Yaşlılık Aylığı Ne Kadar Oldu 30 Nisan 2018

Başbakan Binali Yıldırım Bakanlar Kurulu Toplantısı sonrasında önemli açıklamalarda bulundu. Yaptığı açıklamalarla vatandaşa birçok alanda müjdeli haberler veren Binali Yıldırım yaşlılık maaşı alanlara müjdeli haber verdi. 266 lira olan yaşlılık maaşı to

Yaşlılık Aylığı Ne Kadar Oldu 30 Nisan 2018

Çankaya Köşkü'nde gerçekleşen toplantı, saat 15.00'te başladı. Toplantı sonrası açıklamanın Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ yerine Başbakan Binali Yıldırım yaptı. Başbakan Binali Yıldırım; "Vergi ve prim alacakları , trafik cezaları yeniden yapılandırılacak. Esnafı, sanayicileri ve çalışanlarımızı yakından ilgilendiiren konuyu ele aldık" şeklinde açıklamalarda bulundu.

YAŞLILIK AYLIĞI 500 LİRA OLDU!

Yıldırım şunları söyledi: Bu müjdemiz de yaşlılarımızla ilgili. Bu yaşlılar kim? 65 ve üzeri. 65 yaşlılık aylığı diye bir şey var. 2022 sayılı kanuna göre ödenen bir aylık. Bu üç ayda bir ödeniyor ve her ay için şu an 266 lira.

Üç aylığı toptan ödeniyor. Kimler alıyor? Bunu emekliliği olmayan, kimsesi olmayan, hiçbir geliri olmayan kadın erkek fark etmez vatandaşlarımız. Ne kadar var? 600 bin civarında bu haktan bu yaşlılık aylığından yararlanan vatandaşlarımız var. Bunların 266 lira olan aylığını 500 liraya çıkarıyoruz. Üç ayda bir 1500 lira para almış olacaklar.

İŞTE BİNALİ YILDIRIM'DAN O ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR;

VERGİ VE PRİM ALACAKLARI YENİDEN YAPILANDIRILACAK

Birinci madde, esnaflarımızı, sanayicilerimizi, çalışanlarımızı yakından ilgilendiren yeniden yapılandırma. Bununla ilgili neyi kast ediyoruz? Maliye ile işi olan vatandaşımız, gümrükte sorunu olan vatandaşımız, işçi çalışıyor, sigortayla ilgili borcu var, sorunu olan vatandaşımız, il özel idareleri, belediyeler yani kamu kuruluşlarının tamamıyla ilgili konular… Nelerden oluşuyor? Vergi ve prim alacakları yeniden yapılandırılacak.

TÜM CEZALARA DÜZENLEME

İki, trafik cezaları yeniden, kara yolu taşıma kanununa göre kesilen cezalar. Seçimlerle ilgili geçmiş seçimlerde bir şekilde ceza tahakkuk etmiş ama tahsilatı yapılmamış. Askerlikle ilgili, nüfusla ilgili, RTÜK cezaları, köprü otoyol kaçak geçişleri vesaire, kısaca vatandaşın devletle, devlet kurumlarıyla arasında olan anlaşmazlıklar çözüme kavuşturuluyor. Vatandaşla el sıkışılıyor. Nasıl? Bunu yaparken tabi belirli kuralları var, şartları var. Mesela belediyenin il özel idarelerinin atık su alacakları da buna dahil olacak.

Yeniden yapılandırma için 31 Mart 2018 tarihinden önce vatandaş eğer borcunu ödememiş, sigorta primini, vergisini, trafik cezasını… Yukarıda saydığım bütün kalemlerde ödemelerini gerçekleşmemişse bir fırsat bir imkan getiriyoruz..

STOK AFFI

Yine piyasada çok beklenti haline gelen stok affı. Geçmiş yıllara yönelik stoklarla ilgili bir düzenleme yapıyoruz ve bunu mükellefler meşrulaştırmış oluyor. Stoklarında var ama kayıtlarında gözükmüyor, hesabı tutturamıyor.

