Güncel hayatımızda sıkça karşılaştığımız ve merak ettiğimiz konulurdan biri de telekinezidir. Telekinezi konusunda internet aleminde ve medyada yer alan gizemli hikayeler insanların bu konuyu olan ilgisini arttırmıştır. Telekinezi doğaüstü bir olaymış gibi görünse de gerçek öyle değildir. Tamamen düşünce gücüyle ilgili olan bu harika yöntemi gelin birlikte inceleyelim.. Telekinezi nedir? Nasıl yapılır? Metodları nelerdir ?
TELEKİNEZİ NEDİR?
Parapsikoloji bilim dalının incelediği önemli bir psişik güç olan telekinezi, düşünce gücünü yoğunlaştırarak canlı veya cansız maddeler üzerinde etkiler oluşturabilmektir. Kelime anlamına bakacak olursak; tele uzak, uzaktan anlamında Yunanca bir sözcüktür. Kinezi ise hareket anlamına gelir. Buradan telekinezinin uzaktan hareket anlamına geldiğini görüyoruz.
Telekinezi, psişik kökenli düşünce enerjisidir ve günümüzde parapsikoloji bilim dalında etkileri elektronik aletlerle ölçülerek bu enerjinin varlığı kabul edilmiştir. Birçok bilim adamı, bu enerjiyi günlük zamanlarda kullandığımızı kanıtlamıştır. Bu gücü ister istemez kullandığımız zamanlar mevcuttur. Amerikalı ünlü parapsikolog Rex Stanford, bu enerji üzerinde deneyler yapmış ve günlük hayatta da kullanıldığını kanıtlamıştır. En basit örneklerinden biri zardaki istenilen numaranın gelmesidir. Bu çalışmalarda bu gücü olumlu etkileyen bir etken bulunmuştur: Konsantrasyonun serbest bırakılması. Yani zarın gelmesini istediğimiz sayı için önce büyük bir istek ve konsantrasyon sağlamamız, daha sonra da zarlar bırakıldığı anda bu konsantrasyon ve isteği kesmemiz gerekir.
1926 doğumludur ve Rus olan Nina Kulagina(Nelya Mikhailova), telekinezi yeteneğiyle parapsikoloji tarihine girmiş insanlardan biridir. Kendisiyle yapılan deneylerde özellikle kapalı kaplar kullanılmıştır ki, nefes dahil tüm dış etkenlerin ortadan kaldırıldığı kanıtlansın. Bu deneyler arasında, kapalı saydam kutular içindeki eşyaların uzaktan hareket ettirilmesi, aynı şekilde yumurtanın beyazı ile sarısını ayırıp tekrar bir araya getirmek ve başkasının kalp atışını hızlandırıp yavaşlatmak vardır. Telekineziyi gerçekleştirdiği iddia edilen diğer ünlü psişik, Uri Geller'dir.
Söylemek gerekir ki telekinezi terimi daha çok metapsişikçiler tarafından kullanılır. Parapsikologlar ise psikokinezi terimini kullanmayı tercih eder.
James Randi gibi ünlü bazı illüzyonistler kaşık bükme gösterilerini kendileri de yaparak bu tip yeteneklerin sadece bir el çabukluğu olduğunu iddia etmiştir.
TELEKİNEZİ NASIL YAPILIR?
Telekinezi becerisinin öğrenilebilmesi gerekir. Olay aslında düşünce, beyin, bilinç ve inanç ile ilgilidir. Telekinezinin var olduğuna inanan bilim adamları için bazı cisimlerin kimi zaman kayıp düşmesi tesadüf değil, telekinezidir. İnsanın biliçsizce çevreye saçtığı yeteneğinden ileri gelir.
Aslında biriyle ilk tanıştığımızda o kişiyi tanıyabilmek ya da olacak olayları önceden hissetmek de düşünce gücü ile ilgilidir.
Telekineziye inanmanın onu gerçekleştirebilmek için ilk madde olduğu söylenir. İkincisi de mantıktır. Bazı şeylerin mantık dışı olduğu söylenir fakat telekinezi ile aslında mantığa karşı konulmuş olur. üçüncü önemli adım amaçtır. Amacınız bu yetenekle para kazanmak, dikkat çekmek ya da insanlara zarar vermek olmamalı. Burada amacın, zihin egzersizi ve gerçek sanılanlara meydan okumak olduğunun farkına varılmalıdır. Telekinezi için gereken bir diğer şey rahat ortam ve stresten uzaklaşmaktır. Pozitif bir modda olunmalıdır. Dikkat dağıtacak şeyler bulunmamalıdır. Son adım ise zamandır. Sabır, telekinezi yeteneği için her şey demektir. Her gün belli bir süre çalışmak gerekir. Metodlar işe yaramadığı zaman yapamayacağınıza inanmak sizi başa, hatta daha da geriye döndürür. Yapmanız gereken çalışmaya devam etmektir.
HOUCK METODU
1981 yılından beri düzenlenen partiler ile tanıtılan bu metotta, metal kaşıklar tutulduğunda katılımcılardan kendilerini rahat oldukları bir yerde düşünmeleri istenir ve önlerinde bir enerji topu olduğunu düşünmeleri söylenir. Bu şekilde kollarından parmak uçlarına geçen enerji ile parmakları arasındaki kaşığı bükmeleri istenir fakat enerjinin tam çıkış anında dikkatin dağıtılması söylenir.
HİSSETME METODU
Eller yıkanır ve metal bir eşya ele alınır. Rahatça oturup gevşenir ve parmak uçlarıyla metalin yüzeyi okşanarak ne hissettirdiğine yoğunlaşılır. Nesnenin büküldüğü hayal edilirken güç uygulanmamalıdır.
HİPNOTİK TELKİN
Bu yöntem kişinin tek başına yapabileceği bir yöntem değildir. Kişi hipnotik trans haline sokulur ve kaşığın kendi isteğiyle bükülebileceği telkini verilir. Kişiye yapılan telkin güçlüyse ve biliçaltı kısıtlamaları tam olarak kaldırılabilmişse kaşığın bükülmesi mümkün olur.
BUZ METODU
Buzun düz bir yüzeye konulması ve suyunun etrafa yayılması gerekir. Buza dokunmadan onu itmeye çalışmayı önce açık parmaklarla yapmak gerekir. Daha sonra tüm parmaklar birleştirilerek elle rüzgar yaratmaya çalışıldığı hayal edilerek ittirmeye çalışılır. Buz metodunda diğer bir yöntem ise el ile buz arasında ip olduğu düşünülerek kendine çekilmeye çalışılmasıdır. Bu başarılırsa buz döndürülmeye çalışılır.
MUM METODU
Yanan bir mum, nefesten etkilenmeyecek bir uzaklıkta masanın üzerine konur. Mumun karşısına geçilerek aleve konsantre olunur. Alevin sağa, sola ya da geriye yattığı düşünülür. Sadece istenilen yöne konsantre olunur. Alevin hareket ettiği düşünüldükten bir süre sonra dikkat serbest bırakılmalıdır. En önemlisi budur. Sonra tekrar aynı şekilde devam edilir. Birkaç dakika sonra dikkat tekrar serbest bırakılır.
Telekinezi ile yapılabileceği söylenen en önemli şeyler şunlardır:
Telekinezi ile eşyalar dokunmadan hareket ettirilebilir.
Cisimlerin şekli değiştirilebilir.
