Enfeksiyonlara karşı doğal reçete

MÖ 400 Hipokrat: “Tüm hastalıklarda iyi beslenenler iyi olur”
Sonbahar ve kış aylarında enfeksiyonlarla daha sık karşılaşıyoruz. Havasız, kapalı ve kalabalık ortamlarda geçirilen zamanın artması, dolayısıyla pek çoğu solunum yoluyla bulaşan enfeksiyon etkenleriyle buluşmak kolaylaşıyor.
Nezle, grip, orta kulak ve bademcik iltihabı, bronşiolit, akut sinüzit… Hava ısısının düşmesi özellikle üst solunum yolu enfeksiyonlarına davetiye çıkarıyor.

Gripten menenjite, idrar yolu enfeksiyonlarından hepatitlere, ishaller, besin zehirlenmeleri ve parazit hastalıklarına kadar çok geniş yelpazesi olan bir hastalık gurubu enfeksiyon hastalıklarının alanına girmektedir. Bu gibi hastalıklarda mikroba karşılık gelmek için, hücreler daha çok çalışmak zorunda kalırlar. Ateş,  terleme, kusma, ishal bu hastalıkların belirtileridir.

İnsan vücudunun zararlı organizmalara karşı özel bir savunması sistemi vardır. Bu savunma sisteminde görevli olan organlar timus ve kemik iliğidir. Çok sık hasta oluyorsanız vücut ısınızı yükseltmek zorundasınız. Bunun için de metabolik hızın atması gerekmektedir. Artan enerji ihtiyacının karşılanması yeterli dengeli bir şekilde beslenmek ile mümkün olur.

Kış mevsiminde artan soğuklarla birlikte metabolik uyum sonucu düşen vücut ısısını normal ısı düzeyine çıkarmaya çalışan vücut, daha fazla enerjiye ihtiyaç duyar ve organizmada yemek yeme isteği artar. Normalde kolesistokinin hormonu vücutta iştahın azalmasında rol oynarken, soğuyan hava sıcaklığında baskılanır ve daha fazla yenmesine sebebiyet verir. Bu da yağlı, karbonhidratlı, basit şekerden zengin yiyeceklerin tüketilmesine neden olur ve yağ dokusunu artma eğilimi gösterir. Fazladan alınan karbonhidratlar ise vücutta yağ olarak depolanır. Bu da bağışıklık sistemini olumsuz etkileyecek bir beslenme türüdür. Ayrıca kilo alımına neden olur. Bu nedenle uzun süre tokluk sağlayacak, vitaminden zengin beslenmek gereklidir.
 
Zencefil– Zerdeçal tüketin..

İltihap söktürücü bitkilerden birisi de zencefildir. İçerdiği gingerol isimli iltihap giderici bileşim ile doğal bir iltihap kurutucu olan zencefili iltihapların engellenmesi ve kurutulması için kullanabilirsiniz.
Hindistan yemek kültürünün önemli bir parçası olan zendeçal içerdiği curcumin isimli madde ile iltihaplara karşı etkili doğal bir antioksidandır. Geçtiğimiz yıllarda yapılan araştırmalara göre cucurmin isimli maddenin iltihaplanmaya neden olan farklı moleküler yapıları engellediği kanıtlanmıştır. Zerdeçal eklem iltihabı, kas burkulması vb. hastalıkların tedavisinde de kullanılmaktadır.

Soğan ve Sarımsak tüketin..

Sarımsak, anti- inflamatuar yanidoğal antibiyotik olarak anılmaktadır. Ona bu özelliği veren ise içeriğinde bulunan, kükürtlü bir bileşik olan allisindir. Soğan ve sarımsak çok iyi birer antioksidan kaynağıdır. İdrar söktürücü özelliği olan soğan, vücuttaki ödemin atımına yardımcı olmaktadır. Sarımsak, antibakteriyel özelliği sayesinde vücudu enfeksiyonlara karşı da korumaktadır. İngiltere’de yapılan araştırmalar; sarımsak tüketenlerin üçte iki oranında soğuk algınlığı riskinin düştüğünü göstermektedir.

A Vitamini- Karotenoidler anti-enfeksiyon vitamin..

A vitamini, immün sistemi düzenleyen ve inflamasyonu önleyen önemli bir ajandır. Bu özelliği nedeniyle doğal ve kazanılmış immün sistem fonksiyonları için esansiyeldir
Vücudun hastalıklara karşı savunma sisteminin oluşumunda yardımcıdır. Yetersizliğinde çeşitli enfeksiyonlara karşı vücudun direnci azalır.

 Anti-enfeksiyon vitamin olarak da bilinen bu vitamin yumurta, süt, balık, ıspanak, portakal, havuç, yeşilbiber, kayısı gibi sarı, turuncu ve yeşil sebze ve meyvelerde bulunur.

