Son dakika haberi... Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Marmaris Şehit Görkem Hasdemir Beldibi Yangın Ekip Binasında açıklamalarda bulundu.
270 orman yangınından 267'sinin kontrol altına alındığını belirten Bakan Pakdemirli, üç orman yangını için çalışmaların sürdüğünü ifade etti. Bakan Pakdemirli; Yatağan, Kavaklıdere yangınlarının kontrol altına alındığını söyledi ve yangınlara 15 uçak, 9 İHA ve 64 helikopterle müdahale edildiğini belirtti.
BAKAN PAKDEMİRLİ'DEN YUNANİSTAN'IN UÇAK TALEBİNE İLİŞKİN AÇIKLAMA
Yunanistan'ın uçak talebine ilişkin de açıklamada bulunan Pakdemirli, Yunanistan'a yardımcı olma gayretiyle alakalı Dışişleri'yle birlikte çalışıldığını ifade etti.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli; termik santralle alakalı riskler minimize edildiğini belirtti. Pakdemirli, konuya ilişkin yaptığı açıklamada "Orman yangının buradaki Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerini olumsuz etkilememesi için şeritler oluşturuldu. Üç ayrı tahkimat yapıldı. Seyreltme çalışmaları bitirildi. Risk şu an itibarıyla minimize edildi. Ateşe ulaşmadan, soğutma faaliyetine başlamadan kontrol diyemiyorum ama durum düne göre bugün çok daha iyi." ifadelerini kullandı.
Köyceğiz'de durumun şu anda bir vadinin içine hapsolmuş şeklide devam ettiğini belirten Bakan Pakdemirli konuya ilişkin yaptığı açıklamayı şöyle sürdürdü:
"Orman yangınlarıyla mücadele için gönüllü olmak isteyenler e-devlet üzerinden başvuru yaptı. Bu konuyla ilgili bir eğitim kampanyası başlayacak. Son 13 günde kırsal alanlar dahil 476 cephede alevlerle savaş verdik. 16 tanesi büyük yangın. Bunlardan 206 tanesi de kırsal tarım yangınıydı."
KARŞI ATEŞ TEKNİĞİ
Bakan Pakdemirli, "Sizlere karşı ateşten sizlere bahsetmek istiyorum." diyerek şu açıklamayı yaptı:
"Zaman zaman yanlış anlaşılıyor. Orman personelimiz karşı ateş vermeye çalışırken çevre köylerden üzerine yürüyen oldu. Karşı ateş denilen bir yöntem var. Gerekli tedbirleri aldıktan sonra yangının geldiği yöne doğru, ileriden gelecek tehlikeyi, gelen dalgayı engelleyecek bir sistem. Ormancılıkta çok önemli bir yoldur bu. Zaman zaman kullandığımız bir tekniktir. Manavgat ve Gündoğmuş yangınlarında kullanıldı. Hatta termik santralle ilgili risklerin azaltılması konusunda düşünüldü ama riskli olduğu için bundan vazgeçildi. Denizin dalgasının kıyıya vurması ve geriye gitmesi gibi düşünebilirsin. Rüzgar ve topografya çok önemli. Tüm şartların oluşması lazım ki karşı ateşi yapabilesiniz. Tüm yangınların kontrolünde de önemli bir avantaj sağlar.
Muğla'da orman yangınlarında 4500'e yakın arı kovanı zarar gördü. Türkiye'nin çam balı merkezi olan Muğla'da bu konuda yaraları saracağız, yeni bal ormanları tesis edeceğiz. Arıcılarımızın da hasar çalışmaları devam ediyor. Bitkisel üretim alanlarının yeniden tesisi için ihtiyaç duyulan tohum, fide ve fidanı bedelsiz temin edeceğiz. Özellikle büyükbaş, küçükbaş ve arı kovanı zararlarının tamamını hibe olarak ödüyor olacağız. Sel, yangın, kuraklık, gıda güvenliği, susuzluk gibi konular dünyanın yeni normali haline gelecek. Hepsiyle ilgili çalışmalarımız sürdürüyoruz. Dikkatli biçimde eylem planlarımızı hayata geçirmeye devam ediyoruz. Hiç kimse endişe etmesin. Ormanlarımız tekrar küllerinden doğacak. Orman köylülerimiz doğduğu, doyduğu topraklarda güzel günlere kavuşacak. Devlet buradadır, kimseyi mağdur etmeyeceğiz. Ne zaman yangın biter, bizim de gözümüze uyku girer."
