Beyoğlu'nda 3 ton canlı midye ele geçirildi ve ve zabıta ekipleri tarafından Haliç'ten denize döküldü. Bu operasyonla büyük miktarda midye ele geçirilip denize dökülmüş olsa da özellikle İstanbul'un sokak yemekleri kültüründe önemli bir yeri olan midye, birçok sağlık riski taşıyor. Hatta uzmanlar İstanbul ve çevresinde toplanan midyelerin kesinlikle yenmemesi gerektiği konusunda uyarılar yapıyor.

KİRLİ DENİZLERDEN TOPLANAN MİDYELERİ YEMEYİN

Şubat ayında başlayan midye sezonu, özellikle Türkiye’de farklı pişirme teknikleriyle çokça tüketilen bir gıda. Ancak midye ile ilgili sağlığı tehdit eden bazı sorunlar var.

Özellikle sokak yemeği kültüründe önemli bir yeri olan midyeler, bulundukları ortamı temizleyen canlılardır. Bu nedenle eğer kirli bir denizden toplanıyorlarsa, yüksek oranda toksik madde ve bakteri içerme riskleri var. Hele ki avlandıkları yerde kanalizasyon varsa… Üstelik bu toksik maddeler, pişirme esnasında yok olmayabiliyor.

Ayrıca midyede bulanan kurşun ve civa gibi ağır metaller de sağlık açısından risk barındırıyor. Bu nedenle temizliği kadar tüketme oranı da insan sağlığı açısından büyük bir önem taşıyor.

Kemoterapi tedavisi görenler, hamileler, çocuklar, bağışıklık sistemi sorunları olanlar ve yaşlıların tüketmesi sonucu ölümcül etkilere neden olmaları midyenin zararları arasındadır.

TAZE OLUP OLMADIĞI NASIL ANLAŞILIR?

Taze midyenin dış kabuğı temiz ve canlı ise tazedir. Bayat midyenin soluk bir kabuk rengi olur. Ayrıca taze midyenin tadına aşinaysanız limon sıkmadan önce tadına bakarak bayat olup olmadığını anlayabilirsiniz.

Güvendiğiniz yerlerde tüketin. Uzmanlar, bu riskler karşısında çiftlik midyesi tüketmeyi öneriyor ya da toplanan denizin temiz olup olmamasına çok dikkat etmek gerekiyor.