1 Kasım 2019 Cuma Hutbesi nedir? Diyanet'te Cuma Hutbesi'nin konusu nedir?

Cuma Hutbesi Dinayet İşleri Başkanlığı tarafından açıklandı mı? Konusu belli oldu mu? 1 Kasım 2019 Cuma hutbesi nedir? soruları arama motorlarında araştırılırken Diyanet tarafından Türkiye genelinde okunacak olan Cuma Hutbesi'nin konusu belli oldu. İşte tüm detaylar...

1 Kasım 2019 Cuma Hutbesi nedir? Diyanet'te Cuma Hutbesi'nin konusu nedir?

Cuma Hutbesi'nin konusu tüm müslüman alemi tarafından merakla beklenmektedir. Peki Cuma Hutbesi Dinayet İşleri Başkanlığı tarafından açıklandı mı? Cuma Hutbesi 1 Kasım tarihli konusu belli oldu mu? Tüm cevaplar detayda...

CUMA HUTBESİ 1 KASIM KONUSU NEDİR?

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan ve Türkiye'deki tüm camilerde okutulan1 Kasım  Cuma Hutbesi'nin konusu belli oldu. Cuma namazından önce vatandaşların bilgilenmesi için okunan Diyanet Türkiye geneli Cuma Hutbesi'nin 1 Kasım 2019 konusu "Dualarımız Memetçiğimiz İçin" oldu.

1 Kasım 2019 Cuma hutbesi nedir? Diyanet'te Cuma Hutbesi'nin konusu nedir?

CUMA HUTBESİ 1 KASIM

1 Kasım 2019 Cuma hutbesi nedir? Diyanet'te Cuma Hutbesi'nin konusu nedir?

DÜNYEVİLEŞMEK: GEÇİCİ OLANA GÖNÜL VERMEK

Muhterem Müslümanlar!

Peygamber Efendimiz (s.a.s), Bahreyn halkıyla bir  barış  antlaşması  yapmış  ve  oraya  bir  elçi göndermişti.  Bu  elçi  bir  müddet  sonra  yüklü miktarda malla Medine’ye geri döndü. Ashâb-ı kirâm merakla  elçinin  ve  getirdiği  malların  etrafında toplanmaya başladı. O esnada mescitten çıkan Allah Resûlü  (s.a.s),  durumu  görünce  önce  gülümsedi, sonra  şu  uyarıda  bulundu: “Sevinin  ve  sizi sevindirecek nimetleri bekleyin! Vallahi sizin için fakirlikten  korkmam.  Ancak  ben,  sizden  önceki ümmetlerin önüne dünya nimetleri serildiği gibi sizin önünüze de serilmesinden, onların o dünya nimetleri  için  yanıp  tutuştukları  gibi  sizin  de yanıp tutuşmanızdan ve bunun onları helâk ettiği gibi sizleri de helâk etmesinden korkarım.”1

Kıymetli Müminler!

Yüce  dinimiz  İslâm,  hayatımızın  tamamını kuşatır. Rabbimizin emir ve yasakları, dünyada sırat-ı müstakime,  ahirette  ise  cennete  ulaşmamıza vesiledir.  Buna  rağmen  bazen  bizler,  dünya meşgalesine  dalar,  dinimizinhayat  veren  ilkelerini göz ardı ederiz. Peygamberimizin rehberliğinden ve örnekliğinden  uzaklaşır,  İslam’ın  hayatımıza  anlam katan etkisini yavaş yavaş kaybederiz. Geçici olana meyleder,   dünya-ahiret dengesini kaybeder, dünyevileşiriz

Değerli Müslümanlar!

