Trakya Bölgesi'nde günlerdir etkisini sürdüren şiddetli yağışlar, Ergene Nehri'nin taşmasına sebep olurken nehirde bulunan siyanür ve kadmiyum zehirlerinin bölgedeki yer altı suları ve toprağa karıştığı belirtildi. Halk sağlığı uzmanları, bölgedeki zehir oranının tespiti için ölçüm yapılması gerektiğini ifade ederken Ergene Nehri'nin, uzun yıllardır sanayi atıklarının yarattığı tahribat nedeniyle kanalizasyona dönmüş durumda olduğu biliniyor.
ERGENE NEHRİ İÇİN KIRMIZI ALARM VERİLDİ
Milliyet'ten Mert İnan'ın haberine göre, dördüncü sınıf çok kirlenmiş su durumuna gelen Ergene’de, bölgedeki aşırı yağış sonrası yaşanan taşkın, havzadaki tarım arazilerinin kimyasal atıklarla dolmasına neden oldu.
Babaeski, Pehlivanköy, Uzunköprü hattındaki tarım arazileri zehirli Ergene sularının altında kaldı. Devlet Su İşleri, Ergene Nehri’ndeki alarm durumunu “turuncu”dan “kırmızı”ya yükseltirken, yaşanan son durum uzmanları endişelendirdi.
"NE KADARININ SULARA KARIŞTIĞI BİLİNMİYOR"
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı eski Başkanı üroloji ve patoloji uzmanı Prof. Dr. Osman İnci, taşkın sonrası toprağa zehir saçıldığına dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Taşkın çok ciddi sağlık riskleri içeriyor. Tarımsal alanlar su altında kaldı. Taşkınla gelen kimyasal atıklar ne olacak, bilmiyoruz. Taşkın bölgesindeki tarım arazilerinde ivedilikle toksitise ölçümleri yapılmalı. Yer altı sularının kirlenmesi de söz konusu. Toksik maddelerin taşındığı suyun ne kadarı yer altı sularına karıştı bilinmiyor. Ergene suyunun kapladığı topraklardan çıkacak mahsullerin halk sağlığına zararları araştırılmadan satışa sunulması riskler yaratır.”
Siyanür nedir? Nerelerde kullanılır? Siyanür etkisi nedir?
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Faruk Yorulmaz da, “Suyun içinde ne varsa toprağa ve tarım arazilerine bulaşmış durumda. Her türlü toksik madde, yetişen ürünleri etkileyecek. Köylüyü mağdur etmeden çözüm bulunmalı” ifadelerini kullandı.
"KİRLİ SU TOPRAĞIN KÖKLERİNE KADAR GEÇTİ"
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Biyosistem Mühendisliği Arazi ve Su Kaynakları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halim Orta ise, “Kirli suyun tarım arazileri üzerinde yaratacağı toksik etkiyi şu an için bilmiyoruz. En vahimi ise göle dönen tarlalardaki kirli suyun bitki köklerine, toprağın derinlerine kadar geçmiş olması. Yeraltı su kaynakları ile tarım arazilerinde toksitise ölçümleri yapılmalı” diye konuştu.
"BUĞDAY TARLALARI ZEHİRLİ SULARLA KAPLANMIŞ DURUMDA"
Trakya Platformu Sözcüsü Avukat Bülent Kaçar da Çerkezköy’den Uzunköprü’ye kadar uzanan bölgede 2 bin 100 civarında sanayi tesisi olduğuna dikkat çekti. Kaçar, “Nehirde sürekli tespit edilen diğer ağır metaller; kurşun, krom, demir, çinko, arsenik, sülfat, bakır gibi tehlikeli maddeler. Buğday tarlaları bu zehirli maddelerin yuvası haline gelen Ergene sularıyla kaplanmış durumda” ifadelerini kullandı.
