“veda tavafı” yapamaması durumunda ceza gerekir mi?

Adet veya lohusa halindeki kadınların veda tavafı yapmaları vacip değildir. Veda tavafı yapmadan Mekke’den ayrılabilirler. Ancak bu durumdaki kadınların, Ka’be’nin kapısına gelip, dua ederek ayrılmaları müstehaptır (Merğinânî, el-Hidâye, I, 160).

“veda tavafı” yapamaması durumunda ceza gerekir mi?

Tavaf esnasında abdesti bozulan kişinin ne yapması gerekir?
Tavaf esnasında abdestli olmak Hanefilere göre vacip, diğer mezheplere göre rükün (farz) dür. Abdestsiz olarak tavaf yapan kişinin Mekke’den ayrılmamışsa tavafı iade etmesi icap eder, memleketine dönmüşse dem gerekir (Kâsânî, Bedâiü’s-Sanâî, II, 309; Mevsılî, el-İhtiyâr, I, 162). Tavaf esnasında abdesti bozulan kişi, tavafı bırakıp abdest alarak kaldığı yerden tavafa devam eder, dilerse tavafı baştan başlayarak yeniden yapabilir (İbn Âbidîn, Hâşiyetü Reddi’l-Muhtâr, Beyrut, 2000, II, 497).

Diğer mezheplere göre ise abdestsiz yapılan tavaf geçersiz olup, bu şekilde yapılan tavaf mutlaka iade edilmelidir (Şirbînî, Muğni’l-Muhtac, Beyrut, ts. , I, 485, 495).

Umre tavafını abdestsiz yapan veya yaparken abdesti bozulup, yeniden abdest almadan tavafa devam edip tamamlayan kişinin ne yapması gerekir?

Tavafın abdestli olarak yapılması vaciptir. Umre tavafının tamamını veya bir kısmını, hatta bir şavtını cünüp, abdestsiz, lohusa veya âdetli olarak yapmak dem gerektirir. İhramdan çıkmadan yeniden tavaf yapılması halinde ceza ortadan kalkar (Mevsılî, el-İhtiyâr, I, 162). Diğer mezheplere göre ise abdestsiz yapılan tavaf geçersiz olup, bu şekilde yapılan tavaf mutlaka iade edilmelidir (Şirbînî, Muğni’l-Muhtac, Beyrut, ts. , I, 485, 495).

Hacer-i esved’in selamlanması ve öpülmesinin hikmeti nedir?
Hacer-i Esved’i selamlama ve öpmenin meşruiyeti Hz. Peygamber (s.a.s.)’in ve ashab-ı kirâmın uygulamalarıyla sabittir ( Buhârî, Hac, 60; Müslim, Hac, 249-250).
Fıkıh âlimleri, bu uygulamalara dayanarak tavaf sırasında Hacer-i Esved’i sünnete uygun şekilde ziyaret etmenin (istilâm) ona el ile dokunup öpmenin sünnet olduğu konusunda görüş birliği içindedirler (İbn Rüşd, Bidâyetü’l-Müctehid, Mısır, 1975, I, 340; Cezîrî, Kitabü’l-Fıkh ala’l-Mezâhibi’l-erba’a, I, 580, 582). Hacer-i Esved’i istilâm ederken tekbir getirilmesi de aynı gerekçe ile müstehap sayılmıştır (Buhârî, Hac, 62).
Tavaf esnasında Hacer-i Esved’e dokunulması ve onun öpülmesi yönündeki rivayetlerden, bu taşın kutsallığı sonucunu çıkararak bu uygulamayı bizzat Hacer-i Esved’e karşı bir saygı ifadesi olarak görmek doğru değildir. Hac ibadetindeki birçok şekil ve merasim gibi bunun da Hz. İbrahim’in ve Resûl-ü Ekrem’in (s.a.s.) hâtırasını canlandırma, haccı önemsemeyi ve Allah’ın bu konudaki emrine boyun eğmeyi vurgulama, kulluk ve itaat gibi ruhî ve derunî halleri, zahirî bazı davranışlarla ifade etme gibi sembolik ve taabbüdî bir anlam taşıdığı söylenebilir. Hacer-i Esved’le ilgili olarak Hz. Ömer’in: “Allah’a andolsunki senin zarar veya fayda vermeyen bir taş olduğunu biliyorum; eğer Rasûlüllah’ı (s.a.s.) seni istilâm ediyor görmeseydim ben de seni istilâm etmezdim.” (Buhârî, Hac, 57) şeklindeki ifadesi de bu yaklaşımı desteklemektedir.

Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı

0
0
0
0
0
0
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