Kubilay Öztürk

Kubilay Öztürk

İki İftar Arası

İftara yakın bir lokanyaya oturduk, siparişlerimizi verdik, mübarek ezanın okunmasını bekliyoruz. Hemen yanımızdaki boş masaya ikisi başı kapalı olan üç genç kız oturdu. Genç kızlardan biri garsona seslendi ve yanına gelen garsona siparişlerini verdi ve son söz olarak lanetlenmiş şeytanı mutluluktan uçuracak şu cümleyi ekledi: BİZİM SİPARİŞLERİMİZİ HEMEN GETİR! İFTARI BEKLEMENE GEREK YOK!
İkisi müslüman görünümlü üç genç kızımız, bizim iftar sonrasında müezzinin ezan sesini bekleyen şaşkın bakışlarımız arasında lokmalarını çiğnerken ezan okunmaya başladı…

Aklıma memlekette yaşadığım başka bir iftar anısı geldi. Erzurum Gölbaşı’nda bir lokantada iftar için bekleyen genç bir delikanlıydım. Yaklaşık 45 yıl öncesi. Pek de alışık olmadığımız bir şey gerçekleşti ve lokantaya orta yaşlı Fransız bir turist çift girdi. Garson ne istediklerini anlar anlamaz yemeklerini getirdi ama bizim turist çift yemeğe ellerini uzatmadılar. Lokanta sahipleri ısrar etse de ellerini uzatmadılar ve Müslümanların ezanı beklediler. Onlar da bizim gibi ezanla birlikte yemeğe başlayıp, yemek sonrası hesaplarını ödeyip, teşekkür ederek vedalaştılar.

İNSAN İSTER İSTEMEZ SORUYOR KENDİNE! NEREDEN, NEREYE!!!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KATMAK İÇİN TIKLAYIN