Doğal Hayatı Koruma Vakfı, National Geographic ve TEMA Vakfı’nın desteklediği toplantıya Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı’nın eşi Dr. Fatma Yazıcı, Tuzla Belediyesi Başkan Yardımcısı Derya Bacacı, Tuzla Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Funda Torlak, Cumhuriyet Kadınları Derneği Tuzla Şubesi Başkanı Cevher Barlas Kılıç, Tuzla Rumeliler Derneği Başkanı Hale İş, Atatürkçü Düşünce Derneği Tuzla Şubesi Başkanı Şennur Özpagada, Tuzla Belediyesi Gönül Elleri Çarşısı’nda görev alan Kadın Kent Gönüllüleri, kadın muhtar adayları ve sivil toplum kuruluşlarının kadın yöneticileri katıldı.
Kadın Eğitilirse Toplum Eğitilir
Cumhuriyet Kadınları Derneği Tuzla Şubesi Başkanı Cevher Barlas Kılıç, suyu en çok kadınların kullandığını belirterek kadınların yapacağı tasarrufun katkısına değindi. Kılıç, “Bizlere bugün bu imkanları sunan Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı ve eşi Dr. Fatma Yazıcı ile ekip arkadaşlarına çok teşekkür ediyoruz. Suyumuzu daha tasarruflu nasıl kullanabileceğimizi konuşmak için toplandık. Suyu en çok kullanan biz kadınlarız. Kadın eğitilirse toplum eğitilir. Bizim yapacağımız bir damla tasarrufun milyonlarca metreküp olacağını biliyoruz.” dedi.
Suyu İhtiyaçtan Fazla Tüketiyoruz
Eğitim sorumlusu Kadriye Türker, nihai amaçlarının su varlığını korumak ve sürdürmek olduğunu söyledi. Türker, “Su kaynaklarının israf edilmemesi, israfı önleyecek davranışları sürdürebilmek, su varlığını korumak ve sürdürmek hepimiz için hayati önem taşıyor. Hayatımız için çok elzem olan suyu çok ama çok fazla tüketiyoruz. Türkiye’de kişi başı su tüketimi 216 litre. Bu miktarı en çok kişisel bakım, el temizliği, tüketimde kullanıyoruz” ifadesini kullandı.
Parasını Ödüyor Olsak da Doğal Kaynaklar Ülkemizin Genel Sermayesidir
Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı’nın eşi Dr. Fatma Yazıcı da yaptığı konuşmada tüketime yönelmenin topluma verdiği zararı vurguladı. Yazıcı, “Bu eğitim farkındalık oluşturmak adına güzel bir çalışma oldu. O kadar çabuk tüketen bir toplum olduk ki sevgilerimizi bile çok çabuk tüketiyoruz. Bu nedenle çok alanda farkındalığa ihtiyacımız var. İnsani Yardım Vakfı’ndan bir arkadaş Afrika’ya gidip geldiğinde “Suyun ne demek olduğunu oraya gidince anladım” demişti. Susuzluğu unutmamak gerekiyor. Su akıyor ve “Bunun parasını ben ödüyorum” diyerek elektrik, su ve doğalgazı ihtiyaçtan fazla tüketmeyi kendimize hak görmek, başkasına hakkında girmek demektir. Parasını ödemiş olsak bile bu doğal kaynaklar dünyanın, ülkenin genel sermayesidir. Tükettiğini yerine koymak bile sıfır noktasıdır, onun üzerine ne koyabilirizi düşünmek zorundayız ki artıya geçebilelim.” şeklinde konuştu.