Dünyevileşmek;  kişinin  Allah’ı  ve  ahireti unutarak  büyük  bir  hırsla  dünyaya  sarılmasıdır. Rabbine  karşı  sorumluluklarını  ihmal  etmesi, tamamıyla dünyaya yönelmesidir. Dinî inanç, değer ve  davranışları  hayatından  uzaklaştırmasıdır.  Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya malına düşkün olmasıdır. Yüce Rabbimiz, insanın bu yanlış tutumu hakkında şöyle  buyurmaktadır: “Fakat  siz  dünya  hayatını tercih ediyorsunuz. Oysa âhiret, daha hayırlı ve süreklidir.”2

Aziz Müminler!

Cenab-ı  Hak  bizleri  bu  fani  dünyaya  imtihan için  göndermiştir.  Müslüman  elbette  dünyası  için çalışacaktır.  Ama  ahiretini  de  ihmal  etmeyecektir. Her ne kadar asıl amaç ahiret yurdunu kazanmak olsa da dünya  nimetlerinden  de  meşru  şekilde yararlanmak  esastır.  Yeter  ki  mümin,  elde  ettiği imkânların   mahkûmu   olmasın,   imkânlarını Rabbimizin  rızasına  uygun  bir  şekilde  kullansın. Nitekim  Cenâb-ı  Hak  Kur’an-ı  Kerim’de  şöyle buyurur: “Allah’ın  sana  verdiğinden  O’nun yolunda  harcayarak  âhiret  yurdunu  iste;  ama dünyadan  da  nasibini  unutma. Yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışma! Şüphesiz Allah bozguncuları sevmez.”3

Kıymetli Müslümanlar!

Dünyevileşmenin  bize  verdiği  zararların başında bilinçsiz tüketim gelmektedir. Dünyanın bir köşesinde  insanlar  yiyecek  bir  lokmaya  bile muhtaçken, diğer bir köşesinde israf ve savurganlık had safhadadır. Maalesef, günümüz insanı mutluluğu tüketimde arar hale geldi. Çok ve pahalı tüketmekle mutlu  olacağını  zanneder  oldu.  Oysa  aşırıve dengesiz  tüketim,  insanî  ve  ahlakîdeğerlerimizi aşındırıyor. Bilinçsiz tüketim sebebiyle birçok insan, borç  ve  faiz  batağında  bocalıyor.  Nice  ailede huzursuzluk ve çaresizlik yaşanıyor. Hâlbuki Sevgili Peygamberimiz  (s.a.s)  çağlar  ötesinden  insanlığı şöyle uyarmıştır:“Âdemoğlu ‘Malım, malım!’ der.Ey  âdemoğlu!  Acaba  yiyip  tükettiğinden,  giyip eskittiğinden  ve  âhirette  karşılığını  almak  üzere verdiğin  sadakadan  başka  senin  malın  var  mı ki?”4

Muhterem Müminler!

İsrafı iktisada, hırsı kanaate, endişeyi tevekküle, bolluğu berekete dönüştürmenin yolu dünya ve ahiret arasında denge kurmaktır. Her iki hayatımıza da hak ettikleri  oranda  yatırım  yapmaktır.  O  halde,  dünya hayatının  göz  açıp  kapayana  kadar  geçtiğini aklımızdan  çıkarmayalım.  Sonsuz  olan  ahiret hayatımız  için  hazırlık  yapalım.  Her  işimizde  ve davranışımızda  gösterişten  uzak,  sade  ve  mütevazı olalım.

Hutbemi  Yüce  Rabbimizin  şu  ayetiyle bitiriyorum: “Ey  insanlar!  Allah’ın  verdiği  söz haktır.  Sakın  dünya  hayatı  sizi  aldatmasın,  o aldatıcı   şeytan   da   Allah   hakkında   sizi kandırmasın.”5

1 Kasım 2019 Cuma hutbesi nedir? Diyanet'te Cuma Hutbesi'nin konusu nedir?

HUTBE NEDİR?

Cuma ve bayram namazları başta olmak üzere bazı ibadet ve merasimlerin icrası esnasında topluluğa hitaben yapılan konuşma.

