Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin bozmaya ilişkin ilam kararında, sanık Rasim Ozan Kütahyalı'nın televizyoncu ve gazeteci olduğu belirtilerek, müşteki Fatih Terim'in olay tarihinde Galatasaray teknik direktörlüğünden ayrılarak milli takım teknik direktörlüğüne geçtiği hatırlatıldı.
Kararda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına göre eleştiriye katlanma sınırı daha geniş olan Terim ile Galatasaray Başkanı olan diğer sanık Ünal Aysal'ın eylem itibarıyla gündemde ve kamuoyunun ilgisinde olan konu ile ilgili olarak zıt açıklamalar yaptıkları kaydedildi.
Kütahyalı'nın bu ortamda, kimin doğru söyleyip söylemediği yönünde kamuyu aydınlatmak için Terim ile diğer sanık Aysal arasında geçen mesajlaşma içeriklerini, haber verme kurgusu ve ağır eleştiri sınırları içerisinde Terim'e doğrudan hakaret etme, küçük düşürme amacı taşımadan, değer yargıları içerisinde kamuoyuna sunması eyleminde basın özgürlüğü kapsamında hareket ettiği ifade edilen kararda, bunlar gözetilmeden yerel mahkemece beraati yerine mahkumiyetine karar verildiği vurgulandı.
"TERİM'İN RIZASI DIŞINDA..."
Davanın diğer sanığı Ünal Aysal'ın, mesajlaşma içeriklerini Terim'in rızası dışında diğer sanık Kütahyalı'ya vermesi eyleminde aleniyet unsurunun gerçekleşmesi nedeniyle "Haberleşmenin gizliliğini ihlal" suçu kapsamında değerlendirilemeyeceği belirtildi.
Kütahyalı'nın eyleminin basın özgürlüğü kapsamında kaldığı ve suç oluşturmadığı vurgulanan kararda, ayrıca Aysal'ın, sanık Kütahyalı'nın 'mesajlaşma içeriklerini yayınlamasına' iştirak etme eylemi nedeniyle de mahkumiyetine karar verilemeyeceği ifade edildi.
Kararda, Aysal'ın suç tarihinde 65 yaşını doldurduğu ve daha önce sabıkası bulunmadığı gerekçesiyle hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi gerektiğinin gözetilmediğine değinildi. Sanık avukatlarının temyiz itirazları yerinde gören Yargıtay, yerel mahkemenin kararının kısmen aykırı olarak bozulmasına oy birliğiyle karar verdi.
OLAYIN GEÇMİŞİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Fatih Terim ile aralarındaki mesajlaşmaların basında yayınlanmasına neden olduğu iddiasıyla Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal hakkında "haberleşmenin gizliliği ihlal" suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. İddianamede, söz konusu mesajları televizyonda yayınlayan sanık Rasim Ozan Kütahyalı'nın da "haberleşmenin gizliliğini ihlal" ve "hakaret" suçlarından 1 yıl ile 6 yıl 8 ay arasında değişen hapis cezasına çarptırılması talep ediliyordu.
İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi 31 Mayıs 2016'da davayı karara bağlamış, Rasim Ozan Kütahyalı'ya "hakaret" suçundan 9 bin 150 lira adli para
cezası vermişti. Kütahyalı'yı, "kişiler arasındaki haberleşme içeriklerini hukuka aykırı olarak ifşa etmek" suçundan 2 yıl hapisle cezalandıran mahkeme, sanığın pişmanlık göstermemesi üzerine cezasında herhangi bir indirim ya da erteleme uygulamamıştı. Mahkeme, Ünal Aysal'a ise, "kendisi ile yapılan haberleşmenin içeriğini diğer tarafın rızası olmaksızın ifşa etmek" suçundan 10 ay hapis cezasıyla cezalandırırken, bu cezayı erteleyerek, 1 yıl denetim süresi vermişti.
