çıkanların ise farkında olunması gerektiğini vurguladı..

Öztaş, "Ayrıca benlerin şekilleri açısından da değerlendirilmesi gerekir. Asimetrik, kenar düzensizliği olan, siyah, kahverengi, gri, kırmızı gibi farklı renkler içeren, çapı genellikle 5 mm'den büyük olan benler kanser öncüsü olabilecek ben olarak tanımlanır ve melanoma gelişimi açısından risk grubuna girer. Doğuştan, özellikle 1.5 cm'den daha büyük olan benlerin de takip edilmesi gereklidir. Ancak, ben boyutundan bağımsız olacak şekilde, yeni beliren lezyonların da melanom olma riski vardır." açıklamasını yaptı.

"MASKE KULLANIMI SİVİLCE VE ALERJİYE YOL AÇIYOR"
Maskenin sık ve uzun kullanıldığı günümüzde, cilt temizliğinin ve yağlandırmayan su bazlı bir nemlendirici ile cildin bakımının oldukça önemli olduğunu belirten Doç. Dr. Pınar Öztaş, şu ifadeleri kullandı:
"Aksi takdirde maske altında kendi nefesimizle bile ısınan, ıslanan cildimizde sivilce ve alerji daha kolay ortaya çıkabiliyor. Maske altına fondöten gibi örtücü makyaj uygulanması da bu durumu kolaylaştıracaktır. Maske altına örtücü makyaj yapmamak ve maskelerin sık sık değiştirilmesi önemlidir. Yazın böcek ısırıkları, siğiller ve mantar enfeksiyonları da sık izlenebilir. Cildinizde fark ettiğiniz her türlü değişiklik için dermatoloğunuza başvurmalısınız."

KAYNAK: ANADOLU AJANSI