Son dakika... AK Parti Genel Merkezi'nde bugün kritik bir toplantı yapıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında yapılan toplantıya AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Tanıtım ve Medyadan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, Teşkilattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir, Ticaret Bakanı Mehmet Muş, AK Parti Genel Başkanvekilleri Binali Yıldırım ve Numan Kurtulmuş ile AK Parti Grup Başkanı İsmet Yılmaz katıldı.
Seçim çalışmalarının değerlendirildiği toplantı sonrası Ömer Çelik açıklamalarda bulundu. Çelik'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Bu birimlerin çalışmalarının yanı sıra teşkilatların çalışmaları da çok önemli. Reformlar, düzenlemelerle ilgili arkadaşlarımızın görüşleri alındı. 2023'teki seçimlere yönelik Cumhur İttifakı'nın seçim beyannamesine bizim yapacağımız katkı. Bu çerçevede değerlendirildi.
Her parti kendi içinde .çalışmaları yapıp daha sonra cumhur İttifakı'nın ortak stratejisi oluşturulmuş oluyor. Düzenli olarak seçime kadar bu toplantıları yapmaya devam edeceğiz.
ERKEN SEÇİM OLACAK MI?
Seçim takvimiyle ilgili bir değişiklik yok. Spekülasyonların hiçbir temeli yok. Seçimler zamanında yapılacak. Bir yıldan az kalmışsa seçimlere bu hazırlıkların yapılması gayet normal.
Seçimlerin biraz daha öne alınması ile ilgili gündem olmadı. Zamanında yapılacak seçimlere dönük olarak yürütülecek çalışmalar bağlamında toplantı olarak gerçekleşti. Bundan sonra da rutin olarak sürecek. Burada birimler çalışmalarını olgunlaştırdıkça sunumlar hazır hale geldikçe bu yapılacak.
TÜRKİYE İLE SURİYE ARASINDA DİYALOG OLACAK MI?
Hiçbir şekilde herhangi bir devletle, onun toprak bütünlüğüne dönük negatif yaklaşımımız olup da sorun yaşamadık. Herhangi bir yerde bölüne tabii ki istemiyoruz. Çözümün siyasi bir çözüm olmasını ifade ettik. Siyasi ilişkinin kesilmesine neden olan şartlar ortadan kalkmadan siyasi diyalog olması söz konusu değil. Herhangi bir vekalet savaşının içinde olmadık. Bugün binlerce mensubu öldürülmüş muhaliflerin ortaya anlamlı tablo çıktığını düşünmesiyle olur uzlaşı. Etrafımızdaki devletler ne kadar güvenli olursa biz bunu kendi güvenliğimize katkı sayarız. Bir yerde bir rejim sistematik olarak halkını katlederken bunları konuşmadan zalim ile mazlum uzlaşsın denen bir tablonun içinde değiliz. Rejimle diyalog kurdun, rejim de diyor ki ben bunları yapmaya devam edeceğim, buna meşru bir devletin göz yumması mümkün müdür? Türkiye burada meşriuyetin tarafındadır. Siyasi ilişkileri kesmemize yol açan şartlar ortadan kalktıktan sonra zaten siyasi diyalog olacaktır.
