Radyo Viva’da Adem Metan’a konuk olan Aslı Enver, Meryem Uzerli ve Özcan Deniz samimi açıklamalarda bulundular.

Kızı Lara ile ilgili de konuşan Uzerli, doğum yapmadan önce kendisini Allah’a karşı yakın hissettiğini ve dua yaptığını anlattı. Uzerli, şunları ifade etti: “Allaha inandım. Lara sonrası bu inanç daha derine girdi, arttı. Bazı konularda daha sensitiv oldum. Gerçek korkuyu ve sevgiyi hissetmeye başladım. Hayatta en çok ölümden korkuyorum. Dua ederek inançla ilgili kendimi sakinleştirmeye çalışıyorum. Biliyorum dünyada misafiriz. Kendimi bu yüzden ciddiye almıyorum. Küçücük insanım. Çocuğum olduğu için en büyük korkum, ona bir şey olması. Sağlığını düşünüyorum. Kendi duygusal sistemimle ilgili yaşlanınca, bir süre içimizdeki var olanlarla karşılaşıyoruz. Orada karakter ve ruhsal anlamda gelişmeye çalışıyorum. Kendim için daha huzurlu ve mutlu yaşamak için düşünüyorum”

“ALLAH’A ÇOK İNANIYORUM”

Sohbet sırasında sıkça inançlı olduğunun altını çizen Uzerli, Allah’a çok inandığını kaydetti. İnsanın yarın ne olacağını bilemediğini kaydeden başarılı sanatçı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Allah hepimize uzun ömür versin. Bu yolda gidiyorum. Özgüvenim çok az. Oyuncu olarak bir karaktere girebiliyorum. Duygularını hissedebiliyorum. Kendime göre bunun en iyisini çıkarabiliyorum. Bu konuda kendime güvenim var” dedi. Kendisini ablası, annesi, babası ve çocukluk arkadaşlarının yanında güvende hissettiğini belirten güzel oyuncu, Öteki Taraf filmindeki karakterle ilgili soru yöneltilince ilginç sözler sarfetti. Uzerli, “ Filmdeki o karakter sert ve obsesif. Benden uzak olduğu için zevkle oynadım. Önceden, böyle bir karakter var mı, diye düşünmemiştim. İş anlamında daha da ekstrem karakterler, yani beni farklı şekilde zorlayan karakterler oynamayı denemek isterim. Bugüne kadar güzel karakterlerle karşılaştım. Özel hayatımda da artık bir şey denemek istemiyorum. İyi olsun yeter” şeklinde konuştu.

“BAZI İNSANLARIN KİBİRLİ OLMASINA ŞAŞIRIYORUM”

Karşılaştığı bazı insanların kibirlenmesine şaşırdığını da anlatan Uzerli, ancak kimseyi yargılamadığını belirtti. Herkesin hayatta farklı yollarda  yürüdüğünü anlatan güzel oyuncu, “Yine de saygı duyuyorum ancak bazı insanlar kendilerinden çok eminler. Negatif anlamda söylemiyorum. Ancak bunu nasıl yapıyorlar anlamıyorum. Başkası çok kibirli. Damarlarda kan akıyorsa sen küçücük insansın. Niçin kibirli oluyorsun?” şeklinde konuştu.

“ÖNCE KABUL ETMEDİM”

Öteki Taraf filmi ile ilgili olarak da konuşan başarılı oyuncu Aslı Enver, filmi ilk başta kabul etmediğini çünkü Özcan Deniz tarzı bir film olacağını düşündüğünü ifade etti. Değişik bir şey yapmak istediğinin altını çizen Enver, ancak önyargılı davrandığını itiraf etti. Enver, “Senaryoya baktım önceden düşündüğüm hikaye olmadı. Arazi de iyi çıktı. Cesaret işiydi . Filmi 1 yıl önce çektik. Rafa kaldırdım. Dün izlediğimde ise ‘yaptıklarımızı’ sevdim. İçgüdüsel bir filmdi”

“FİLMİ İZLEDİM UTANMADIM”

Rol arkadaşları olan Deniz ve Uzerli’nin cesaretli olduğunu da vurgulayan Enver, filmi sevdiğini ve oynamaktan keyif aldığını yineleyerek, “Ancak bazen perdeye veya TV’ye yansımaz. Bir kez izledim. İzlediğim şeyi sevmek ve utanmamak çok önemlidir. Ben ne utandım, ne de şaşırdım. Seyircimiz ne hissedecek bilemiyorum” Enver, yine bir soru üzerine de en çok yanlış anlaşılmak ve yanlış değerlendirilmekten korktuğunu kaydetti. Evinde haberleri TV’den takip etmediğini de kaydeden Enver, twitter tercih ettiğini kaydetti. Ünlü oyuncu, “Haberlerde taraf var. Hangi taraftan bakacağına sen karar veriyorsun. Haberleri izlemeyi sevmiyorum. Yazılı mecradan bakıyorum” dedi.

“TÜRK SEYİRCİSİNE MAHKUMUZ”

Kariyerini büyütmek istediğini de kaydeden Özcan Deniz, dünyaya açılmanın önemine dikkat çekti. Türk sinemasında tamamen Türk seyircisine mahkum olduklarını da savunan Deniz, dünyaya açılamadıklarını anlattı. Türkiye’deki bilet sayısına göre bütçe belirlendiğini de vurgulayan Deniz, “Sinema zamanla paradır. İkisi kısıtlı ve sınırlı ise işiniz zorlaşıyor. Bu sayı ne kadar yükselse gişe sayısı, dışarıya ne kadar açılsa bütçe büyüyecek ve hayal gücünüz yükselecek. Korkmadan güzel ve  cesur şeyler yapabileceğiz” diye konuştu. Seyirci potansiyelini yükseltmek istediklerini de anlatan Deniz, “Ben damlayım. Ne kadar katkıda bulunabilirsek ileride bunun ekmeğini belki biz değil ama diğer sinemacı arkadaşlarımız yiyecekler” dedi. Yine bir soru üzerine dizi ve sinema çekimlerinin yoğun olduğuna kendisine vakit ayıramadığına değinen deniz, yakında bir çocuk sahibi olacağını ve evlenip mutlu olmak istediğini söyledi. Sosyal medyanın önemine de dikkat çeken Deniz, farklı bir neslin oluştuğunu ifade etti. Gençlerin kendi kişiliğinin farkına varamadıklarını savunan Deniz, “Hızlı tüketiyorlar. Olan bitenden haberdar ancak kendi kişiliğinin farkında değil. Bu yüzden derinliği olan bir şarkı, kitap, film seyirciye ulaşamıyor. Yeni neslin derinlik problemi var. Tüm dünyayı ekrandan görüyorlar. Dokunamıyor, tadamadan biliyor. Herkes kendini gösterme çabası içinde. Soruyorsunuz, 100 bin takipçi olsa ne işine yarayacak? Yediğinden içtiğinden kime ne?” dedi.

“TÜRK FUTBOLUNDAN KEYİF ALMIYORUM”

Yine bir soru üzerine, Türk futbolunu uzun süredir izlemediğini de kaydeden Deniz, 5-6 yıldır keyif almadığını anlattı. Deniz ancak Fenerbahçeli olmasına rağmen Beşiktaş’ın forveti Cenk Tosun’u sevdiğini ve tebrik ettiğini belirtti.  Müzikten uzak kalmadığının da altını çizen Deniz, film müzikleri yaptığını belirtti. Müzik sektörünün heyecanını kaybettiğini de vurgulayan Deniz, yine de ileride albüm yapmayı düşündüğünüz sözlerine ekledi.