Kasa fazlalıkları, bunlar da aynı şekilde beyan unsuruna göre işletme kayıtlarının düzenlenmesine imkan veriyoruz.

PEŞİN ÖDEMEDE İNDİRİM VAR

Kanundan yararlanmak için vatandaşlarımız temmuz ayı sonuna kadar müracaat edecek ve takip eden 36 ay içerisinde de borçlarını ödeyebilecekler. Yani 3 yıllık bir imkan getirmiş oluyoruz. Peşin ödeme olursa , peşin ödemelerde indirimler var. Gecikme faizinin yüzde 90’ını ödemeyecekler. Sadece yüzde 10’unu ödemek suretiyle hesabı kapatmış olacaklar.

"O BORÇLARI TAMAMEN SİLİYORUZ"

İkinci konu, emekli olan vatandaşlarımız var. Geçmiş yıllarda emekli olduğu zaman yeni bir iş yeri açarsa ne yapıyordu? Bir dayanışma primi gibi, sağlık için vesaire bir para yatırıyordu yüzde 15 destek primi yatırıyordu. Bunu biz kaldırdık. Ancak geçmiş yıllara ait borçlar var. Kanunla bu meseleyi hallettik bitti. Ancak geçmişten gelen peşini bırakmayan borçlar var, o borçları tamamen siliyoruz. Vatandaşla aramızdaki esnafla ilişkilerimizi düzeltmiş oluyoruz.

Yine BAĞKUR borcu olup da sağlık hizmeti alamayan esnaflarımız var. Bunun da önünü açıyoruz. Borç ayrı, sağlık ayrı. Bunun pazarlığı olmaz. Borcunu bugün vermedin, yarın imkan olur verir. Ama hasta olur ‘git kardeşim ben sana bakmayacağım’ diyemeyiz. Burada bir düzenleme yapıyoruz.

Gençlerimize yönelik iş yeri açmak isteyen 18-29 yaş arasında iş yeri açmak isteyen gençler var. Bunlara daha önce 3 yıla kadar vergi kolaylığı getirmiştik. Gelir vergisinden 75 bin lira gelire kadar vergiden muaf tutuyorduk genç girişimciliği desteklemek adına. Biri ilave daha getiriyoruz. İş yeri açıyor birisi, bu üç yıllık gelir vergisi desteği yine devam edecek, bunun üzerine de 1 yıl boyunca çalıştırdığı, iş yeri açan kendisi BAĞKUR primi ödemeyecek, biz ödeyeceğiz. Devlet ödeyecek, bir yıl boyunca prim derdi olmayacak.

YAŞLILIK AYLIĞI 500 LİRA OLUYOR

Gençlerden sonra yaşlıları da ihmal edemezdik. Bu müjdemiz de yaşlılarımızla ilgili. Bu yaşlılar kim? 65 ve üzeri. 65 yaşlılık aylığı diye bir şey var. 2022 sayılı kanuna göre ödenen bir aylık. Bu üç ayda bir ödeniyor ve her ay için şu an 266 lira. Üç aylığı toptan ödeniyor yani 3*266 lira olarak ödeniyor. Kimler alıyor? Bunu emekliliği olmayan, kimsesi olmayan, hiçbir geliri olmayan kadın erkek fark etmez vatandaşlarımız. Ne kadar var? 600 bin civarında bu haktan bu yaşlılık aylığından yararlanan vatandaşlarımız var. Bunların 266 lira olan aylığını 500 liraya çıkarıyoruz. Üç ayda bir 1500 lira para almış olacaklar.

