Yenilenen 23 Haziran seçim öncesi kazanmaya yakın iki belediye başkan adayı Cumhur İttifakı AK Parti adayı Binali Yıldırım ile Millet İttifakı CHP adayı Ekrem İmamoğlu'nun günler önce ilan edilen tartışması merakla bekleniyordu, Moderatörlüğünü İsmail Küçükkaya'nın yaptığı tartışma dün akşam yapıldı. Şimdi merak edilen şey; "Bu tartışmadan kim galip çıktı?", "Tartışmanın moderatörü İsmail Küçükkaya nasıl bir moderatörlük yaptı?" 

Öncelikle tartışmanın moderatörü İsmail Küçükkaya daha programın açılışında adayları tanıtırken Ekrem İmamoğlu için "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı" demesi damga vurdu. Küçükkaya'nın bunu kasıtlı olarak yaptığını düşünmüyorum ancak o kafasının arkasındaki İmamoğlu algısı heyecandan söylemine yansımış. Diğer taraftan Küçükkaya'nın Yıldırım'a İzmir ve İstanbul seçiminden kaybederek soru sorması yani kaybetmeye alışmış bir imaj oluşturmaya çalışması da yanlıydı. Yine Küçükkayanı'nın Ekrem İmamoğlu'nun cevaplarının ardından sürekli bravo diyerek o kafasının arkasındaki istem dışı yanlı tutumunu anlamayarak da göstermesi, dikkatlerden kaçmadı.

Gelelim adayların performansına, Ekrem İmamoğlu'nun kampanyanın başındaki enerjik görünümünden uzak daha yorgun ve yıpranmış görüntüsü vardı. Özellikle yeniden seçim kararından sonra seçim kampanyalarında bu yorgunluktan olsa gerek üst üste yaptığı hatalar  ve bu hatalar sonrası bu programda çok tartışılan konularla ilgili sorulan sorulara yine seçmeni ikna edecek cevap verememesi ve geçiştirmesi dikkat çekiciydi.

Mesela bunlar neydi,,,

1-) Ekrem İmamoğlu'nun mazbata aldıktan sonra Büyükşehir Belediyesi'nin tüm verilerinin kopyalamak istemesi ve bu iş için ilgisi olmayan kişilerin dışarıdan görevlendirilmesinin bir suç olduğunu bilmiyor muydunuz, ve bu kopyalama işlemlerinin FETÖvari işlemler hatırlatmasına İmamoğlu cevap veremedi.
2-) Ordu’daki VIP krizinde Vali bey'e ağır hakareti videolarla sabit olmasına rağmen İmamoğlu inkar etti
3-) Öğrencilere burs vereceğim diyen İmamoğlu'na daha önce AK Partili Belediyelerin verdiği bursu Anayasa Mahkemesi'ne getirip iptal ettirenin CHP olduğunu söyleyen Binali bey'e cevap veremedi.
4-) Binali bey'in Beylikdüzü'nde 11 kreş sözüne rağmen 1 tane kreş yaptın sorusuna İmamoğlu cevap vermedi.
5-) 18 günlük başkanlığı döneminde Belediyedeki verileri dışarıdaki kişilere kanunsuz verme ( tam bir FETÖ klasiği) talimatına İmamoğlu cevap veremedi.

Binali Yıldırım ise program boyunca hep atak gözükerek rakibi İmamoğlu'na üstünlük kurmaya çalıştı. Bunda da başarılı oldu, özellikle Yıldırım'ın "Seçim neden iptal oldu, neden yeniden seçime gidiyoruz?" sorusuna "Aslında biz seçim istemedik,  biz aradaki farkın çok az olduğunu, yaptığımız kanuni itirazlarımızın sonucunda bu farkın bizim lehimize daha da azaldığını, üstelik bu değişikliğin sandıkların tamamının sayılmadan yüzde 10 unda yapılan sayım sonucu olduğunu ve tamamının sayılması halinde sonuçların lehimize değişeceğini ve dolayısıyla seçimlere şaibe karıştığını iddia ederek sandıkların tekrar sayılmasını talep ettik bu talebimize CHP sürekli itiraz ederek sandıkların tamamının sayılmasını engelledi. Eğer tamamı sayılsaydı herkesin kafası rahat olur, sonuç netleşmiş olurdu. Bu gün tekrar yeni bir seçime gitmemiş olurduk" açıklaması, bu gün neden tekrar seçime gidiyoruz sorusuna açıklayıcı bir cevaptı.

Programda Binali Yıldırım'ın genç seçmen üzerine yoğunlaşarak mesaj vermesi, vaatlerde bulunması, buna karşılık İmamoğlu'nun muhafazakar AK Parti kararsız seçmeni üzerine durarak bu kitleye mesaj göndermesi dikkatlerden kaçmadı

Yaklaşık 18 yıl aradan sonra Türk demokrasi tarihi adına not düşen bu tartışma programından sonra, "Seçmeni en çok hangi  aday etkiledi?" Bunun kararını da  23 Haziran'da yenilenecek olan seçimlerde göreceğiz. En iyi ölçü seçim ve sandıktır, bekleyip göreceğiz.