Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malazgirt Zaferi'nin 950. yılı kapsamında Bitlis'in Ahlat ilçesindeki kutlama törenlerinde bir konuşma gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:
"Ahlat'ın kendine özgü bir hikayesi vardır. Bu şehir tarih boyunca Doğu ve Batı medeniyetleri arasında köprü vazifesi görmüştür.
Anadolu'nun Orhun Abideleri denebilecek Ahlat Mezar Taşları milletimize ait tapu senetleri hükmündedir.2023 hedefleri ile ülkemizi hak ettiği demokrasi ve kalkınma seviyesine getirmek için var gücümüzle mücadele ettik ediyoruz.
İnsanların hayatlarında çok uzun gibi görünen 30 yıllık, 50 yıllık gibi dönemler devletler için oldukça kısa sürelerdir. Biz geçtiğimiz 19 yılda nasıl Cumhuriyet tarihinde yapılanların 5,10 katı hizmeti ülkemize kazandırdıysak, gençlerimizin daha fazlasını yapacağından şüphe duymuyorum.
Rabbim'e bana sizin gibi yol arkadaşları, gönül dostları nasip ettiği için ne kadar hamd etsem azdır.
Geçen yıl Ahlat Gençlik Kampı'nın açılışını yapmıştık, bugün de Ahlat Millet Bahçesi'nin açılışını yapıyoruz. Millet Bahçemiz gerçekten Ahlat'ın şanına yaraşır bir eser oldu. Bu eserleri ve gerisindeki manayı görebilmek için gören göz, işiten kulak, hakikatleri ifade edebilecek dil, ülke ve millet sevdasıyla dolu bir yürek lazımdır.
GENÇLERE SESLENDİ
Ne terör örgütlerinin saldırıları ne ekonomik tetikçilerin saldırıları bize engel olamadı.
(Gençlere) 2053 ve 2071 vizyonlarıyla, Türkiye'yi her bakımdan dünyanın en güçlü ülkeleri arasında ilk sıralara yerleştirme görevini miras bırakıyoruz.
Dün adeta varlık yokluk mücadelesi veren bir ülkeden bugün her kritik meselede dünyada söz sahibi bir ülkeye dönüştük. Ülkemize yönelik saldırıların biçim değiştirmesi ve gençlerimizi hedef almasının gerisindeki sebep budur. Geçmişte sağcı solcu diyerek birbirine düşürmek istedikleri gençlerimiz bu defa oyuna gelmedi. Karşılarında Cumhur İttifakı olarak bizi göreceklerdir. En son PKK ve FETÖ hadiseleri bize gençlerimizin, milli ve manevi değerlerle teşhisi, kendilerini geliştirebilecekleri her alanda önlerinin açılması konusunda en küçük eksik bırakmamamız gerektiğini gösteriyor.
"HİÇBİR GÜCÜN ÜLKEMİZE, MİLLETİMİZE, GENÇLERİMİZE KAYIPLAR VERDİRMESİNE MÜSAADE ETMEYECEĞİZ"
Artık hiç kimsenin hiçbir kesimin hiçbir gücün ülkemize, milletimize, gençlerimize kayıplar verdirmesine müsaade etmeyeceğiz. Dün kendi sınırları içinde adeta varlık yokluk mücadelesi veren bir ülkeden bugün bölgesinde ve dünyada her kritik meselede söz sahibi bir ülkeye dönüştük.