ÖĞRENCİLERE OKULA DÖNME İMKANI

Üniversitelerimizde okuyan 8 milyona yakın gençlerimiz var. Tabi bunlar içerisinde zamanla çeşitli nedenlerle eğitimine öğretimine devam edemeyen gençlerimiz oldu. Yaklaşık 500 bine yakın. Bunların büyük bir çoğunluğu ya maddi imkansızlıktan ya devamsızlıktan yahut da öğrenciliğin verdiği heyecandan dolayı derslerini iyi takip edememekten kaynaklanıyor. Biliyorsunuz 7 yılda bitirme mecburiyeti var. 7 yılı geçti mi artık bahane yok diyor ve çıkışını alıyor. Bu öğrencilerimize bir kereliğine üniversitelerine, bölümlerine dönme imkanı veriyoruz. Kaydı silinen öğrencilere tekrar kayıt yaptırma ve diploma alma fırsatı veriyoruz. Bunun istisnası ne? Teröre bulaşmışsa, terörle irtibatı varsa bunlar bu haktan yararlanamayacaklar.

İMAR DÜZENLEMESİ

Bir diğer müjdemiz imar barışıdır. Daha önce de anlattım bunu. Bu konuda çok kapsamlı çok köklü aşağı yukarı son 50 yılın artık kangren olmuş sorununu kökten çözecek bir kanun tasarısıdır. Bu imar barışı nasıl işleyecek? Türkiye’de şu anda 25 milyon civarında bağımsız bina var. Fakat neredeyse yarısı kadarı maalesef geçmiş yıllarda, özellikle de bunun büyük kısmı 2000 yılından önce yapılmış, imarsız yapılmış. Başkasının mülküne yapılmış, hazine arazisine yapılmış, meraya yapılmış, mülkiyet sorunu var. Bazıları da imar almış ama imara uygun yapmamış. İlaveler var, uygunsuzluklar var. Başka ne var? Bu yapıların tabi mülkiyet sorunu olduğu için arsa gözüküyor, tapusu yok. Tapuyu nasıl alacak? Hem arsa kendinin değil, yapı kullanım izni yok, bütün bu konulardan dolayı ne ortaya çıkıyor? Vatandaş su alamıyor, doğalgaz bağlatamıyor. Yapıyorsa da kaçak, yine suç işlemiş oluyor.

"AYLARCA ÇALIŞILDI"

Mesela ben Gebze’ye gittim. Yavuz Selim mahallesinde yoğun geldi. İzmir Bornova, İstanbul Sarıyer, Beykoz, Karabağlar. Aslında Türkiye’nin, az veya çok… Normal şehirlerde de var, olmayan yer yok. Bütün bu konuları derli toplu bir şekilde ele alık. Aylarca çalışıldı buraya. Niye aylarca çalışıldı, bir haksızlık yapmayalım. Vatandaşın mağduriyeti gitsin ama haksız bir kazanç kapısı da açılmasın.

"REFORM DÜZEYİNDE DÜZENLEME"

Ne yapacağız? Burada bunları bir yapı kayıt belgesi vereceğiz. Çevre şehircilik bakanlığı bütün bunların tespitini yapacak. Ve bundan sonra da bu yapı kayıt belgesi daha sonraki imar alacaksa imar alırken işine yarayacaksa, veya kentsel dönüşüme gidecekse öncelik tanınacak. Veya tapu verileceği zaman da bu belge aranacak. Böylece vatandaş elindeki malıyla rezil olmuş vaziyette. Malı var ‘benim’ diyemiyor. 30 sene kullandığı evine benim diyemiyor. İmarla ilgili, mülkiyetle ilgili, elektrik, su altyapıyla ilgili sorunu var. Bina yapmış, arsa gözüküyor. Bütün bunları sona erdirecek reform düzeyinde düzenleme.

