Kubilay Öztürk

Kubilay Öztürk

OLMADI BAŞKAN

Öyle anlaşılması güç bir zamanın şahitleriyiz ki; At İzi, İt zine değil, İt İzi, İnsan izine karışıyor. Düşman belli değil, dost belli değil. Aslında yazılacaklar çoktan yazıldı, söylenecekler çoktan söylendi de yine de yazmadan duramıyor insan.

Olmadı başkan, olmadı pek sayın İmamoğlu, olmadı kardeşim. Ne çakma mağduriyet yakıştı sana, ne de Saraçhane havası.

Bir düşün bakalım! Neydi Recep Tayyip Erdoğan'ı mahkum eden gerekçe? Neydi o mahkumiyetin sonrasında oluşan o Saraçhane havası? Hiç sana yakıştı mı? Bak bakalım Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Belediye Başkanlığı sürecinde ahını aldığı bir tane İstanbullu, işinden ettiği bir tane gariban var mı?

Bir bak bakalım!

Başkanlığı sürecine omuz veren Milli Görüş mücahitlerinden başka yanında bir Allah'ın kulu var mıydı? O "Bu şarkı burada bitmez" derken, Allah'tan gayrı güvendiği bir kuvvet var mıydı?

Bir bak bakalım!

Merkezi yönetimin her türlü engellemesine rağmen İstanbul'un su sorununu, çöp sorununu kısa zamanda nasıl tarihe gömmüştü. Avrupa koşup, "Nolur bana borç verin!" diye kapı kapı dolaşıp, aldığı borcu ballandıra ballandıra anlatmış mıydı?

Olmadı başkan, olmadı pek sayın İmamoğlu, olmadı kardeşim. Ne laboratuvar ürünü çakma mağduriyet yakıştı sana, ne de Saraçhane havası.

Bir bak bakalım!

İptal edilen İstanbul yerel seçimlerinde mağduriyetine inanarak, iktidara rağmen sana sahip çıkan İstanbul halkına verdiğin sözlerin yüzde kaçını tutabildin? Dahası o sözleri tutmak gibi bir derdin, bir telaşın oldu mu?

Bir bak bakalım!

Oturduğun ülkenin en değerli koltuklarından biri olan İstanbul Belediye Başkanlığı görevinin hakkını ne derece verebildin? Ne derece veredildin ki, yakın çevrene "Aralık sonunda benim ismin ön plana çıkacak" diyebildin! Ne olacaktı da Aralık sonunda senin ismin ön plana çıkacaktı. Ne olacaktı da Aralık sonunda herkes seni konuşacaktı. Yoksa biliyor muydun? Yoksa gerçekten biliyor muydun bir mahkumiyet kararının çıkıp, senin de oradan mağduriyet devşirebileceğini. Akşener Ablanla makamındaki sarmaş dolaş sevinç görüntüleri bu yüzden miydi?

Ağlaması gerekenler güldürüp, gülmesi gerekenleri ağlatan bir mahkumiyet kararı sonrasında ortaya çıkan mağduriyete "Laboratuvar mamülü, çakma mağduriyet" denir ancak. Ve bu necip millet, her şeyin çakmasına meyilli olsa da ADAMIN ÇAKMASINDAN HOŞLANMAZ.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KATMAK İÇİN TIKLAYIN