Diyanet İşleri Başkanlığı, "Bir cami sohbetinde ayet-i kerimeyi delil göstererek Müslümanları Kur'an'ı okumaya, anlamaya ve yaşamaya davet edip, şeytanın tuzaklarına düşmekten, hak ve hakikat yolundan ayrılmaktan, terör ve şiddete bulaşmaktan korunmaları için uyarmak son derece tabi bir durumdur. Konunun her biri masum birer melek ve en değerli emanetimiz olan çocuklarımızla ilişkilendirilmesi ise kabul edilemez" açıklamasını yaptı.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın Mardin Hacı İsmail Kaya Camii'nde sabah namazı buluşmasında yaptığı konuşmayla ilgili Diyanet İşleri Başkanlığından açıklama yapıldı. 7 Aralık Cuma günü Mardin İsmail Kaya Camii'nde gençlerle sabah namazı buluşması gerçekleştirildiği ve Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'ın namaz sonrası yaptığı konuşmada Kur'an ile yaşamanın öneminden bahsettiği anımsatılan açıklamada, "Konuşmada Peygamberimizin "Bir topluluk Kur'an'ı okuyup aralarında müzakere etmek üzere bir araya geldiklerinde üzerlerine huzur iner ve Allah'ın rahmeti onları kuşatır. Melekler de rahmet kanatlarını gererler" hadis-i şerifini zikretmiş ve Zuhruf Suresi'nin 36. ayetini okumuştur. Zuhruf Suresi 36. ayet şöyledir; "Kim Rahman'ın zikrini (Kur'an'ı) görmezlikten gelirse, biz onun başına bir şeytan sararız. Artık o, onun ayrılmaz dostu olur." Bir cami sohbetinde ayet-i kerimeyi delil göstererek Müslümanları Kur'an'ı okumaya, anlamaya ve yaşamaya davet edip, şeytanın tuzaklarına düşmekten, hak ve hakikat yolundan ayrılmaktan, terör ve şiddete bulaşmaktan korunmaları için uyarmak son derece tabi bir durumdur. Konunun her biri masum birer melek ve en değerli emanetimiz olan çocuklarımızla ilişkilendirilmesi ise kabul edilemez. Başkanlığımızın çocuklarımıza yönelik eğitim çalışmaları da dahil olmak üzere bütün faaliyetlerinde dinimiz rahmet ve adalet ekseninde anlatılmakta, Kur'an'a dost nesiller yetiştirilmesi için korku değil sevgi dili kullanılmaktadır" ifadelerine yer verildi.
