Ukrayna'nın güneydoğusuna asker yığan Rusya'nın yaptığı açıklamalar ve Beyaz Saray'ın olay karşısındaki tepkisi, bütün dünyanın aklına 3. Dünya Savaşı ihtimalini getirdi. Tetiklenen çatışmalarla birlikte Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelensky'nin 'NATO' çağrısında bulunmasının ardından merak edilen Donbass Krizi 3. Dünya Savaşı'nın habercisi mi? sorusunu, Ukrayna ile Rusya geriliminin tüm detaylarına haberimizde yer vererek cevapladış. İşte tüm detaylar...
ÇATIŞMANIN TEMEL NEDENLERİ
Sabah'ın SETA Avrupa Araştırmaları Direktörü Enes Bayraklı'nın haberine göre, Rusya'nın Ukrayna'da gerçekleştirdiği örtük müdahalede ayrılıkçıları destekleyerek içerideki milislere Donbass Bölgesi'ni işgal ettirmesi ile bölgede çatışma başladı. Çatışmanın temel nedeni ise Ukrayna'nın batıya yakınlaşması, NATO ve Avrupa Birliği'ne üyeliğinin gündeme gelmesi olarak biliniyor.
Ukrayna'da yaşanan Turuncu Devrim isimli ataklanmayla birlikte Rusya'nın bu ayaklanmayı doğrudan tehdit olarak algılaması, önce Kırım'ın işgaline ardından da ilhakına sebebiyet verdi. Bir taraftan da Ukrayna'nın özellikle en fazla sanayileşmiş bölgesi olan bu bölgeleri de yine kendi milis güçlerine işgal ettirdi. Rusya'nın hamisi olarak gördüğü ve Ukrayna'nın nüfusunun önemli bir kısmını oluşturan azınlık da çatışmaların temelinde gösteriliyor. 2014 sonları gibi durulan çatışmanın arıdndan bölgeye yerleştirilen AGİT gözlemcileri de sorunu çözmeye yetmedi.
BIDEN'İN PUTİN'E KATİL İTHAMI
Özellikle Joe Biden yönetiminin de ABD'de göreve gelmesi ile birlikte tekrar Rusya meselesini gündemine almasının Rusya'yı sınırlandırma-çevreleme politikasına tekrar ABD'nin dönmeye başlamasına sebep oldu. Biden'ın Putin'e yönelik 'katil' sözlerinin de bu çerçevede Ukrayna'nın ve bölgenin hareketlenmesini sağlayacağı dğşünülüyor.
NATO'YA GÜVEN VE UKRAYNA'NIN BÖLÜNMESİ İHTİMALİ
Doğu Avrupa devletleri tarafından NATO üyeliğinin toprak bütünlüğünün güvencesi olarak görülmesi, Ukrayna Devlet Başkanı'nın 'Savaşı bitirmek için tek yol NATO' sözlerini de açıklıyor. Bunun nedeni de NATO'nun "Bir üyeye yapılan saldırı bütün üyelere yapılmış gibi olarak kabul edilir" maddesi olarak görülüyor.
Fakat şu anda mevcut durumda bir bölgesi işgal altındayken; Kırım ilhak edilmişken Ukrayna'nın NATO'ya girmesinin de zor olacağı biliniyor. Yani bütün bir çatışmayı NATO-Rusya çatışmasına dönüştürmesi tehlikesini bünyesinde barındırıyor. Belki yaşanacak olan bir savaş sonrası Ukrayna'nın bölünmesi söz konusu olabilir.
TÜRKİYE DESTEKLEMİYOR ÇÜNKÜ...
Türkiye'nin, Rusya'nın bu politikasını desteklemediği gerçeğinin temelinde ise Rusya'nın Karadeniz'de artan etkisi Türkiye'nin milli güvenliğine yönelik de bir tehdit unsuru olarak görmesi yatıyor. Rusya'nın özellikle Kırım'a inmiş olması, Karadeniz sahillerinde geniş bir alanı kontrol ediyor olması bizim miili güvenliğimize, boğazlara bir tehdit.
Ukrayna'nın Rusya hakimiyetine girmesi halinde, NATO ve Avrupa Birliği üyeliği gibi sıranın kendisine geleceğini bir 'Kadife-Turuncu Devrim' ile Rusya'da da siyasetin dönüştürüleceği NATO'nun etki alanına girileceği gibi bir korkuları var.
ALMANYA VE FRANSA'NIN KRİZE BAKIŞI
Almanya'nın, Ukrayna'nın AB'ye girmesini en çok isteyen Avrupa devletlerinden biri olduğu biliniyor. Çünkü Ukrayna, AB açısından güçlü bir pazar. AB'nin fonları üzerinden Ukrayna'daki çeşitli STK'lar desteklenerek bir dönüşüm gerçekleştirilmeye çalışıldı. Burada da Almanya öncü rolü oynadı. Fakat Almanya'nın politikası sessiz ve derinden giderek bir dönüşüm gerçekleştirmek. Ancak iş sıcak bir çatışmaya döndüğü zaman Alman politikacılar itidalli davranmaya, geri adım atmaya meyillidirler.
Bunun sebebi ise Almanların Ruslara gaz ve enerji alanındaki bağımlılığı. Almanya ve Fransa çok açıktan Ukrayna meselesinde Rusya'yı karşılarına almak istemiyorlar.
DONBASS'TA SAVAŞ İHTİMALİ
Donbass'ta bir çatışmaya girilmesi mümkün görülüyor. Çünkü burası Ukrayna'nın toprağı ve işgal atında Ukrayna yeterli cesareti ve desteği görebilirse buradan bir askeri çözüm üretmeye çalışacaktır. Askeri bir sıcak çatışma ile Rusya'yı masaya oturmaya zorlamayı benimseyebilir.
NATO ile Sovyetler Birliği ise soğuk savaş zamanında birçok bölgede karşı karşıya gelmelerine rağmen Afganinstan'dan diğer bölgelere kadar hiçbir zaman açık-sıcak çatışmaya girmedi. Çünkü iki güç arasında çok ciddi bir caydırıcı unsur vardı. O da nükleer silahların varlığı. Çok ciddi bir yıkım getirecek büyük bir savaş olduğu için taraflar itidalli davranarak böyle bir yola gitmediler.