"İMAR AFFI DEĞİL İMAR BARIŞI"

Düşünün 13 milyon bina. Her birinde 5 kişi yaşasa ne kadar büyük bir nüfusa hitap ediyor. Ben İzmir’den biliyorum yapıların yüzde 62’si kaçak bir de depreme dayanıklı değil. Bu ilk ve en önemli adım. Bu bir imar affı değildir. Bu bir imar barışıdır. Fark ne? İmar affı olsa, artık bu hakkı aldıktan sonra istediği gibi yıkar yapar kat fazla atar, sınırları geliştirir, emsalini değiştirir. Bunlar yok. Diyor ki kardeşim bu binanı ne zaman yaptın? 1982’de. Şimdi bu binanı tanıyorum. Elektrik mi almak istiyorsun, buyur al. Bir engel yok. Ama ben buraya kat atacağım. Yıkıp yeniden yapacağım, o zaman bir dakika diyecek. Belediyeye gidecek yapı kayıt belgesiyle. Oranın emsali neyse onu belediyeden alacak yeniden yapacak. Kurallar ne diyorsa o.

"SEMBOLİK BİR ÜCRET ALINACAK"

Bunun için sembolik bir ücret alınacak. Bir yapı kayıt belgesi alabilmek için… Bunun emlak değeri, bilinen değeri üzerinden yüzde 3 bir para alınacak. Ayrıca kat mülkiyeti ve tapuya geçtiği zaman da onlara da yine aynı yüzde 3 bir para alınacak. Böylelikle vatandaş oturduğu evinin sahibi olacak. Ve kaçak göçek olmaktan da kurtulacak, rahatlayacak.

Buradan para gelecek. Yani hatırı sayılı bir kaynak oluşacak. Bu kaynağı da deprem dönüşümüne ve bu çarpık yapılaşmaların düzenli, yaşanabilir, okuluyla parklarıyla yaşanır bir kentsel dönüşüm çalışmalarında kaynak olarak kullanacağız. Dolayısıyla buradan gelen para buraya yine alt yapının şehirleşmenin güzelleşmesi için kullanılmış olacak.

ÇİFTÇİLER İŞLEDİKLERİ HAZİNE ARAZİSİNİ SATIN ALABİLECEK

Diğer bir konumuz da hazine arazilerimizi kullanan çiftçilerimiz var. Bunlar kullanıyor ama bazı haklardan yararlanamıyor. Bu düzenlemeyle kullanmaya devam edecekler ve 10 yıl boyunca ve 10 yıl sonunda da isterlerse satın alabilecekler veya kullanma anlaşmasını bir 10 yıl daha yenileyecekler. Şimdi bir şey daha var. Kullanana verilecek, kanun çıktığında ecrimisil son 3 yıldan beri ödemiş kullanana ihaleyle değil. Onun hakkı ona vereceğiz. Ve yarı bedeline. Ecrimisil yarısını ödeyecek.

Bir de Sultanbeyli’de ben bildim bileli devam eden bir sorun var. 80'li yıllardan beri, bir kısmı vakıf arazisi, bir kısmı orman vasfını yetirmiş 2B’ye dahil araziler ver. Milli emlak var, şahıs var. Bütün bunları derlendi toparlandı son noktaya geldi. Orada vatandaşa kullanıcıya veriyor belediye ama belediye mevzuatına göre veremiyor; ihale yapacak… Böyle bir şey olur mu? Kazanılmış hak var. Kimdeyse bina, o belediyenin belirlediği bedel üzerinden düşük, emlak beyan değeri üzerinden verecek ve bu şekilde de tapusunu alacak, kulağı rahatlayacak.

ÇAY FİYATLARI

Geldik son büyük müjdeye geçmeden önce, biliyorsunuz çay toplama mevsimi başladı. Yarın Rize’ye gidecek, orada açıklayacak. Bu sene gençlik ve spor bakanımızla, gıda tarım hayvancılık bakanımız Rize’de açıklayacaklar. Bu sene yaş çay kilo fiyatına 2 lira 45 kuruş olarak karar aldık. Alım fiyatı bu olacak. Bu geçen seneye göre yeniden değerlendirme ÜFE’nin üzerinde bir orana tekabül ediyor. Yaklaşık yüzde 16. Çay bölgesindeki vatandaşlarımıza bu müjdeyi de vermiş olalım.

0
0
0
0
0
0
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KATMAK İÇİN TIKLAYIN