E Vitamininden  zengin besinler tüketin..

E vitamini bir antioksidandır, vücudumuzdaki serbest radilkalleri etkisiz hale getirip enfeksiyon hastalıklarının oluşmasını engeller. Bağışıklık sistemini güçlendirir.
E vitamini açısından zengin kaynaklar olan fındık, ceviz, badem gibi yağlı tohumlar, sıvı yağlar, yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller, tahin gibi besinleri tüketmeye özen gösterin.
C vitamininden zengin besinler tüketin..
C vitamini vücuttan zararlı maddelerin atılmasını sağlar. Savunma sisteminin güçlendirilmesinde önemli bir silah olan bu vitamin yeşilbiber, maydanoz, tere, roka, karnabahar, ıspanak, portakal, limon, mandalina, kuşburnu gibi besinlerde bol miktarda bulunur. .

Çinkodan zengin besinler tüketin…

Çinko eksiklikleri enfeksiyonların görülme sıklığını arttırır. Çinko kaynakları kırmızı et ve kabuklu deniz ürünleri ile karaciğer gibi hayvansal kaynaklı besinler; fındık, ceviz, fıstık gibi kuruyemişler, süt, peynir ve kuru baklagillerdir.
Selenyumdan zengin besinler tüketin..

Selenyum sağlıklı bir organizma ve güçlü bir immün sistem için esansiyel besin ögelerinden biridir. Yetersizliğinde T hücrelerinin sayısı azalmakta ve lenfositlerin proliferasyonu ve fonksiyonları bozulmaktadır.

Fareler üzerinde yapılan çalışmalarda, selenyum yetersizliğinde inflamasyon şiddetinin arttığı ve influenza virüsünün mutasyona uğrayarak, daha tehlikeli bir genoma sahip olduğu bildirilmektedir.

Selenyumun en iyi kaynakları proteinden zengin besinlerdir, bunlar arasında et ve deniz ürünleri ilk sırayı alır. Sarımsak ve mantar bitkisel kaynaklar içinde en fazla selenyum içeren besinlerdir.

Beslenmede Omega 3 ve Omega 9 kuralı…

Balık, balık yağı, fındık ve cevizde bulunan omega-3 yağ asitleri güçlü bir antioksidandır ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde etkilidir. Zeytinyağı, fındık yağı gibi sıvı yağlarda bulunan omega-9 yağ asitleri de bağışıklık sistemini olumlu etkiler.

Ceviz tüketin..

Yapılan araştırmalara göre günde 50 gram ceviz yiyen bir kişinin vücudunda iltihap olduğunun göstergesi olan CRP maddesinde azalma meydana geldiği tespit edilmiştir.

Probiyotik desteği olarak kefir tüketin..

Günlük beslenmemizin içine Probiyotikleri de eklememiz gerekir, Probiyotiklerde bağışıklık sistemine destek olan besinler içindedir. Bunun için günlük besin düzeninize probiyotik yoğurt veya kefir ekleyebilirsiniz.
Probiyotik özelliği ile ilgili yapılan çalışmalar, sağlıklı bağırsağın sağlıklı birey anlamına geldiğini kanıtlamıştır.

D vitamini takviyesi alın..

D vitaminin böbreklerde aktif hale gelmiş formu olan 1,25 dihidroksi vitamin D3, güçlü bir immün sistem düzenleyicisidir. İmmun sistemin iyileştirilmesi ve güçlendirilmesi için D vitamini esansiyeldir. Plazma vitamin D düzeyinin düşük olması, grip ve soğuk algınlığına yakalanma riskini artırmaktadır.

Besinlerde çok az bulunan D vitamini, ancak güneş ışınlarının cilde yansıması ile vücuda alınır. Bu nedenle güneşlenmeye özen gösterilmelidir. Aksi halde D vitamini desteği gerekebilir.

Yeşil çay için..

Dünya nüfusunun üçte ikisinin tükettiğ, sudan sonra en önemli içecek olan ve organizmayı birçok yönden etkileyen çay, pek çok aktif öge içermektedir. Yeşil ve siyah çayda etkin olan polifenoller, epigallokateşin gallat bileşenleridir. Çayda bulunan ve bazı dırumlarda E, özellikle C vitamininden çok daha güçlü (20 kez) antioksidan özellik gösteren polifenollerin, hücreleri serbest radikal hasarından korudukları belirtilmektedir.

Siyah çaya göre 3-10 kat daha fazla kateşin içeren yeşil çayın, daha güçlü antioksidan özellik gösterdiği bildirilmektedir.

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KATMAK İÇİN TIKLAYIN