Bayraklı'da yaşayan Özlem Şimşek (43) ve Ekrem Şimşek (54) çiftinin kızları İpek Şimşek, lise eğitimine başlamadan hemen önce sol bacağında hissettiği şiddetli ağrı sebebiyle 2018 yılı Ağustos ayında doktora gitti. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi acil servisinde yapılan tetkiklerin ardından gelişim ağrısı yaşadığı söylenen İpek Şimşek, evine gönderildi. Bayraklı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde eğitimine başlayan İpek, ağrılarının devam etmesi nedeniyle bu kez Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne başvurdu. Burada yapılan tetkiklerde, İpek'in sol bacağında, kemiği çoktan zedelemiş olan bir tümör bulunduğu fark edildi.
Kızının bu süreçte çok yoğun ağrılar çektiğini dile getiren Özlem Şimşek, yaşananları şöyle anlattı:
"Daha sonra İpek'in bacağını kalçaya kadar alçıya aldılar ve yürümesi yasaklandı. Patoloji raporları temiz çıktı, ancak öyle değilmiş. Daha sonra Ege Üniversitesi Hastanesi'ne sevki yapıldı. Ameliyatla tümörlü kemiğin alınacağı, yapay kemik takılacağı söylendi. Yaklaşık 7 saatlik bir ameliyat olması gerekiyordu, ancak 3,5 saatte çıktı. Ameliyatta doktor tümörü gördüğünde bir gariplik olduğunu fark etmiş ve sadece patoloji için örnek alıp ameliyatı iptal etmiş. Bunun iyi huylu bir tümör olamayacağını anlamış. Bu ameliyatta kırıklara çubuk yerleştirdiler ve tek faydası İpek'in acılarının dinmesi oldu. Daha sonra patoloji sonuçları belli oldu ve yapısı farklı osteosarkom tanısı konuldu. Yaklaşık 2,5 ay önce kemoterapi görmeye başladı. Kemoterapiyle birlikte 62 kilodan 52 kiloya düştü ve saçları döküldü."
ANNE ŞİMŞEK: HİÇ TANIMADIĞIM İNSANLAR İPEK İÇİN AĞLAMAYA BAŞLADI
Kemoterapi süreciyle birlikte İpek'in iyileşebilmesi için başka çareler aradıklarını söyleyen anne Şimşek, kızına Küba'da uygulanan kanser aşısının yapılması için şu sözlerle destek istedi:
"Çevremizdeki insanlardan bazıları Küba'da kanser tedavisinin yapılabildiğini söyledi. Araştırdık ve kanser aşısının olduğunu öğrendik. Bu aşının yan etkisi yokmuş ve kemoterapi gibi değilmiş. Bu süreçte eşim de ben de kızımızın yanında olabilmek için işimizi bırakmak zorunda kaldık, kırtasiye dükkanımızı kapattık. Bir işe girsek de haftada 3 gün izin alma lüksümüz olmuyor. Şu anda akrabalarımızın desteğiyle geçinebiliyoruz. Her anne kızını iyileştirebilmek ister ancak Küba benim için çok büyük bir hayaldi. Daha sonra İpek'in öğretmeni bize destek olabilmek için bir yardım kampanyası başlattı. O zamana kadar bize bir ihtiyacımız olup olmadığı sorulduğunda her zaman 'Dua edin yeter' derdim. Ancak hiçbir gelirimiz kalmamıştı, İpek'in dengeli beslenmesi, ilaçlarını alması gerekiyordu. Bu yüzden bizler de bu kampanya ile yola çıktık. O kadar çok insan bizimle beraber oldu ki, hiç tanımadığım insanlar İpek için ağlamaya başladı. Yaklaşık 15 günde verilen destek 30 bin TL'ye ulaştı. Bu bizim için büyük bir umut oldu. Rabbim nasip ederse, birilerinin Küba'ya gidebilmemiz için bize yol göstereceğine, destek olacağına ve maddi yardım yapacağına inanıyorum."
