Galatasaray Kulübü Yardımcı Antrenörü Hasan Şaş, Fenerbahçe derbisinde yaşanan olaylara dair konuştu.

Derbinin hakem ve temsilci raporlarında Hasan Şaş’ın ‘F.Bahçeli Skrtel’in ensesine vurmak, boynundan sıkmak, saçlarını çekip bırakmak ve bacaklarına tekme atmak’ suçlarını işlediği yer aldı. Ve yaşananların ardından Hasan Şaş, açıklamalarda bulundu. İşte o sözler ve detaylar...

TÜRK Telekom Stadı’nda 2-2 sona eren Galatasaray-Fenerbahçe derbisine maç sonunda yaşanan olaylar damga vurmuştu.

Olayların içinde yer alan isimlerden biri de G.Saray’da Fatih Terim’in yardımcı antrenörü olan Hasan Şaş’tı... İşte Şaş'ın olaylar sonrasında eski takım arkadaşlarına yaptığı o açıklamalar:

“Evet, hatalıyım. Ama tek suçlu ben miyim? Belhanda’ya o tokatı ben mi attım? Bu olayların başlangıcına neden olan Fenerbahçeli oyuncuları da kimse unutturmaya kalkmasın. Üstümüze düşeni alıyoruz, onlar ise yanlışlarını da üzerimize yıkıp, alakaları yokmuş gibi davranıyorlar.

Ben haksızlık karşısında kendimi tutamıyorum. Öyle soğukkanlı davranamıyorum. Soldado oyuna girene kadar 60 dakika bizi kulübeden tahrik etti. Sahaya girmeden önce teknik heyet gibi kulübeden çıkıp laf attı. Soldado, bilinçli çalışarak derbiyi provoke etmek için gelmiş gibiydi.

‘BENİ ÇALIŞMIŞLAR, TUZAKLARINA DÜŞTÜM’

Sahada Belhanda’ya da tükürdü. Maçtan sonra yaptıkları da ortada. Belli ki karakterimi anlatıp, çalışmışlar. Üzerime oynadılar. Provoke ettiler. Ve ben de ne yazık ki onların provokasyonları sonrası bu tuzağa düştüm. Evet, hatalıyım.

Kendi payıma hatamı kabul ediyorum. Peki soruyorum; adam (Soldado) 60 dakika kenarda küfürler etti. Bizi provoke etti. Yetmedi, sahada olayları ateşledi. Tüm provokasyonları yaptılar ama tek suçlu biz olduk. Peki olayların fitilini ateşleyenlerin hiçbir suçu yok mu?

‘SAHADA TÜKÜREN BEN MİYDİM?’

Belhanda’ya da tokatı ben mi attım? Sahada tüküren de ben miydim? Kavgayı da ben mi başlattım? Olayların etkisiyle yanlış bir hareket yapmış olabilirim... Maç bitti, olaylar nedeniyle beni günah keçisi ilan etmeye çalışıyorlar. Doğrulara bakılsın, vicdanlı düşünülsün.