Sözlükte "bir topluluk karşısında yapı­lan etkileyici konuşma" anlamına gelen hutbe, dinî literatürde başta cuma ve bayram namazları olmak üzere belirli iba­detlerin icrası esnasında irat edilen, ge­nelde vaaz ve nasihati içeren konuşmayı ifade eder. Konuşmayı yapan kimseye de hatip (hatîb) denir. Câhiliye devri Arap toplumunda çok yaygın olan bu konuşma sanatı, İslâm döneminde de bir yandan sosyal hayatın bir parçası ve edebî sanat­ların bir türü olarak devam etmiş (bk. Hitabet) öte yandan dinî bir muhteva ka­zanarak bazı ibadetlerin şekil şartı veya tamamlayıcı unsuru olmuştur.

Hutbe kelimesi Kur'ân-ı Kerîm'de geç­memekle birlikte hem sözlük hem terim anlamıyla birçok hadiste yer almış, Hz. Peygamber'in hutbelerinden çeşitli ör­nekler zamanımıza ulaşmıştır. Fıkıh âlim­leri, "Ey iman edenler! Cuma günü na­maz için ezan okunduğu zaman Allah'ı zikretmeye koşun (Cum'a 62/9) me­alindeki âyette geçen "Allah'ı zikir"den maksadın hutbe olduğunu belirtip Resûl-i Ekrem'in hutbesiz cuma namazı kıl­dırmamasını ve, "Namazı benim nasıl kıldığımı görüyorsanız öyle kılın emrini dikkate alarak cuma hutbesinin farz olduğu konusunda ittifak etmişlerdir.

1 Kasım 2019 Cuma hutbesi nedir? Diyanet'te Cuma Hutbesi'nin konusu nedir?

CUMA HUTBESİ NEDEN OKUNUR?

Cuma namazının sıhhat şartlarından birisinin de hutbe olduğu hususunda fakihler görüş birliği içindedirler. Ancak cuma namazının sıhhat şartlarından olan hutbenin rükünleri ve geçerlilik şartları konusunda mezhepler arasında görüş farklılıkları vardır.

Hutbe, birilerine hitap etmek, bir şeyler söylemek demektir. Haftada bir gün bir mekânda toplanmış olan müminlerin başta dinî konular olmak üzere, onların hayatlarını kolaylaştıracak, ilişkilerini uyumlu hale getirecek her konuda aydınlatılması için hutbe bir vesile ve bir fırsattır. Hutbe esasen bu amacı gerçekleştirmek için düşünülmüştür; bu sebeple cemaatin bilip anladığı bir dille irad edilir. Cuma namazının bir parçasını teşkil eden hutbenin varlığı, fıkhen geçerliliği veya en güzel şekilde ifası için bazı şartlar aranır. Bunlar ilmihal dilinde hutbenin rükünleri, şartları ve sünnetleri olarak anılır.

1 Kasım 2019 Cuma hutbesi nedir? Diyanet'te Cuma Hutbesi'nin konusu nedir?

CUMA HUTBESİ'NİN AMACI NEDİR?

Ebû Hanîfe'ye göre hutbenin rüknü yani temel unsuru Allah'ı zikretmekten ibaret olduğu için, hutbe niyetiyle "elhamdülillah" veya "sübhânallâh" veya "lâ ilâhe illallah" demek suretiyle hutbe yerine getirilmiş olur. Fakat bu kadarla yetinilmesi mekruhtur. Ebû Yûsuf ve Muhammed'e göre ise hutbenin rüknü, hutbe denilecek miktarda bir zikirden ibarettir ki, bu zikrin uzunluğunun da en az teşehhüd miktarı kadar yani Tahiyyât duası kadar olması gerekir. İmam Mâlik'e göre hutbenin rüknü, müminlere hitaben müjdeli veya sakındırıcı ifade taşımasıdır.

0
0
0
0
0
0
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