Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Deniz Baykal'a yapılan 'kaset komplosu'yla CHP Genel Başkanlığı'na geldiğini ancak onu asıl öne çıkaranın ise siyasi aktörler hakkında hazırladığı 'yolsuzluk dosyaları' olduğunu söyledi.
CHP'li Ataşehir ve Beşiktaş belediye başkanlarının "yolsuzluk" iddiasıyla görevden alındığını yazan Övür, "Ama daha vahim olan bunun arkasının geleceği ve iki belediye ile sınırlı olmayacağı. Sırada Şişli var. Onun ayrıntılarına geçeceğim ama bu noktada şu tespiti yapmak gerekiyor. Bütün siyasetini yolsuzluk üzerine kuran CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, meğer kendi belediyelerinde "yolsuzluğu" kurumsal hale getirmiş... Bunu da ben değil CHP'li bir belediye başkanı söylüyor" dedi.
Mahmut Övür'ün Sabah gazetesinden, "CHP'nin 'rüşvet havuzu'" başlığıyla yayımlanan (19.01.2018) yazısı şöyle:
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkanlığı'na "kaset komplosu"yla geldi ama onu asıl öne çıkartan 2009 yerel seçimleri öncesi birçok siyasi aktör hakkında hazırladığı "yolsuzluk dosyaları"ydı.
Birkaç yıl sonra onu bir kez daha, FETÖ'nün organize ettiği ve Türkiye'ye kurulan en büyük küresel tuzak olan 17-25 Aralık darbesinin üstünü "yolsuzlukla" örterken gördük.
İnanılmaz bir operasyon yürüttü. FETÖ'nün yasadışı yollarla elde ettiği sahte belgeleri sallayarak hükümeti yıkıp iktidar olacağını sandı ama başaramadı.
Hani derler ya, Allah'ın sopası yok, şimdi hayat onu kendi partisinde yaşanan "yolsuzluklarla" sarsıyor. Hem de öyle böyle değil. İçişleri Bakanlığı bir süre önce CHP'li Ataşehir ve Beşiktaş belediye başkanlarını "yolsuzluk" iddiasıyla görevden aldı. Nasıl bir tablo çıkacağını yakında göreceğiz.
Ama daha vahim olan bunun arkasının geleceği ve iki belediye ile sınırlı olmayacağı.
Sırada Şişli var. Onun ayrıntılarına geçeceğim ama bu noktada şu tespiti yapmak gerekiyor. Bütün siyasetini yolsuzluk üzerine kuran CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, meğer kendi belediyelerinde "yolsuzluğu" kurumsal hale getirmiş... Bunu da ben değil CHP'li bir belediye başkanı söylüyor.
Bir süre önce İstanbul'da CHP ilçe kongreleri yapıldı. O kongreler daha çok yaşanan gerginliklerle medyanın gündemine girdiği için neler konuşulduğu üzerinde pek durulmadı.
ŞİŞLİ BELEDİYE BAŞKANI YOLSUZLUK İDDİALARINA NE YANIT VERDİ?
CHP'li Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü, hakkında ortaya atılan rüşvet ve DHKP-C'lilere para aktarma iddialarına ilişkin açıklama yaptı, "Şişli Belediyesi’nin mülkiyetinde olan çok sayıda değerli kamu malının kanunsuz olarak, bedelsiz bir şekilde kamuoyu tarafından bilinen kişi veya kişilerin oluşturdukları yapılara peşkeş çekildiği herkesin malumudur. Tarafıma yapılan saldırıların en önemli gerekçelerinden biri de kuşkusuz budur" dedi.
CHP'li Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü, sabit bir telefon hattından SMS mesajlarıyla yayılmaya çalışılan ve bazı yayınları organlarında da yer verilen rüşvet ve DHKP-C'lilere para aktarma iddialarına ilişkin açıklama yaptı. Belediyenin internet sitesinden yayınlanan açıklamada, 17.01.2018 tarihinde çeşitli yayın organlarında ve bazı internet sitelerinde yapılan haberlerde ayrıca sabit bir telefon hattından atılan SMS mesajlarında, Şişli Belediyesi ve şahsım hakkında tamamen asılsız ve iftiralarla dolu bilgiler yer almaktadır" denildi.
"Göreve başladığım 2014 yılından bu yana, Şişli’de eski hukuk dışı alışkanlıklarını devam ettirmek isteyen kişilere ve çıkar gruplarına karşı mücadele etmek zorunda oldum" diye açıklamasına başlayan Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü, bir yandan belediye hizmeti götürmeye çalışırken bir yandan da hakkında yaratılmaya çalışılan olumsuz algı operasyonu ve komplolarla mücadele etmek durmunda kaldığını vurguladı.
Şişli Belediyesi’nin mülkiyetinde olan çok sayıda kamu malının kanunsuz olarak, bedelsiz bir şekilde kamuoyu tarafından bilinen kişi veya kişilerin oluşturdukları yapılara "peşkeş çekildiğinin" herkesin malumu olduğu ifadesini kullanan Hayri İnönü'nün açıklaması şöyle:
"Söz konusu bu değerli gayrimenkulleri tekrar Şişli halkına kazandırmak için yürüttüğümüz hukuk mücadelesinde sona yaklaşılmış, bazı davalarda Şişli Belediyesi lehinde sonuçlar alınmaya başlanmıştır. Tarafıma yapılan saldırıların en önemli gerekçelerinden biri de kuşkusuz budur. Diğer taraftan önemle belirtmek isterim ki, şeffaf ve hesap verebilir bir belediyecilik anlaşıyı gereği belediyemizi denetime açık tuttuğumuz, incelenme ve denetlenme talebinin bizzat tarafımdan yapıldığı hem resmi belgelerde hem de İçişleri Bakanlığı kayıtlarında yer aldığı gibi, belediyemiz çalışanları tarafından da bilinmektedir. Dürüst ve şeffaf belediyecilik anlayışından rahatsız olanların, yerel seçimlerin yaklaştığı bir dönemde tarafıma karşı yürüttükleri bu olumsuz algı operasyonlarının zamanlaması manidardır. Her ne olursa olsun, kamu yararına belediyecilik anlayışımızdan vazgeçmeyeceğimiz gibi bu çıkar çevrelerine ve hukuk dışı yapılara teslim olmayacağımızdan, amansız mücadelemizi bedeli ne olursa olsun sürdüreceğimizden ve bu haberleri yapanlar hakkında yasal haklarımızı sonuna kadar kullanacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın."
