Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde rol oynayan, güvenlik güçlerinin yanı sıra sivilleri de hedef alan darbeciler cezasız kalmadı. 15 Temmuz Darbe girişimin faillerinden olan eski tuğgeneral Mehmet Partigöç, 141 kez ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırıldı.
Darbe girişimi dava dosyalarına göre 15 Temmuz'a kadar Genelkurmay Başkanlığı Personel Plan Yönetim Daire Başkanı olan Partigöç, darbe girişiminin hazırlıklarında yer aldı.
Örgütün sözde "TSK imamı" Adil Öksüz, darbe girişiminde yer alacak bazı askerlerle 6-9 Temmuz 2016'da Ankara Konutkent'teki bir villada toplantılar yaptı. Toplantılara katılan ve darbe girişimi sonrasında itirafçı olan eski albay Hakan Bıyık, villaya gelenler arasında Partigöç'ü de saydı.
Partigöç, 13 Temmuz 2016'da eski yarbay Gökhan Eski'ye "darbe girişiminde bulunacaklarını" söyleyerek, bazı görevlendirmeler yaptı.
Örgütün 16 Temmuz 2016 saat 03.00'te başlatmayı planladığı darbe girişiminin 15 Temmuz akşam saatlerinde başlatılmasının ardından "darbecilerin karargah sorumlusu" olarak belirlenen Mehmet Partigöç, eski albaylar Orhan Yıkılkan, Ramazan Gözel ve eski tümgeneral Mehmet Dişli, süratle darbe faaliyetlerini organize etti.
TELEFON AÇTI,HAREKETE GEÇMELERİNİ İSTEDİ
Genelkurmay Karargahı'ndan "Atama", "Katılışlar" ve "Sıkıyönetim" direktifi konulu olan, FETÖ mensupları için "harekete geçme" emri niteliği taşıyan yasa dışı nitelikteki üç mesaj birliklere gönderildi. Saat 21.43 ile 21.55 arasında birliklere ulaşan mesajların altında Partigöç ile General Amiral Şube Müdürü olarak eski albay Cemil Turhan'ın imzası vardı.
Partigöç, saat 21.03'te 58. Topçu Tugay Komutanı eski tuğgeneral Murat Aygün'ü arayarak, harekete geçmelerini istedi.
Ayrıca bazı diğer darbecilerle birlikte silah alacak personeli Genelkurmay Destek Kıtaları Grup Komutanlığı Doldur-Boşalt İstasyonu'na yönlendirdi.
ETKİN ŞEKİLDE DARBE FAALİYETİNDE BULUNDU
O sırada Genelkurmay Başkanı olan emekli Orgeneral Hulusi Akar'ın girişimin başına geçmeyi reddetmesi üzerine Partigöç, dönemin YAŞ üyesi eski orgeneral Akın Öztürk'ün emir astsubayını arayarak, Öztürk'ün derdest edilen komutanların götürüldüğü ve darbe faaliyetlerinin komuta edildiği Akıncı Üssü'ne gitmesini istedi.
Partigöç, darbe faaliyetlerini üste sürdüren eski kurmay albay Mustafa Barış Avıalan ile de gece boyunca görüştü, ayrıca Karargah içerisinde etkin şekilde darbe faaliyetlerinde bulundu.
Darbecilerin sözde "Yurtta Sulh Konseyi" üyeleri arasında olduğu belirlenen Partigöç'ün ismi, örgütün hazırladığı atama listesinde, şimdiye kadar ihdas edilmemiş "Genelkurmay 2. Başkan Yardımcısı" olarak gösterildi.
Darbe girişiminin bastırılmasının ardından gözaltına alınan Partigöç'ün Karargah'taki sırt çantasında imzaladığı iki not bulundu.
Notların birinde, "1. Sevgili eşime ve kızlarıma, hayatım, ülkem ve milletim için mücadele ile geçti. 2. Geldiğimiz aşamada ülkemizin kötü gidişine dur demek de bize düştü. 3. Hakkınızı helal edin.", diğerinde ise "Canım eşim, seni gerçekten her şeyden çok sevdim. Ama bu başkaldırıyı yapmasaydım da beni hayatımın sonuna kadar hapse atacaklardı, beni affet." yazılıydı.
Darbe girişimine kadar Genelkurmay Başkanı Emir Subayı olan eski yarbay Levent Türkkan da savcılık ifadesinde Partigöç'ün adını "cemaatçi olduğunu bildiği" isimler arasında saydı.
141 KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS CEZASI ALDI
Partigöç, darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlere ilişkin açılan ve "çatı davası" olarak bilinen davada, Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıktı.
Yargılama sonunda Partigöç'ün faaliyetleri cezasız bırakılmadı. Mahkeme 20 Haziran 2019'da Partigöç'ün eylemlerinin "terör örgütü yöneticiliği" suçunu oluşturduğuna hükmederek, darbe faaliyetleri kapsamında işlenen bütün suçlardan sorumlu tuttu.
Partigöç, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "Cumhurbaşkanına suikast" suçlarından birer, 139 kişiye yönelik "kasten öldürme" suçundan da 139 kez olmak üzere toplam 141 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırıldı.
Mehmet Partigöç ayrıca 27 defa "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 432, 12 defa "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak" suçundan 108 olmak üzere toplam 540 yıl hapis cezasına mahkum edildi.
Partigöç hakkında 108 maktul yönünden açılan kamu davası ise ayrıldı.
